İLİŞKİ DURUMUMUZA YÖN VEREN 15 SILA ŞARKISI
MAGAZİNCİ FOTO GALERİ- Sıla Gençoğlu; son yıllarda sevgilisinden ayrılan, yeni sevgili bulan, aldatılan, yalnız kalan tüm gönüllere tercüman olan şarkılarıyla müzik piyasasında ayrı bir yere sahip. "Sıla şarkısı" terimini literatüre sokan besteleri ve sözleriyle Sıla, Türkiye?de ilişkilere yön veren kadın olarak anılmayı sonuna kadar hak ediyor. İlişki durumumuza yön veren 15 Sıla şarkısını Radikal?den Oktay Volkan Alkaya derledi. İşte o liste...
Denizli'de 1980 yılında doğan Sıla, öğretim hayatında önce İzmir sonra da İstanbul 'da geçirdiği yıllarda nasıl bir aşk hayatı yaşamıştır bilinmez ama, şimdilerde özellikle lise ve üniversite çağındaki pek çok genç onun şarkılarıyla aşk acısı çekiyor. İstanbul Üniversitesi ve Bilgi Üniversitesi'nde dirsek çürüttükten sonra aldığı caz eğitimiyle bir hayli donanımlı bir şekilde müzik piyasasına giren Sıla, Kenan Doğulu'ya vokallik yaptığı yıllarda yavaş yavaş tanınmaya başlamıştı.
2007'de kendi adıyla çıkardığı albümünde yer alan "...Dan Sonra" adlı biraz radikal biraz da sert şarkısıyla çoğu kişide hareketli şarkılar yapacağı yönünde bir izlenim oluştursa da, takip eden yıllar Sıla'yı çok farklı bir müzik tarzının temsilcisi olarak önümüze sundu.
Her şarkıcının, şarkılarının hitap ettiği bir kitle vardır. Misal Hande Yener ve Demet Akalın genelde sevdiğine isyan eden, dalga geçen, intikam alan şarkılarla karşımıza çıkarlar. Emre Aydın çoğunlukla terk edilen, bunalıma giren, pişman olan şarkıların sesidir. Serdar Ortaç çoğunlukla nereden geldiği bilinmeyen bir coşkunun peşinde koşan, sözlerin manasının bir önemi olmadığı şarkıların adamıdır...
Sıla ise tüm bunların dışında aşktan yana hüsran yaşayan herkesin sesi gibidir. Çoğu zaman şarkılarının birbirini çok fazla andırması sebebiyle, sanki hep aynı şarkıyı söylüyormuş hissi yaratsa da Sıla'nın şu ana kadar çıkardığı 60'a yakın farklı şarkısında genel olarak ilişkilerimize yön vermiştir. Sıla dinlerken sevgilisinden ayrılan, sevgilisinden ayrıldıktan sonra Sıla'yla ağlayan, Sıla'yı dinledikten sonra sevgili bulmaktan vazgeçen pek çok kişi kendini "Sılazede" olarak adlandırıyor. Aşk ateşini körüklemektense söndüren, küllendiren sözleriyle insana bu ömrü yalnız geçirmeye yemin ettiren Sıla şarkılarına gelin birlikte bakalım. İlk ilişkisine yelken açan bir genç olsak, Sıla şarkıları hayatımızı nasıl şekillendirirdi görelim:
1. İlişkiye karar vermek: Bıktım
Şimdi Sıla'nın şarkılarından etkilenmek için ilk önce bir ilişki yaşamış olmak gerekir. Bunun için yine Sıla'nın bir şarkısını dinlemek yeterli. Bıktım adlı şarkısının sözlerine bakacak olursak, Sıla diyor ki;
"Hürriyetimden sıyrılarak kafes içinde barınamadım,
Mutlak mutluluğun sırrından sırra kadem bastım.
Hem herkestim hem kimse değil; öyle şey olur mu?
Kim bu tuzakta uyurı Bencil bir oyun bu.
