KADİR DOĞULU’DAN ’TARİKAT’ AÇIKLAMASI: ’BU MAKAM BİZE HEDİYE EDİLDİ’
Geçen aylarda, oyuncular Kadir Doğulu ve Neslihan Atagül’ün Bektaşi tarikatına katıldığı iddiası gündeme gelmişti. Kadir Doğulu, son olarak kendisine bu konuda soru soran muhabirlere "Bu havası atılacak bir şey değil. Bize bu makam hediye edildi" diye yanıt verdi.
Bir dönem, eşi Neslihan Atagül ile birlikte Bektaşi tarikatına katıldıkları iddiasıyla gündeme gelen ünlü oyuncu Kadir Doğulu, konuya ilişkin yeni bir açıklama yaptı.
Ünlü çift, önceki gün Etiler'de görüntülendi. Hürriyet’te yer alan habere göre; iki isim, yeni projede başrolleri paylaşacakları için çok mutlu olduklarını dile getirdi.
TARİKAT AÇIKLAMASI: BU MAKAM BİZE HEDİYE EDİLDİ
‘Bektaşi tarikatı’ iddialarına ilişkin de konuşan Doğulu, açıklamasında; “Bunlar çok değerli konular. Konu değil bu. Bu bir maneviyat. Biz de çok değerli bir söz var. Parayla imanın kimde olduğu belli olmaz. Bize bu makam hediye edildi. Biz de yaşantımızda elimizden geldiğince evimizle, işimizle, duruşumuzla göstermeye çalışıyoruz zaten. Benim komşum bilir akrabalarım bilir. Bu havası atılacak bir şey değil. Bu bir makam" ifadelerini kullandı.
"TARİKAT İSMİ TÜRKİYE'DE KİRLETİLDİ"
Ünlü oyuncu, şöyle konuştu:
"Tarikat ismi Türkiye'de maalesef çok kirletildi. Çocukluk yıllarımda, 90'larda karanlık odalardan çıkan manyak insanlar. Onlar tarikatın güzelliğini kullandı, insanların maddi manevi enerjisini sömürmek için kurulmuş bir yer durumuna düşürdüler. Manevi yolculuk insanları uyandırır dostlar, oyalamaz, gerçeği söyler. Gerçeği keşfeden kişi de hakkını arar. Bir gün gelin, aynı sofrayı paylaşalım, mesleğinizi bir kenara bırakın, muhabbet edelim. Bu makam, Bektaşilik benden önce de vardı benden sonra da var olacak, burası bir okul.”
BİLGİ ALMAK İSTEYENLERİ EVİNE ÇAĞIRDI
Ayrıca, daha fazla bilgi almak isteyen gazetecileri evine çağırarak, "Gelin haneme. Hanemin kapısı yok eşiği var. Herkese kapımız açık" dedi.
‘BANA DERVİŞ DERLER’ DEMİŞTİ
Eşi Neslihan Atagül ile aynı dizide rol alacak olan Kadir Doğulu'nun Bektaşilik yolculuğuna çıktığı ortaya çıkmıştı. Kadir Doğulu, sorular üzerine "Arkadaşlar, beni tanıyanlar zaten bana ‘Derviş’ derler. Bir nedeni olabilir mi? Bana diyorlar ben demiyorum. Ayaküstü konuşulacak muhabbetler değil bunlar" demişti.
BEKTAŞİLİK NEDİR?
Bektaşilik, Hacı Bektaş Velî tarafından Anadolu’da 13. asırda kurulmuş, mezhep özellikleri taşıyan bir tarikattır. Hacı Bektaş Menâkıbını anlatan Velayetnâme’ye göre Hacı Bektaş Horasan’dan gelmiş olup Babaî halifelerindendir. Bâtınî esaslara dayalı bir tarikat olan Bektaşîlikte Ahîlik ve Babaîliğin büyük etkisi vardır. Hacı Bektaş’ın vefâtı üzerine Balım Sultan halîfe olmuştur. Anadolu’da Bektaşîliğin en koyu temsilcileri Alevîlerdir. En çok, Sivas, Tokat, Adana, İçel dolaylarında revâçtadır.
Bektaşîlik diğer tarikatlar gibi İran etkisinde değildir. Edebiyatı ve kültürüyle Türklere mahsus bir tarikattır.
Bektaşîlik iki ana kola ayrılır: Çelebiler kolu ve Babagân kolu. Her ikisinde de iki çeşit âyîn vardır. Âyin-i Cem ve âyini ikrâr.
Bektaşîliğe göre tevhîdin üç mertebesi vardır:
İlki telkîndir. Burada sâlik şeriat kapısından tarikata girmiş olur.
İkincisi libâstır. Burada sâlik mârifet libâslarını giymiş olur.
Sonuncusu ise ahâdiyyet mertebesidir. Burası fenâ-fi’l-hâdiyet’tir. Sâlik için tarikata girmenin çeşitli merasimleri vardır.
Bektaşîlik, yeniçerilerin resmî tarikatı olduktan sonra Türk kültüründe köklü bir yer edinmiş ve zamanla bozularak özelliklerini yitirmiştir. Hatta sonunda Bektaşî kelimesi “kayıtsız, pervasız, rind, laübâlî meşrep” mânâlarına gelmiştir. Fıkralara konu olan bektaşîler bu türdendir.
Bektaşîlik 5 kademede gerçekleşir:
1. Muhib: Kefâletle tarikata yeni giren kişi.
2. Derviş: Muhiblerin ikrâr vermesi.
3. Halifelik: Liyâkati görülen baba veya dede diye de bilinen sarık kullanma yetkisine sahip olanlar.
4. Mücerretlik: Hacı Bektaş’ın yaptığı gibi hiç evlenmeyen liyakatli dede veya babalar bu mertebeye getirilir. Bunların sağ kulakları delinir, küpe takılır, kendilerini tarikata adamışlardır.
5. Halîfelik: Tarîkatin en üst derecesi olup, çırağ, tuğ, alem ve sofra sahibi olurlar. Âyin-i cemlerde 40 kurban kesilerek başlarına siyah sarık sararlar, icâzetli kabûl edilirler ve muhib yetiştirirlerdi.
Bektaşîlik, Alevîlikte olduğu gibi 12 imama saygı gösterir. Bazılarına göre şeriat hükümleri zâhir ehline göre olup, namaz kılmaz ve oruç tutmazlar.
Özellikle yeniçeri şâirleri Bektaşîlikten fazlaca söz ederler.
Çoğalıp meygedenin kallâşı
Oldu hep halk-ı cihan Bektaşi (Yenişehirli Avnî)
Nerm olur kalbin senin zâhid eger bek taş ise
Secde-gah et âsitân-ı ravza-i Bektâşımı (Aşkî)