GÜZİDE DURAN, İLKER?İ 5 YILDIR TANIYAMAMIŞIM DİYOR!
Beş yıllık birliktelikleri ayrılıkla sonuçlanan İlker İnanoğlu-Güzide Duran ilişkisi ardından çok şey konuşuldu. Podyumların ünlü mankeni Güzide Duran, tüm bu söylentileri Kelebek?e yaptığı dobra dobra açıklamalarla yanıtladı. İşte, biten bir ayrılığın ardından gerçekleşen itiraflar...
Röportaj: Sema DENKER/Kelebek
Beş yıllık birliktelikleri ayrılıkla sonuçlanan İlker İnanoğlu-Güzide Duran ilişkisi ardından çok şey konuşuldu. Güzide Duran?ı ise bu ilişkinin üçüncü bir kişi yüzünden bittiği iddialarından çok, İlker İnanoğlu?nun ?Ben ona hiçbir zaman evlenme teklif etmedim? demesi incitti. Duran, ?Bana yaptığı evlilik tekliflerine şahit olan insanlar var. Demek ki ben beş yıldır birlikte olduğum insanı tanımamışım? diye konuştu.
Güzide Duran?ın bir İtalyan sevgilisi olduğu söylendi, hemen ardından da Hande Yener?in eski sevgilisi Moris Kohen?le aşk yaşadığı iddia edildi. Daha sonra İlker İnanoğlu?nun adı da, bir zamanlar Güzide Duran?ın kanlı bıçaklı olduğu Deniz Akkaya ile anıldı.
Duran, tüm bu söylentileri Kelebek?e yaptığı dobra dobra açıklamalarla yanıtladı.
BİTİRMİŞTİK
- İlker İnanoğlu ile neden ayrıldınız?
Şu an çok üzülüyorum, çok acı çekiyorum. Bana bu ilişki hiç bitmeyecekmiş gibi geliyordu. Ama bitti, şimdi güçlü olmak zorundayım. Çünkü benim önümde çok uzun yıllar var. İlker?den çok şey öğrendim. Kötü ve iyi günümde hep yanımda oldu. Amerika?da bu kadar başarılıysam, güzel bir şeyler yapıyorsam, kesinlikle onun sayesinde olmuştur. Bu konuda asla nankörlük yapmam. Hayatta onun için en iyisi neyse, o olsun! Tek dileğim bu. Neden bitti konusuna gelirsek, bu gerçekten çok ama çok özel. Bunu açıklamak istemiyorum. Ama bizim İlker ile ilişkimiz bitmişti. Uzatmanın bir anlamı yoktu.
- Aradan geçen beş yıl heyecanı mı bitirdi?
Yok, hayır. Her zaman onu gördüğümde çok heyecanlanıyordum. Aradan beş yıl geçmesine rağmen flört ediyormuş gibiydim.
- Ya İlker? Belki de aynı heyecanı onda göremiyor dun.
Belki de...
- Üçüncü bir kişi olabilir mi?
Hayır, hiç alakası yok. Çünkü ikimiz de bir anda sevgili bulabilecek yapıda değiliz. Dediğin gibi belki de heyecan bitti. Beş yıl uzun bir zaman... Ama yine altını çiziyorum, bu heyecan benim tarafımdan bitmemişti. Onun tarafından bittiği için etkilenmiş olabilirim... Gerçi çocuk gibi beni severdi ama ne bileyim bir şeyler bitiyor işte.
- Belki de bu ilişkinin bir sonuca bağlanmasını istiyordun.
Belki de...
- Yani sen Türkiye?ye her geldiğinde evlilik tarihi veriyordun. İşte ?Önümüzdeki yıl evleneceğiz, şu tarihte nikahımıza bekliyorum? gibi... Ama hiçbir zaman bu gerçekleşmedi.
