IŞIN KARACA GEÇTİĞİMİZ AY DÜNYAYA GELEN BEBEĞİ SASHA MIA?NIN DOĞUMUNUN FOTOĞRAFLARINI KİŞİSEL İNTERNET SİTESİNDE YAYINLADI!..
MAGAZİNCİ FOTO GALERİ- Ünlü şarkıcı sitesinde kaleme aldığı yazısında doğumu saniye saniye anlattı!.. İşte Işın Karaca?nın yazısı ve doğum fotoğrafları
“Mia bebek aramıza katılalı tam 11 hafta oldu. Normal bir süreçte 11 hafta size çok uuzn bir zaman gibi gelebilir. Bebeği olan anne babalar bilir ki o 11 hafta esasında son derece uzun ve dopdolu bir zamandır :) İşte bizim ilk 11 haftamız…
Eve ilk geliş….
Her yeni anne baba gibi biz de payımıza düşen zorlukları yaşadık. Eh düşünsenize, evden 2 kişi çıkıp 3 kişi olarak dönüyorsunuz, ve bu başlı başına insanı şoka sokacak kadar büyük bir farklılık. Her ne kadar da hazırım desek de o minik, sana muhtaç, kendi yaşadığın aşkın parçası, minnak insan bir ömür boyu sizinle kalmak üzere doğuyor. Bir kız arkadaşım hamileliğimin 6. ayında bana ´Bu dünya’ya bebek mi getirilir’ demişti. Bu laf bana baya bir süre batmıştı. Uzun uzun düşünmenize neden oluyor. Evet yaşadığımız dünya çok sevimli bir şekil de değil. Ama bir taraftan da hayat devam ediyor. Sevdiğiniz bir insanla hayatınızı birleştirmiş, gelecek yaşamınız için bir aile kurma çabalarınız da varsa, dış dünya ile o kadar haşır neşir olmayıp kendinize şu cümleyi söylemeye başlıyorsunuz ’ Ben bu dünya’ya değil, kendi dünyama bir bebek getiriyorum’ Ve Sasha Mia bebek (anlamı, Benim parıldayan iyilik ve güzellik meleğim) aramıza katıldı.
18 Eylül 2011 gece saat 02;27 de ilk nefesini alıp yaşamımızın patronu oldu. Normal şartlarda 3 Ekim de doğmasını beklediğimiz prenses erken gelmeye karar verdi. Son derece keyifli bir aile yemeğinden çıkmıştık. Sedat ertesi günü teslim etmesi gereken bir iş için eve çalışmaya çıktı. Bense arkadaşlarımızla cafe de oturmuş son derece keyifli bir şekilde sohbete dalmıştım ki bir anda arkadaşımız Kaan’a dönüp, hemen Sedat’ı ara, evden gelirken telefonlara şarj alsın, ha bir de kapının yanın da duran hastahane çantası deyince Kaan’nın suratındaki ifadeyi anlatmam. Hiç bir erkek bu cümle için hazır değil :) Sedat başta onunla dalga geçtiğimizi zannetmiş. Cafe’ye inip de yüzüme baktığında durumun bu olmadığını hemen anlamış. Hatta beni strese sokmamak için sakin takınsa durumun ciddiyetini anlayıp evlere dağılan aile bireylerine haber uçurup önden Florence Nightingale hastahanesini arayıp doğumu gerçekleştirecek olan Dr Banu Bingölü de ayarladı. Aslan kocam dışında diyecek pek bir lafım olmadı hastahane yolculuğumuz süresince. Konuşacak mecalin olmuyor. Garip bir sancı, sık sık gelen bir kasılma ve nefes alamayış. Buları birleştirince doğumun başladığını anlıyorsun.
