İBRAHiM TATLISES?i KURŞUN ÖLDÜRMEZ!
Tatlıses?e kurşun sıkanlar ya da sıktıranlar, galiba şu gerçeği hesap edemedi. Sıktıkları kurşunlar öldürmez İbrahim Tatlıses?i. Çünkü insanlar onu 35 yıldır sevgileriyle zirvede tuttu.
Pazar akşamı kanallar arasında turlarken bir de baktım Beyaz TV’deki canlı yayında İbrahim Tatlıses, en beğendiğim türküleri söylüyor peş peşe.
“Ben sana gözüm demem,
Tane düşer kör olur.
Ben sana gülüm demem,
Gülün ömrü er olur.
Ben sana derviş demem,
Post giyer abdal olur.
Ben sana reyhan demem,
Yaprak döker dal olur.
Ben sana paşa demem,
Tahttan düşer azl olur,
Ben sana beyim derim,
Beyler daim bey olur. “
Kerkük hoyratını bitirdi, ardından ‘Kara Üzüm Habbesi’.
İbo da bu akşam en sevdiğim türküleri peş peşe söylüyor deyince oğlum Yağız, şöyle bir teklifte bulundu:
“Baba istersen kaydedeyim programı.”
Gerek yok, nasılsa daha çok dinleriz İbo’dan bu türküleri dedim.
Ancak o program çıkışında İbrahim Tatlıses’e sıkılan kurşunlar, görünen o ki bu ihtimali yok etti gibi.
Tatlıses, Maslak Acıbadem’de ölümle yaşam arasında savaş veriyor.
Tatlıses’in bu savaşı kazanıp kazanmayacağını zaman gösterecek.
Derya Tuna’nın, “Yeter ki kurtulsun, türkü söylemese de olur. Zaten bunca yıl söyledi. Bundan sonra da dinlesin” sözleri, gelinen noktanın özeti.
Tatlıses’e kurşun sıkanlar ya da sıktıranlar, galiba şu gerçeği hesap edemedi.
Sıktıkları kurşunlar öldürmez İbrahim Tatlıses’i.
Çünkü sadece Türkiye’deki milyonlar değil, Ortadoğu’dan Türki Cumhuriyetler’e geniş bir coğrafyada insanlar 35 yıldır sevgileriyle zirvede tuttu onu.
Her fani gibi etten, kemikten yaratılmış Tatlıses’i öldürmek mümkündür, ama sanatçı kimliğini yok etmek, insanların gönlünden silip atmak mümkün mü onu?
Tatlıses’e acil şifalar, yakınları ve sevenlerine geçmiş olsun diyorum.
İDO’YA TELEFON: “BABANI VURMUŞLAR”
Maslak Acıbadem Hastanesi’nin önü dün tıklım tıklımdı. İbrahim Tatlıses’in yakınları, sanatçı arkadaşları ve sevenleri hastaneye akın etti. Hastanede bütün gözler Tatlıses’in hayat arkadaşı Derya Tuna’nın üzerindeydi.
Geçmiş olsun dileklerimi ilettiğim Tuna’yla kısa bir süre sohbet etme imkanım oldu.
Olay akşamı oğlu İdo’yla birlikte evde ‘İbo Show’u izlediklerini, o nedenle cep telefonlarını titreşim moduna aldıklarını anlatan Tuna’nın, vurulma haberini nasıl aldıklarına ilişkin söyledikleri ilginçti:
“Programdan sonra cep telefonuna baktı, birçok cevapsız çağrı vardı. Onlara bakarken yine telefonu çaldı, arayan bir arkadaşıydı. Arkadaşı İdo’ya, ‘Oğlum babanı vurmuşlar’ deyince çığlık çığlığa hastaneye geldik. İbrahim Bey, çocuklarını görünce, ‘Oğullarım’ deyip, biraz rahatladı, benimle konuşamadı.”
ALİ ATIF BİR, ULUÇ’TAN İBO İÇİN ‘SU TESTİSİ’ YORUMU BEKLİYOR!
İbrahim Tatlıses’in vurulmasının ardından Bugün yazarı Ali Atıf Bir, şöyle bir tweet yazdı:
Bilmeyenlere bir hatırlatma; Hınçal Uluç, Defne joy Foster’ın ölümünden sonra “Su testisi su yolunda kırıldı” diye yazmıştı.
“Hıncal’dan bir su testisi yorumu da İmparator için bekliyorum!” Hıncal Uluç ya da başka bir yazar böyle bir yazı yazar mı bilmiyorum.
Ancak İbrahim Tatlıses’le birçok kez takışmış bir gazeteci olarak böyle bir yazı yazmayacağım.
İbrahim Tatlıses’in şimdiye kadar hiç mi yanlışı olmadı?
Olmaz mı? Tabii ki oldu.
Tatlıses’in albüm sayısı kadar adının karıştığı kriminal olay var.
Aynı hataları bir başkası yapsa, toplum nezdindeki kredisi çoktan bitmişti, ama aynı şey Tatlıses için söz konusu değil.
Sevenlerinin gönlünde bitmeyen bir kredisi var çünkü.
Tatlıses, ayrıca yaptığı çoğu yanlıştan sonra da özür dileyip, kendini affettirmesini ve kredisini yenilemesini bildi.
Ali Eyüboğlu