Ben yuva kurmak istiyordum, bu doğru. Bundan sonraki ilişkimde böyle uzun bir flört yaşamak istemiyorum. Evlenmek istiyorum. Ben çok hırslı birisi değilim. Amerika?da çok güzel iş yapıyorum. Ama İlker, ?Hadi evlenelim ve Türkiye?de yaşayalım? dese, hemen dönerdim. Çünkü aile hayatını çok seviyorum. 25 yaşındayım. Geç anne olmak istemiyorum. Ama evlilik de çok ciddi bir iş. Ben, boşanmış bir ailede büyüdüğüm için bunun ne demek olduğunu çok iyi bilirim. Çocuğumun da aynı sıkıntıları yaşamasını istemem. Dolayısıyla evlenirsem, boşanma olamaz. Hele çocuk olursa, boşanmamak için elimden ne gelirse yaparım.
ONA ÇOK KIRILDIM
- Peki İlker evlenmek istemiyor muydu?
İlker bana birkaç kez evlenme teklifinde bulundu. Her seferinde de ?evet? diye yanıt verdim. Ve bu temmuz ayında da gerçekten evlenecektik. Hatta sana dürüst konuşayım, o, benden daha çok evlenmek istiyordu. Ben ise acele etmek istemiyordum. Çünkü evlilik çok ciddi bir şey. Evlendiğin zaman karşındaki kişiye yüzde 100 güvenmen gerekiyor. Sen bir şeyler veriyorsan, aynı şeyi karşı taraftan da bekliyorsun. Olmadı işte! Sağlık olsun ne diyeyim artık.
- İlker ise senin bu söylediklerinin tam tersini söylemiş. Yani senin evlenmek istediğini, evlilik teklifinde falan bulunmadığını ifade etmiş...
Evet okudum ve şok geçirdim. ?Beş yıldır birlikte olduğum insanı tanımamışım? diye düşündüm. İnanamadım! Böyle bir şeyi nasıl söyleyebilir ki? Bana yaptığı evlilik tekliflerine şahit olan insanlar var. İlker beni bugüne kadar çok kırmadı. Eğer gerçekten böyle bir şey söylediyse şimdi çok kırıldım. Söylediklerini okuyunca gözlerim doldu. Böyle bir şey söylediğini hálá kabul etmek istemiyorum... Söylediyse de beni gerçekten çok üzdü. Bunu bilmesini isterim. Biz tekrar bir araya gelsek de bu sözleri benim içimde bir yara olarak kalır. Belki de bu ilişkinin bitmesini kabul etmediği için böyle konuşmuş olabilir.
- Ayrılmayı sen mi istedin?
Uzun süredir bu konuyu karşılıklı olarak düşünüyorduk. Bir ay önce Amerika?da bu kararı aldık. Türkiye?ye geldiğimizde de yüz yüze konuşup bitirdik. Evet böyle bir kararı alan biraz da ben oldum. Çünkü bana göre bitmiş bir şeyi zorlamanın anlamı yoktu. Zorlarsan kendi hayatından bir şeyler götürürsün. Gencim... Hayat bu belli olmaz. Tekrar bir araya da gelebiliriz. Asla büyük konuşmam. Birbirimizin kaderinde varsak, her şey olabilir.
- ?İlker sayesinde Amerika?ya gitti, o olmasa gidemez, başarılı olamazdı. Şimdi nankörlük ediyor? diyenlere bir şey söylemek ister misin?
Onlar hiç umurumda bile değil. Ayrıca ben Amerika?ya gitmek istemiyordum ki? O beni zorla götürdü. Ben o dönem burada çok iyi para kazanıyorum. Çok da iyi bir durumdaydım. Eğer burada olsaydım, çok daha iyi para kazanırdım. İlker benim sevdiğim birisi ve o nereye giderse, ben de onunla giderim. ?Türkiye?ye dönelim? deseydi, yine peşinden Türkiye?ye gelirdim. Ama bu saatten sonra benim ne düşündüğüm önemli! Ben bir miyom ameliyatı geçirdim. Allah?a şükür her şey temiz çıktı ama bu hastalık bana çok şey öğretti. İlk önce ?ben? demeyi öğrendim. Bu ilişkinin bitmesinde de önce kendimi düşündüm. Eğer alttan alsaydım, sürebilirdi. Kendimi düşünmek zorundaydım.