Bıktım artık aşk istiyorum."
Bu sözleri dinleyen bir genç olarak "Ben de aşk istiyorum arkadaş!" diyerek çıkıyoruz yola neyle karşılaşacağımızı bilmeden.
2. Abayı yakmak : Alain Delon
Bir ilişkiye karar verdikten sonra arayış başlar doğal olarak. Uyhun bir adayı arar durur gözlerimiz. O ilk bakış, o ilk çarpılma vardır ya hani, Alain Delon'da şöyle anlatır Sıla;
"Işıklı janjanlı girdim rastgele bir kapıdan
Meğer herkes burdaymış bihabermişim dünyadan
Kızlarla laflarken sen göründün bir anda
Bi' numaralar Allah Allah bu ne noluyor ya"
Bizi ilk etkileyen kişiyi gözümüzde bir yerlere koyarız ya hani, Sıla için de muhtemelen çıta Alain Delon olsa gerek, şarkıyı ona adar. Onun için Alain Delon olan başkası için Brad Pitt olur, başkası için Natalie Portman olur, tutar bir başkası için Azis olur... Mesele kimin olduğu değil nasıl olduğu.
3. Sevip de kavuşamamak: Egeli Lodos
Abayı yakmakla olsaydı ilişkiler kimse üzülmezdi herhalde aşktan yana. İnsan sever de kavuşamaz, sevdiğini görmez karşısındaki, bazen görse de anlamaz... Hayatın gerçeğidir bu acıtır. Sıla'da Egeli Lodos'ta şöyle anlatır;
"Talihim şarap olmamak
Üzümken
Beni görememen
Gözünken"
Kim bilir kaç üzüm salkımında şarap olamadan çürür gider yıllar içerisinde...
4. İlişkiye başlamak: Her Şey Yolunda
Onca çekilen aşk acısından sonra kavuşur sonunda gönül sevdiği birine ya hani, işte Sıla o güzel anları şu sözlerle anlatır Her Şey Yolunda şarkısında;
"Kalbim odada ben orada yanında
Yakma ışıkları böyle daha iyi
Her şey yolunda"
Bulunca sevdiğini gönül, aldanır, sever elbette. Yolundadır her şey, yolunda gidiyordur hayat. Sevmek sevilmek güzeldir, hele sevdiğinin yanında olmak gibisi yoktur!
5. İlk tartışmalar: Gol
Hiçbir ilişki başladığı gibi öyle dümdüz mutlu mesut devam etmez elbette. İlişkilerin tuzu biberi olarak bilinen kavgalar gürültülerden sonra ders alırız ya hani, bir daha yapmayalım etmeyelim diye sözler veririz aramızda, Sıla da Gol şarkısında şöyle söyler;
"Napıyormuşuz bir daha yapmıyormuşuz
sağ gösterip sol vurmuyormuşuz
o şutu çekip golü atamıyorsak
öyle oturduğumuz yerden konuşmuyormuşuz"
Her ne kadar biraz da rest çeken bir havası olsa da bu şarkı genelde ilişkilerin hafif hafif zedelendiği dönemlere bir gönderme niteliğindedir.
6. İlk ayrılık: İmkansız
Ufak tefek tartışmalar büyük sorunlara dönüştüğünde bir anda karşı tarafın çektiği restle karşılaşırız ve şok oluruz kimi zaman. "Gidiyorum" der karşı taraf da, inanamayız ilişkinin biteceğine, korkarız üzülürüz, Sıla da şöyle anlatır "İmkansız" şarkısında;
"İmkansız, inanmam yalvarırım dayanmam
Can bu yıkık, kırık dökük.
Yapma olmaz."
İçi saran korkulara tercüman olan bu şarkı genelde, kapıyı çarpıp giden resti çeken sevgilinin ardından büyük bir hüzünle dinlenir.
