KALENDER:AYAĞIMI KAYDIRMAYA ÇALIŞANLAR BAŞARAMADI
Tatlıses?in iki gözdesi Ebru ile Kalender arasındaki gizli savaşı www.magazinci.com su yüzüne çıkardı...
?Aradığını Bulamazsın? isimli albümü ile adını duyurmaya başlayan Kalender, 1974 yılında Malatya?da dünyaya geldi. Annesi Bulgar göçmeni olan çiçeği burnunda şarkıcı, iki ağabeyi olan ailesinin içinde el üstünde büyütülmüş. Engür Kalender olan ismi İbrahim Tatlıses tarafından ?Kalender? şeklinde kısaltılan genç şarkıcı, ilk albümüyle müzik dünyasında emin adımlarla ilerliyor. Şu sıralar promosyon çalışmalarını hızla sürdürdüğünü belirten Kalender, bu albümü çıkana kadar geçen 10 yıllık müzik geçmişini şöyle özetliyor:
?Ben bu piyasada sesimle var olabilmek için 10 yıldır amatör müzik çalışmalarımla bekleyiş içerisindeydim. Bundan 8 yıl öncede bir şey yapabilirdim. Ancak ayağımı sağlam yere basıp, hak ettiğim yeri sindirebileceğim olgunluğa ulaşmayı bekledim. 7 yaşında ilkokulda aynanın önünde şarkı söylediğimi hatırlıyorum. Yeğenlerim şarkıcı olamayacağımı söylerdi. Tutucu bir ailenin arasında yetişirken ortaokul dönemlerimde arkadaşlarımın bu konuda teşviki oldu. Lise sonrasında ise Üsküdar Musiki Cemiyeti?ne gittim. Birlikte çalıştıkları dönemlerde Mehmet Ali Erbil ile Çiğdem Tunç?a ve Ajda Pekkan?a vokalistlik yaptım. Bale ve folklor üzerine eğitimim var. İspanyol ritm ile flamenko üzerine de dersler aldım?
Arkası olmayanın şansı yok
Dansını kendi kendine geliştirdiğini ve bu konuda da iddialı olduğunu dile getiren Kalender, hedeflerini şu sözlerle anlattı:
?Yaptığım müzik tarzında en iyi yere gelmek, kendimi aşmak en önemli amacım. Türk müziğini bir yere getirmek gibi bir misyonu üstleniyorum demek zor. TSM okuyup, profesyonel olarak dans eden tek kişiyim.
Müzik dünyasında sağlam bir yer edinebilmek için iyi isimler tarafından lanse edilmeniz gerekiyor. Arkası olmayan ne kadar kabiliyetli olursa olsun bir yere gelmesi zor. Ben bu anlamda çok şanslıyım. Beni lanse eden İbrahim Tatlıses gibi güçlü bir isim tarafından destekleniyorum.?
Ebru Yaşar beni çekemedi
İbrahim Tatlıses İdoBay?ı kurduğunda çevresinde bir çok genç isim toplanır. Bunların çoğu kadındır. Özellikle biri var ki, Tatlıses?in o dönemler gözağrısıdır. Hatta ismi birlikte anılacak kadar yakındır. Ebru Yaşar, ?Seni Anan Benim İçin Doğurmuş? ile müzik dünyasında ikinci sıçrayışını yaparken, firmada hep ?tek olmak? ister. Sağındaki solundaki şarkıcı ve adaylarından rahatsızdır... Bunlardan biri de hiç kuşkusuz, iki buçuk yıl Tatlıses?in ?gözünün içine bakan? Kalender?in ta kendisidir... İçten içe, gizliden gizliye bir savaş sürmektedir Ebru ile Kalender arasında...
Çok değil, bu röportajın yapıldığı günlerden bir iki gün önce, Kalender ile Yaşar, Daruşaffaka Polo Restaurant?ta gazeteci Müslüm Demirci?nin düğününde karşı karşıya gelirler... Ebru sahne alır, şarkısını okur ve Doğuş?un yanına oturur. İşte tam Kalender?in şarkısını söylediği sırada, hışımla kalkar ve geceyi terkeder...
İki genç kadın arasındaki soğuk savaş, burada patlama noktasına gelir...
Kalender, ?hayatının ilk kazığını hemcinsinden yediğini? vurgularken sözü Ebru Yaşar?a getiriyoruz. İsim verir vermemek arasında tereddüte düşer. İbrahim Tatlıses gelir aklına... Ama konuşmaya kararlıdır. Çünkü şimdi kendisini daha güçlü hissetmektedir...