SIKINTILARI ATLATIR
- Bütün iddiaları sana sormak istiyorum Güzide. İlker Amerika?da bir film çekti... Bütün varını yoğunu bu filme aktardığı için maddi anlamda zor günler geçirdiği ve aranızda bu yüzden tartışma çıktığı söyleniyor.
Ben kendi ayaklarımın üzerinde duran birisiyim. Kredi kartımdan tutun, telefon parama kadar her şeyi kendi kazandığımla öderim. Ama Amerika?ya gittiğimiz zaman, İlker ayda 2 bin dolar kira ödüyordu. Miami?de oturduğumuz evin bir takım masraflarını da o ödüyordu. Onun dışında kendi özel masraflarımı tamamen kendim karşılıyordum. Bizim ilişkimizde para hiçbir zaman söz konusu olmadı. Bu yüzden ayrılmadık. Evet, bütün varını yoğunu bu filme aktardı. Ama bildiğim kadarıyla çok büyük bir sıkıntı yaşamıyor. Miami?de ortak bir arkadaşı ile otel işletiyor. Sıkıntısı olsa da o çok güçlü birisidir. Her sıkıntının üstesinden gelir...
- Bir ara senin zengin bir İtalyan sevgilin olduğu konuşuldu...
Ben de bunu duyuyorum. Kimmiş bu İtalyan, merak ediyorum. Yok böyle bir şey! Amerika?da bir sürü arkadaşım var. Bu arkadaşlarımın içinde İtalyan olanlar da var. Acaba oradaki Türkler, bu İtalyan arkadaşlarımla yemek yerken falan görüp de böyle bir dedikodu mu çıkardı? Ben beş yıldır İlker?le birlikteyim ve ona sadık kaldım...
- İlker, sen, Moris Kohen, Murat Erdoğan, Gökhan Yüzbaşıoğlu?ndan oluşan bir arkadaş grubunuz vardı. Şimdi bu grup içinden Moris ile aşk haberlerin çıkmaya başladı. Böyle bir birliktelik yaşıyor musun?
Gökhan ile eşini çok iyi tanıyorum. Miami?de görüştüğümüz insanlardı. Moris?e de, hem İlker, hem de ben Miami?de yine Gökhan?lar sayesinde tanıdık. Moris çok şeker birisi. Benim şu an en iyi arkadaşlarımdan birisi. Evet onunla dertleştim, konuştum. Ama bu onunla bir ilişki yaşadığım anlamına gelmez ki...
- Ama sabaha karşı Moris?in Ulus?taki evinden çıkarken görülmüşsün...
Moris?in evine iki defa gittim ama evinden sabaha karşı falan çıkmadım. Her gidişimde bir saat kaldım. Kahve içip çıktım. Ben arkadaşımın evine gidebilirim. Bu çok normal bir şey! Her kadının görüştüğü, dertleştiği bir erkek arkadaşı vardır. Zaten o da bu haberlere çok üzüldü. Şunu öğrendim: Türkiye?de bir erkekle arkadaş olmamak gerekiyormuş. Benim hayatımda birinin olması için çok uzun bir zamana ihtiyacım var. Beş yıllık bir ilişkiden çıkıp, hemen başka bir ilişkiye adapte olamam. Hálá kafamda İlker varken, bu ilişkinin bittiğini sindirememişken, başka birisi hayatımda olamaz.
DENİZ KÖTÜ GÜN DOSTU
- Deniz Akkaya ile kanlı bıçaklıydınız... Şimdi yeniden sıkı fıkı oldunuz...
Deniz ile uzun bir süre önce tartıştık. O zaman ben 20 yaşındaydım. Demek ki birbirimizi o kadar çok seviyormuşuz ki yeniden bir aradayız. Deniz, kalbi çok temiz birisi. Evet birbirimizi kırmış olabiliriz ama biliyorum ki ne o isteyerek konuştu, ne de ben! Arada bizi etkileyen insanlar da oldu.
- Sizi bir araya getiren ne oldu?
Miyom ameliyatı geçirdiğimde ilk arayan, ?Geçmiş olsun? diyen Deniz oldu. Bu beni çok mutlu etti. Anladım ki o, kötü gün dostu. Yemek yedik, şu an bir arkadaşlığımız var.