7. Yalnızlık: Boş Yere
Gider ya ardına bakmadan zalım yar, bir ümitsizlik kaplar içimizi, döner mi dönmez mi bilinmez duvarlar üstümüze üstümüze gelir ya hicran dolan evimizde. Sıla'da şöyle tarif eder o zor zamanları Boş Yere şarkısında;
"Göz göre göre nasıl duruldum
Sağ elimi solumla avuttum
Boş yere, boş yere
Hep boş yere"
Avunmak zordur yalnız kalınca, sağ elini sol eliyle avutmaya muhtaç kalmasın kimse, gidenin ardından kalmak zordur.
8. Umut: Bana Biraz Renk Ver
Sevgili gidince avuna avuna yürek dağlanır ya hani, artık dayanılacak noktası kalmaz yalnızlığın. Harekete geçer insan, giden sevgilinin ardından o dönmüyorsa koşmak gerekir bazen. Sıla'da bunu bilirmişçesine şu sözleri geçirir Bana Biraz Renk Ver şarkısında;
"Sana inandım koştum geldim
Dünde ne vardı unuttum geldim
Dünya yansın, koyverdim
Bana biraz renk ver"
Biraz renk verse de umutlansak diye bakarız terk eden sevgilinin ardından. O ne yapsa bir ümitle bel bağlarız aşkın küllerinden doğacağına.
9. Üzüntü: Bodrumun Suları
O kadar avunma o kadar umut, bekleyiş... Sonuç vermez terk edilene ne yapsa. Acır ya canımız iyiden iyiye, isyan edesimiz gelir. Ama edemeyip de üzülürüz. Canımız sıkılır, utanır oluruz elalemden. Sıla da kanayan yaraya tuz misali basar bu sözleri Bodrumun Sularında;
"Of be bu ne terktir
Aklıma zordur
Ben arkanda buruk
Kalbime ekşi koruk mahzende..."
Terk edenin ardından ne dense boş aslında. Giden gittiğiyle kalır, kalan ardından baktığıyla. Çok takmamak lazım kafaya ama Sıla içini öyle bir dağlar ki insanın gel de memleket meselesi yapma gönül işlerini!
10. Kafayı Dağıtmak: Vur Kadehi Ustam
Gidenin ardından edilen isyanı bunalım takip eder elbet. Bu bunalıma girmemek için de çoğu kişi vurur kendini ya gecelere, sofralara, kafanın dağılması gerekir. Dağıtıp da kafayı sövmek gerekir gidenin ardından Sıla'nın Vur Kadehi Ustam şarkısında olduğu gibi:
"Vur kadehi ustam, bu gecede sarhoşuz,
Kalan sağlar bizimdir, acıdan mayhoşuz...
İki satırlık adamları musallat ettik ömrümüze,
Bundandır böyle dibe vuruşumuz..."
Daha üç beş hafta önce uğruna öleceğimiz insan birden iki satırlık adam oluverir şarkılarda. Nasıl bir sevmektir ki bu, nefreti doğursun ardından? Ama o terk etmeler yok mu ah işte hep onlar yakıyor yüreği.
11. Bunalım : Dön Demeyi Unuttum
Her ne kadar kafayı dağıtmaya çalışsa da insan, çıkamaz o çöküntüden bozuk plak gibi başa sarar, aynı nameleri söyler durur. Sıla'nın şarkıları da bir süre sonra aynı tadı verir Dön Demeyi Unuttum'un sözleri gibi:
"Sen gidince ötede kaldı hayat
Kırılıp tuz buz oldu toparlanamadı aşk"
Hani içip unutacaktık olanları? Olmaz değil mi, kafa takılır oraya da kurtulamaz bir türlü. Bunalım kaçınılmaz olur çıkamaz ruh halimiz kapandığı yerlerden.
