Hazal Kaya Youtube’da yayınlanana ‘İbrahim Selim ile Bu Gece’ programına konuk oldu.

Ünlü oyuncu, Ali Atay’a olan aşkından oğlu Fikret Ali ile değişen hayatına kadar merak edilen her şeyi anlattı:

* Batıl inancım o kadar çok ki, yakabildiğim her şeyi yakarım. Sirkeyle yıkanırım içerim…

* Kıskançlığımın bazı sebepleri var. Arkadaşlarımı çok kıskanıyorum. Böyle yanak yanağa fotoğrafa çok sinirleniyorum. Yersiz samimiyete çok sinir oluyorum. Zaman zaman çok kıskancım, zaman zaman da ‘bu niye böyle’ diyeceğiniz kadar soğuk kanlı dururum. O yüzden 10 üzerinden 5.

* Gece 1 de uyanıp beni gördüğünde ‘Anne günaydın’ diyor. ‘Oğlum asla gün aymadı, şu an o saat değil’ diyorum.

“ÇOK FAZLA TAKINTIM VAR”

* Bütün küfürler benim bebeklerim, çok seviyorum.

* Çok fazla takıntım var. Mesela Ali ile markete gittik, arabalarımızı aynı otoparkta aynı yere koyuyoruz. Doluysa çok sinirleniyoruz.

* Hamileyken dışarıda bir kadın bana ‘normal doğuruyoruz değil mi?’ dedi. Çok sinirlendim. Ne münasebet ya?

* Ali ile oyunculuları eleştiriyoruz. Mezar kazıp gömüyoruz…

* Oğlum abuk sabuk birini koluna takıp getirirse Ali yanımda olsun ve beni tutsun isterim. Yapamam yani. Ben gelemem öyle şeye.

* Favori ‘Aşk-ı Memnu’ karakterim ‘Firdevs Yöreoğlu’. Kraliçe ya. Hep haklı, hep doğru söylüyor.

* Eskiden magazin çok vahşiydi. Bir dış ses vardı ya, insanlar hakkında neler söylüyordu. Bunu söylüyor olamazsın!

“KOCAM KÖYLÜYÜM”

* Feci kocam köylüyümdür. Çok aşığım. Ve biraz içtikten sonra Ali’ye ne kadar aşık olduğumu herkese anlatmak zorundaymışım gibi bir duyguyla yaşıyorum. Kimse bunu dinlemek istemiyor. Ve Ali inanılmaz utanıyor böyle şeylerden…

* Fiko hayatımda çok şey değiştirdi. Daha cesur hissediyorum. Daha her şeyi yapabilir buluyorum kendimi. Bir de çok tatlı bir tip. Sıfır bir şey geliyor dünyaya. Önce ‘bunu hayatta tutmalıyım’ başlıyor. Sonra öğreniyor. Bu çok keyifli bir yolculuk. İnsanlara karşı daha yumuşadım. Eskiden çok sinirleniyordum.

* Biz Ali ile ‘Leyla ile Mecnun’un finalinde karşılaştık. Ali’yi çok beğendim. Sonra bir arkadaşımızın doğum gününde karşılaştık yine çok beğendim. O zaman biraz sarhoştum. ‘Bizimle otursana’ demişim. Ama aramızda bir şey olmadı.

“SENARYO OKUMAYA GİTTİM”

* Kendi yazdığı bir film için benimle görüşmek istedi. Magazin var diye ben onun evine gittim. Öyle bir araya geldik. O gün bugün işte… Sonra kına gecemiz o evde oldu, düğün o evde oldu, çocuk o evde oldu… Senaryo okumaya gittim, adamın evinden çıkmadım gibi bir şey oldu.