GAZETECİ GÜRKAN ZENGİN?DEN DERS GİBİ YAZI: GAZETECİLİK KAN KAYBEDİYOR!
CNN Türk?ün ekran yüzlerinden Gürkan Zengin, genç gazetecilere altın ütler veriyor.Gazeteciliğin artık kan kaybetmeye başladını söyleyen Zengin,bakın genç habercilere ne diyor.
CNN Türk Editör Programcılarından ve BSF Akademi ğretim Görevlisi Gürkan Zengin, eğitimin mutlaka üniversitelerden alınır şeklindeki yargının artık yavaş yavaş kaybolmaya başladına işaret ederek; "Önce şunu belirtmek lâzım ki, belirli bir akademik disiplin içinde yapılan eğitimin önemini yadsıyamayız. - Ancak bunu tabii ki "adam gibi bir eğitim" için söylüyorum. Bu okullardan birinden mezun olmuş bir kişi olarak, iletişim fakültelerinde böyle bir eğitim verildiğine inanmıyorum" dedi. Sadece iletişim fakültelerinde değil, bir-iki istisna dında hiçbir alanda kaliteli bir eğitim veremiyoruz maalesef.-" dedi.
"Konu "eğitim" olunca, özellikle belirli bir alana yönelik bir eğitim olunca, önemli olan tabii zarf değil, mazruf. Eğer genç bir insan haberci, sinemacı v.s. olmaya karar vermişse--bu kelimelerin altını çiziyorum: karar vermişse--bunun eğitimini almak istiyorsa, çalacaı kapının mutlaka bir üniversite kapısı olması gerekmiyor" diyen Zengin, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Artık gerekmiyor. Zira artık başka seçenekler de devrede. BSF Akademi'de bir örnek oluşturdu. Buna bir örnek olarak verilebilir"
SUNUCULUK-SPİKERLİK KONUSUNDA STANDART YOK
"Türkiye'de sunuculuk-spikerlik deyince akla bir zamanlar sadece fiziksel görüntü ön plana ıkıyordu Bilgi, yetenek, araştırma, kişinin kendisini yetiştirmesi, inovatik gelişmenin olup olmaması pek önemsenmiyordu. Günümüzde bu konuda olumlu manada ilerleme var diyebilir miyiz? şeklindeki" soruya verdiği cevapta Zengin, "Dünün bugünkünden daha iyi olduğunu söyleyerek bugün özel tv'lerin bu konuda bir standart getiremesinden yakındı.
Zengin, aıklamasını öyle sürdürdü: " Konu spikerlik-sunuculuk olunca bugünün düne vereceği bir ders yok, tam tersi dün---pekçok konuda olduğu gibi--bugünden çok daha iyiydi. Bir zamanlar' zaten çok fazla yayın kuruluşumuz da yoktu, ama olanlara da eş-dost, akraba ilişkileriyle ya da daha farklı ilişkilerle ekranlar, mikrofonlar teslim edilmezdi! TRT'nin radyo spikerlik sınavlar açtını, binlerce kişinin o sınavlara girdiğini ve ancak birkaç kişinin öncelikle ses özelliklerine bakılarak seçildiğini hatırlarım. TRT'de haber spikeri olabilmek için çok uzun ve yorucu bir eğitim sürecinden geçilirdi. Bugün oradaki durum hâlâ böyle mi, bilemiyorum, ama özel televizyonlar ve radyolar Türkiye'de hayatı renklendirdi, çeşitlendirdi, sosyal hayata çok büyük katkılar getirdi; ancak sunuculuk-spikerlik konularında kanallar kalite standard koyamadılar. Öyle bir ihtiyaç bile hissetmediler maalesef"
BASIN KAN KAYBEDİYOR
Basında Uğur Dündar'ın açtı araştırmacı gazetecilik, araştırmacı tv programcılı. Bu ır giderek büyüyor; ama etkisi eskiye göre giderek azaldına da değinen Zengin, basının kan kaybettiğini öne sürdü.
