GAMZE ÖZÇELİK BİR YIL ÖNCE YAŞADIKLARINI YORUMLADI: İNSANLAR NE YAŞADIĞIMI, GÖZLERİMDEN ANLIYOR!
İnsanlar ne yaşadığımı gözlerimden anlar... Bir yıl önce tam bu aylarda, porno görüntülerinin medyaya dağılmasından dolayı gündeme bomba gibi düşen Gamze Özçelik?in sözleri bunlar... Şimdi yaşadığı zor günleri konuşmak istemiyor, nasıl ayakta durduğunu da... ?İnsanlar benim ne yaşadığımı ya da ne hissettiğimi gözlerimden anlar? diyor. Gözleri doluyor, ?Ben yaşadıklarımı bilinçaltıma ittim, kimseyle konuşmuyorum? demekle yetiniyor.
Vanity Fair dergisi eylül sayısında dünyaca ünlü model Kate Moss'u kapak yapmış; dünkü Günaydın'ın arka sayfasında vardı. Kokain kullandığı için hedef tahtası haline gelen topmodel, dergiye hiçbir açıklama yapmamış. Onun sözleri yerine dergi, kendi yorumlarına yer vermiş fotoğrafların altında ve 'Suskun Güzel' başlığı atılmış. Şöyle diyorlar özetle: "O yaşadıklarıyla ilgili açıklama yapmadı çünkü o bir podyum modeli, hiç kimsenin hayat modeli değil..." Ve ünlü modele şu sözlerle destek vermişler: "Kate Moss işini çok iyi yapan bir model; ona özenecekseniz, iş hayatındaki başarılarına özenin..."
Bu girişi neden mi yaptım?
Üç gün önce röportaj yaptığım Gamze Özçelik geldi aklıma... Benzer sözler söyledi; "Bilinçaltıma ittim ben bütün yaşadıklarımı, kimse için bunları tekrar çıkaramam. Ne annemle ne babamla bile konuşmuyorum ki... Bana destek olmak istiyorsanız, işimle ilgili haberler yapın" dedi gözyaşlarını silip karşıma oturduğunda...
Onu üzdüğüm için üzüldüm ama merak ettim, nasıl ayakta kaldığını anlatmasını istedim. Kimi zaman gözleri doldu, teybi kapattı, kalkıp gitti... Gelip oturduğunda da yapabildiği kadarını denedi... Kısa kısa cümleler kuruyor, nefes nefese... Aslında her röportajında belki de aynı cümleler...
Otomatiğe bağlanmış gibi, fazla korunaklı...
İçini dökmüyor, hissettiklerini ele vermiyor asla. "Ben normal hayatımda da çok içine kapanığımdır. Kendimi anlatmayı hiç sevmem, benim sorunum orada. Aslında benim galiba röportaj yapmamam gerekiyor" diyor.
* Bir kadının kolay atlatabileceği bir şey değildi yaşadıklarınız; sizi ayakta tutan neydi, o gücü nereden buldunuz, merak ediyorum...
Bilmem... Bilmiyorum neydi. Bulursan bana da söyle... Kendini biliyorsun galiba. Bir kere ben her gün, her uyandığımda halime şükreden bir insanım, ne olursa olsun. Neler var etrafta, ne tür insanlar var, neler yaşıyorlar, ben her sabah kalktığımda halime şükrediyorum. Bu bile bir sebep belki...
* Hayattan hiç ders çıkardınız mı?
Ben artık konuşmayayım, insanlar gözlerimden anlar benim ne hissettiğimi veya ne yaşadığımı...
* Hayatınızı o olaydan öncesi ve sonrası diye ikiye böldünüz mü?
Yeni kararlar almak, yeni sayfalar açmak, değişmek anlamında? (Gözleri doluyor ve kalkıp gidiyor, geri geldiğinde biraz daha sakin) Beni en çok haksızlık üzüyor. Yanlış yazıldığı zaman gerçekten çok sinirleniyorum, insan hakkı yendiği zaman...
POLİS OLABİLSEM...
Polislik yapabilir miydiniz?
Çok güçlü bir yanım olduğunu düşünüyorum içimde, yapabilirdim! Tabii ki kolay bir meslek değil, çok fazla emek sarf ediyorlar, suçların hangi birine yetişecekler. Biz bile dizide her bölümde çok fazla baskın yapıyoruz. Biz bile uyumadan, özel hayatımız kalmadan setteyiz hep. Onların gerçek hayatta bunları yaşadığını düşünürsek, çok zor. Ama zorlukların altından kalkmasını çok seviyorum, mutlaka yapardım.
MEDYA YANLIŞ YAPIYOR
Nasıl söylesem; huzur kaçırıyorlar. Yaşamak isteyen yaşıyor ilişkisini gerçi ama iç huzurumuzu, bir ilişkinin huzurunu kaçırıyorlar. Kendim için konuşmuyorum, genel gözlemlerimi söylüyorum. Ama ne kadar önemsersen o kadar hayatında yer teşkil ediyor. Herkes de önemsemeden yapamıyor. Ben mesela, haksız bir şey yazılınca üzülüyorum. 'Aman yanlış yazmışlar, ne olacak' diyemiyorum.
Kaynak:Şirin Sever/Sabah