?Hiç beklemediğim biri tarafından kazıklandığımı hissettiğimde bozuluyorum. Daha sonra o kişiye karşı daha temkinli oluyorum. Hayatımda ilk kazığı hemcinsimden yedim. Ayağımı kaydırdı.Hatta bir keresinde birlikte katıldığımız bir TV programın yönetmeniyle samimi olup, beni saf dışı bıraktı. Şu an çalıştığım İdoBay?da da Ebru Yaşar ile aramız yok. Beni hep kendine rakip olarak gördü. Firmadan bile uzaklaştırmaya çalıştı. Şimdilik uzak duruyoruz birbirimizden. Allah yolunu açık etsin.?
Türkiye?de iyi dans eden yok...
Ajda kötü dansçı, Pınar?la çekişir, Seda?yı sollarım...
Fiziğine güvendiğini, ancak şöhret olma yolunda soyunmaktan yana olmadığını vurgulayan Kalender, geçtiğimiz günlerde Mehmet Ali Erbil ile Seda Sayan?ın şovu için Kıbrıs?taydı. ?Dünyaca ünlü starlardan Michael Jackson, Madonna, Janette Jackson ve Ricky Martin çok iyi dans ediyor? diyen Kalender, ?Dans ile oryantal kavramları birbirinden ayırmak gerekiyor. Dansta estetik ve figürleri oturtmak önemlidir. Türkiye?de iyi dans eden yok. Tarkan bu konuda kendisini ilerletebilir. Hakan Peker diğerlerine göre daha iyi dans ediyor. Dansı hiç beceremeyenler arasında Ajda Pekkan ve Nükhet Duru geliyor. Mustafa Sandal ise kendine özgü bir stil yaratmış. Dans konusunda kendime rakip birini göremiyorum. Oryantal alanında ise Asena ve Zümre dışında kimseyi tanımıyorum. Ben televizyona çıkıp oynadıktan sonra herkes programlarda oynamaya başladı. İnsanlar artık farklı bir şeyler bekliyor sahnede. Görsellik ve dans yeteneği bekliyor. Türk Sanat Müziği branşında Sibel Can, beni çok beğendiğini söyledi. Bu konuda Pınar Eliçe ile çekişirim, Seda Sayan kenara çekilir? şeklinde konuştu.
Hülya Avşar?ı örnek alıyorum
Kalender, sanat yaşamında kendisine örnek aldığını söylediği Hülya Avşar hakkında, ?İmrendiğim, başarılarına inandığım tek kadın. Akıllı ve istediğini elde eden biri. Amacım bir gün Hülya Avşar gibi olmak? dedi.
Aldatanı, aldatırım ruhu bile duymaz!
Hayatında bir boşluk olduğunu ve yeni bir aşk aradığını dile getiren genç şarkıcı, hayalindeki erkek tipini, ?Orta şeker yakışıklı olması yeter. Huyu güzel, kadın ruhuna hitap etmesini bilen, kibar biri olması şart. Maço erkekleri sevmiyorum. Karizmatik, ayakta durabilecek kadar varlıklı olması yeterli? tablosunu çiziyor.
Aslan burcu olduğunu ve sevdiğini ölçülü olarak kıskandığını belirten Kalender, ?Duygusalım ama duygularımla mantığımı harmanlamayı becerebiliyorum. Bugüne kadar aldatıldığımı hiç hissetmedim. Aldatan zaten kendini aldatır. Ancak aldatıldığımı hissettiğim anda ben de aldatırım, hissetirmem bile? sözleriyle bu konudaki duyarlılığını dile getirdi.
Çocukluğumu özledim
Bir ara evlenmeyi düşündüğünü ancak karşısına uygun bir talip çıkmadığı için hiç evlenmediğini anlatan genç şarkıcı, ?Aynaya bakınca çocukluğumu özlüyorum. Çünkü çocukluğumu çok güzel yaşadım. Şimdi kendimi o günlerdeki kadar saf ve temiz hissetmiyorum. Kendimi hiçbir zaman dev aynasında görmedim ama bu camiada kendisini böyle gören insanlar var. O insanların kişiliklerinde eksiklik olduğunu düşünüyorum. Bence statünün önemi yok. Önce insan olunmalı. Olduğun gibi kalabilmek önemli. Şöhretin beni değiştireceğini sanmıyorum. Bu dünya boyalı bir dünya ve ben müzik dünyasında yolcu değil, hancı olmayı hedefliyorum? diye konuştu.