Zengin, eskiden bir konuda program yapıldı zaman adeta yer yer yerinden oynar, taşlar muhakkak değişirdi. Şimdi ise sadece görüntü itibariyle kaldını ifade ederek " Neden böyle oldu? Zira basın da bu toplumun bir ürünü. Toplumsal yapıdaki bozulma-ürüme buraya da yansıyor. Gazete ya da televizyon haberciliği, adı üzerinde, habere, haber de güvene dayanır. Eskiden "Gazete yazdı, ajans verdi" denince iş biterdi. Artık "Gazetenin her yazdına inanma" deniyor. Gazetecilik, giderek toplumdaki eski prestijli yerini kaybediyor. Sorunun sadece basının özel ıkarların hizmetine girmesi olduğunu zannetmiyorum. Mesleğin özüyle, ruhuyla gerçekle baımızı kopardıkça daha da batacaız. Uğur Dündar gibi mesleğin ruhuna inancını kaybetmemiş insanlar artık nadirattan. " şeklinde konuştu.
ÜNİVERSİTE BİTİRMEK ÖNEMLİ DEİL
Okulu bitirmek eğitim sürecinin sonu değil, baı! olduğunun altını çizen Zengin, ğrencilerin önce bunun farkına varmasını tavsiye etti. Zengin, devamla aıklamalarını öyle sürdürdü: "ğrencilerin önce bunun farkına varmalar gerekiyor. Okulların hali hakkındaki görşlerimi belirtmiştim. İyi haber şu ki, teknolojideki büyük gelişmeler okulların bıraktı bu boşluğun doldurulması için büyük imkânlar veriyor. Bundan yararlanmasını bilenler, meslekteki gelişimlerini devam ettirebiliyor, çağa ayak uydurabiliyor ve hem ülke içindeki, hem ülke dındaki rekabette geri kalmıyor." Yabancı dil eğitiminin şart olduğunu önemle vurgulayan Zengin, " Yabancı dil, dünya ile aynı dili konuşma imkânı verdiği için önemli. Amerikan siyasetindeki günlük gelişmeler de, Çinlilerin uyguladıkları ekonomik politikalar da Türkiye'de günlük hayatı etkileyebiliyor." aıklamasını yaptı.
ARTIK FARKLI OLAN KAZANIYOR
Dünyadaki hemen hemen bütün ülkelerde artık aynı televizyon teknolojisi, aynı baskı sistemleri kullanıldını örnek veren Gürkan Zengin, meselenin aynı teknolojiyi kullanmak değil farkı ortaya ıkarmak ve farklı olmak olduğunu savunarak görşlerini öyle belirtit: "Bir Amerikalı gazeteciyle bir Türk gazetecisi aynı marka dizüst bilgisayarı kullanıyor. Yani artık mesele teknolojide geri kalmşlık değil. Artık mesleki rekabette ayakta ve hayatta kalmanın yolu fark yaratmaktan geçiyor. Daha iyi haberi bulan gazeteci, daha iyi programı üreten televizyoncu, daha yaratıcı reklâm filmini çeken yönetmen-yazar kadrosu v.s. Üstelik, bu kadrolar bu işleri küreselleşen bir dünyada evrensel kalite standartlarında üretmek zorunda. Ucuz, basit, ilkel, yaratıcılıktan yoksun ürünlerin (haber, haber program, film, reklam filmi v.s.) artık alıcısı yok!" Son olarak, iletişim alanında eğitim alan alan ğrencilere tavsiyeleriniz nelerdir? şeklindeki soruya ise Zengin, öyle cevap verdi: "Son sözüm şu: Okul bir araçtır; önemli olan eğitimin kendisidir. Hangi okuldan ıktınız, nasıl bir diplomaya sahip olduğunuz bir yere kadar anlamlı olabilir. Esas olan, ne olduğunuz ve ne ürettiğinizdir."