Türk Halk Müziği saundundaki ilk albümüyle müzik marketlerdeki yerini alan genç yorumcu Dila, aslında hukukçu. Müzikle çocuk yaştan itibaren iç içe olan Dila, farklı ses rengi ve yorumuyla dikkat çekiyor. Esen Kültür Sanat etiketiyle piyasaya çıkan ilk albümü "Sevdaya Sesleniş" ile müzik dünyasındaki yolcuğuna başlayan Dila, besteci ve söz yazarı özellikleriyle de öne çıkıyor.

Müzik yaşamına profesyonel olarak adım atmasına neden olan ilk albümüyle müzikseverlerin karşısına çıkan Dila, geçtiğimiz günlerde çıktığı Bostancı Gösteri Merkezi sahnesinde, dinleyicilerden de olumlu tepki aldı. İlk kez kalabalık kitlelerin önünde sahne almasına karşın, sergilediği performansla dikkatleri üzerine toplayan Dila, "müzik dünyasında kalıcı olmak amacındayım. Türk Halk Müziği?nin özel ve seçici bir dinleyicisi var. Doğru yorumları, iyi ezgileri kabul etmeleri fazla zaman almaz. Şöhret olmak adına, hırslı değilim. Ancak, sanatsal kriterleri ve prensiplerimi korumak adına kararlıyım" diyor.

Dila, "Sevdaya Sesleniş" albümünde, kendisine ait 7 esere imza atmış. Albümde Anonim 4 eseri de yorumlayan genç sanatçı, bu ülbüm için uzun bir süre beklemek zorunda kalmış. Hukukçuluk mesleğini sürdürmesine karşın, müzikle "gönülden bağlı" olduğunu ifade eden Dila?nın en büyük üzüntüsü, bu albümünü babasına dinletememesi olmuş. Albümünü, stüdyo çalışmaları sırasında kaybettiği babasına ithaf eden Dila, "Babamın beni bir şekilde duyduğuna inanıyorum"  diyor.

Ömer Hayri Uzun?un yönetmenliğini yaptığı son albümüyle, Türk Halk Müziğnde taze bir soluk getiren Dila, Ankara-İstanbul arasında mekik dokuyor. Ağırbaşlılığı ve insanlarla girdiği sıcak diyaloğuyla kendisini kısa sürede sevdiren Dila, Necla Akben?den sonra, müzik dünyasına giren ikinci nukukcu-türkücü oldu.