- Yani İlker ile Deniz arasında çıkan aşk haberi yüzünden buluşmadınız...
Ben Deniz ile İlker arasında bir şey olmadığına yüzde 100 eminim. Deniz haber çıktığında beni aradı ve böyle bir şey olmadığını söyledi. Ben de zaten Deniz?in böyle bir şey yapacağına asla inanmam...
- Bu ilişkinin bitmesini sen istedin. İlker seni Deniz ile kıskandırmak istemiş olabilir mi?
Kıskandırmak isteyeceğini sanmıyorum. Çünkü İlker böyle şeylerden asla hoşlanmaz...
Şu an için yeniden bir araya gelemeyiz
- Ortak dostlarınıza İlker?i çok özlediğini söylemişsin. Bu ayrılık kararını almaktan dolayı pişman mısın?
Böyle bir şey söylemedim. Sonuçta tabii ki bir alışkanlık var. Onu aradığım zaman olmuyor mu? Oluyor. Bu saatten sonra özledim desem bile ne fark eder ki? Bitmiş bir şey...
- Tekrar bir araya gelmeniz söz konusu olabilir mi?
Şu an için hayır. Eğer şimdi tekrar bir araya gelirsek, ikimiz için de sağlıklı olmaz. Yine de büyük konuşmak istemiyorum. Bir süre sonra yeniden bir araya gelebiliriz. Benim de hatalarım oldu, onun da! Ancak ben hiçbir zaman İlker?i üzmedim. Belki üzüldüm ama hiçbir zaman onu üzecek bir şey yapmadım. İlker gibi birisini kaybetmek aptallık olur. Ben aptal birisi değilim. Demek ki bir şeyler oldu ki, bu ilişki bitti. Yeniden başlaması da söz konusu değil.
- Arkadaşın Ayşe Hatun Önal?ın da bu ilişkinin bitmesinde etkili olduğu konuşuluyor. ?Ne işin var İlker?le, sen daha iyisini bulursun? gibi sözlerle seni yönlendirdiği iddia ediliyor...
Bu tamamen İlker?in etrafındaki insanların attığı bir iftiradır. Madem böyle bir şey yaptı, İlker ve yanındakiler neden hálá Ayşe ile görüşüyorlar? Onun beni etkilediğini düşünüyorlarsa görüşmesinler o zaman. Ayşe her zaman pozitif düşünen, pozitif görüşlerini aktaran birisidir. Dolayısıyla beni hiçbir zaman kötü anlamda etkilemedi, etkileyemez de. Ben aptal mıyım?
Gelinlik modelim bile belliydi
- Geçen yıl İlker sana bir yüzük hediye etmişti. Nişan yüzüğü... Parmağında yok. Geri mi verdin?
Şu an İlker?in Miami?deki evinde duruyor. Bırakıp geldim. Zaten öyle önemli bir şey değildi.
- Gelinliğin hazır mıydı?
Hazırdı. Yani hazırdı derken, nasıl bir model olacağını belirlemiştik. Hatta çizdirmiştim bile. Büyük bir ihtimalle de Dilek Hanif dikecekti. Olmadı. Neyse ileride evlenirsem, yine o modeli diktireceğim. Sanırım hayatımda bir tek o değişmeyecek.
- Bir süre sonra Amerika?ya gidecek ve yeni bir yaşam kuracaksın...
Evet... New York?a gittiğimde ilk işim ev bakmak olacak. Amerikalı bir kız arkadaşım ile bir ev kiralamak istiyorum. Çünkü bu yıl çok yoğun bir tempoya gireceğim. Mart sonuna kadar doluyum. Dolayısıyla benim hayatım New York?ta olacak. Miami?ye ise ya iş için ya da arkadaşlarımı görmeye giderim. İlker?le de görüşmeyeceğim diye bir şey yok. Onunla her zaman görüşürüm. Çünkü o benim hayatımın sonuna kadar görmek istediğim birisi. Biz onunla her şeyden önce çok iyi arkadaştık. Belki şu an için arkadaş kalamayız. Zamana ihtiyacımız var ama ileriki zamanlarda çok iyi arkadaşım, dostum olmasını isterim.