Hastahaneye girdik, Dr Banu’cuğum bizi kapı’da karşıladı. Hemen odaya alındık, göbişe bebeğin kalp atışlarını ve sancı aralarını anlamak için takılan makinemle başbaşa kaldım. Hemşire hemen damar yolumu açtı ve doğumu durdurmak için ilaç verdi. Sonuç vermedi. Banu Sedat ve bana dönüp, haydı doğuruyoruz dedi. İşte ben o anda bayılmak istedim. Kendimizi kandırıyoruz, bir kadın ne kadar da o bebeği 9 ay taşısa da hiç bir zaman hazır değildir. Altta yatan korkular su yüzüne çıkar. Evet beyler, bizler de korkuyoruz, en az sizin kadar hemde. Hemşirenin yüzüne bakıyorum bir şeyler anlamak için ama nafile, hiç renk vermiyor. Bebek sıkıntı da mı dedim, Dr Banu hemen konuyu ele aldı, hayır değil ama o şu anda doğmak istiyor ve bunu durduamayacağız dedi. Anastezi uzmanımız odaya geldi. Evet Işın ne yedin bakalım bu akşam dedi. Çok bişey yemedim çünkü karnım ağırıyordu ama bu akşam kaçamak bir Türk kahvesi içtim dedim. O anda herkes bir durdu. Meğer kahve’nin telvesi akciğere kaçabilirmiş diye biraz beklememiz gerektiğini söyledi uzmanımız. Ama Mia’nın beklemek gibi bir niyeti yoktu. Epidural sezeryan için bizi hazırlamaya başladılar. Bir taraftan karnım dakika başı kasılıyor ve çığlık atmamak için uğraşıyorum.
Sorular başladı: Sedom, Akın’ı, aileyi, aradın mı? Yoldalar. Peki doğum fotoğraflarımızı çekecek olan canım arkadaşım Esra Akeroğlu arandı mı? Hemen ilgileniyorum dedi.
Esra gelmeden doğurmam dedim herkes gülmeye başladı, Tabi tabi dedi Banu. Allahtan Esra bu tarz gece telefonlarına hazır ve 15 dakika da hastahaneye yetişti. Sedat’la Esra steril kıvamına gelip ameliyathane koşullarına hazır getirildi ve yanıma geldiler.
Bu arada Epidural sezeryan işlemleri başladı. Belimden bir iğne sokuldu ve işlem başladı. Adım adım yaşayacaklarımı anlattan anastezi uzmanım beni güzel güzel hazırladı, Dr Banu Bingöl ve ekibi ile aramıza bir set kurdu. Ben hiç bişey görmüyorum, duymuyorum ama hummalı bir çalışma olduğunun farkındayım. Başta Sedat için çok korktum, Dr Banu, biz burda çok bayılan baba izledik deyince ya aynı olay bizim başımıza gelirse diye ödüm koptu, ama Sedat inanılmaz bir cesartele, sanki National Geography’e resim çekiyormuş gibi, profesyonel baba-fotoğraf sanatcısı edası ile beni bırakmış Dr Banu’yu izlemeye geçti. Sadece izlese, elinde makine, bildiğiniz iç organ pozlarımı çekiyor :) Bir taraftan bana adım adım yapılanları anlatıyor.
Ama gerçek şu ki beni ödüm kopuyor, Sedat ve Esra benden sakin. Bense ameliyathane de uzanmış minnik kızımı görebilmek için can atıyorum.
Ve çıktı gibi bir cümle duydum. Banu Haydi Mia hanım, ilk ben ağlatacağım seni ama bunu alışkanlık haline getirme dedi ve şaplağı yapıştırdır.. Sedat’a baktım gözleri dolu dolu fakat tek isteğim Mia’yı öpebilmek.. Nolur getirin desem de 2 dakikalık bağını kesme ve sarma işlemi bitmiyor.
Doğduğu saniyeden itibaren bir şampiyon olduğunu belli eden Sasha Mia Doğan.
İyi mi diyorum herkes gülümsüyor, ama ben öpmek istiyorum diyorum ve kızımızı yanımıza getiriyorlar… Sabırsızlanma diyor herkes ama bilen bilir, o saniyeler yıl gibi geçmez! Gel de 9 aydır taşıdığın can’ı görmek için bekle…
Dünyamıza hoşgeldin Mia Bebek…
Seni çok seviyoruz….”