12. Pişmanlık: Kenar Süsü
Acılar, kederler yerini zamanla pişmanlıklara bırakır. Yavaş yavaş görürüz ya hani karşımızdaki kişinin gözündeki yerimizi, Sıla da Kenar Süsü şarkısında şöyle anlatır hislerini;
"Kenar süsü oldum hayatında
Yani olmasam da olurdu
Kaza süsü de verirdim vefatıma
Yokluğum boşluk yaratmazdı
Seni aramamam sormamam
Bakmadan uzaklaşmam
Eminim çok hora geçti"
Madem öyle üzülme bundan sonra kardeş diyesimiz gelmez mi bu farkındalığa? Gelir elbet. Ama üzülmeden durur mu yürek? Bakalım durur mu?
13. Başa sarış: Malum
Yok bir türlü kurtulamayız o ruh halinden. Pişman da olsak, kafamızı da dağıtsak, bunalım gelir yine yeni yeniden bulur bizi işler içimize. Başa sarar tüm hicranlar. Sıla da şaka yapar gibi Malum şarkısında şöyle söyler:
"Kaderimle Oynayacak Kadar Sevgilim Olmuşsun Meğer
Ben Seni Kabullenmeyi Ben Yapmaya Çalışırken
Yokluğun Çirkinde Yapmış Beni
Geçen Gün Aynada Gördüm Tesadüfen"
Umutsuz vakadır artık yürek, yaralı bereli... Bıkmadan da Sıla dinlemeye devam ederiz ya onca bunalım yetmezmiş gibi, bir şarkısında bir gıdım umut ararız geleceğe dair.
14. Deliriş: Dan Sonra
Sonunda artık sıkıntıdan delirmek mi dersiniz yoksa çığırından çıkış mı dersiniz, siz bilirsiniz gönül acı limitini doldurur. Argo deyimle sıyırırız kafayı, artık çekecek çile de kalmamıştır, uğruna bunalıma girecek bir şey de... Gidenin ardından sonra ilk defa kendimize geliriz günün birinde. Sıla da ilk çıkış şarkısına döndürür bizi bu noktada, "Dan Sonra"yla;
"Kafayı düzelttim senden sonra
Kendime yararım bundan sonra
İster gelirim ister gelmem
Hesap mı vericez bundan sonra?!"
Bundan sonra yeni bir ilişkiye mi yelken açılır, hayat nasıl gider gerçekten düzelmiş midir kafamız, düzelmiş midir her şey? Sılazedeliğimiz son bulmuş mudur? Bakalım...
15. İnziva: Cebren ve Hile İle
Bu kadar acı ve sonunda gelen delirişin nihayetinde aşka sevdaya tövbe eder yürek. Bir daha ne birini sevesimiz gelir ne de özeniriz başka çiftlere. Oturup bir köşesine hayatın izleyesimiz gelir geleni gideni. Sıla da aynen öyle der Cebren ve Hile İle şarkısında;
"İstirahatteyim dinleniyorum
Uzattım ayaklarımı
Elimde kitap okuyorum başkalarının hayatlarını"
İşte Sıla dinlemenin sizi getireceği nokta da budur aslında. O kadar acıyı, çileyi boşuna çektiğimiz ortadadır. Aslında rahat durup kenarda bir yerden izlemek daha güzel her şeyi. Sıla'nın şarkılarının bizi olmadık maceralara, hüsranlara sürükleyip bizi iflah olmaz bir Sılazedeye dönüştürmesine izin vermememiz lazım. Sıla'nın şarkıları kendi haliyle olduğu gibi güzel. Ancak bir ilişki profili açısından her bünyenin psikolojisinin kolay kaldıramayacağı bir ağırlığa, derinliğe sahip. Herkesin hayatında elbet birileri olur, gerlir geçer insanlar. Siz siz olun ilişkinize Sıla şarkılarını sokmayın. Hatta sevgilinizle tartıştığınız zaman asla Sıla dinlemeyin. Gidin Atilla Taş dinleyin, Rober Hatemo dinleyin çaresiz kalırsanız açın eskilerden Grup Vitamin'i dinleyin. Sılazede olmayın.