KAYA?DAN, HÜLYA?YA MESAJ: SEN EVLENME, BEN DE EVLENMEM!
Kaya Çilingiroğlu kızı Zehra nedeniyle bir daha asla nikah masasına oturmayacağını söylüyor. Sabah Gazetesi Magazin Müdürü Şengül Balıksırtı ile konuşan Kaya Çilingiroğlu, Hülya ile ilişkilerinin nmormal yürümesi için bazı şeylerin yapılması gerektiğini söyledi... Kaya?nın, üzerinde durduğu en hassas konu ise kızı Zehra...
İmza bence ilişkide çok şeyi değiştiriyor
Kaya Çilingiroğlu, Şengül Balıksırtı ile yaptığı röportajda, geleceğe yönelik Hülya Avşar'a anlamlı mesajlar iletirken, kızı Zehra'nın evinde kraliçe gibi yaşadığını söyledi...
Kaya Çilingiroğlu yepyeni bir hayatın içinde... Feraye Tanyolaç ile yeni hayatını kurdu, minik bebeğini kucağına aldı ve en önemlisi boşanma sonrası sendromlar aşıldı. Kendi doğruları var Çilingiroğlu'nun... Bu röportaj başkalarını anlatıyor gibi görünse de, aslında onun doğrularının hikayesidir...
* Tam özgür oldum derken yine bir aile düzenine geçip baba oldunuz. Sanki her şey sizin dışınızda gelişiyor gibi. Hayatta söz sahibi olan, iktidar sahibi olan gerçekten kadınlar mı?
İlişkimde çiftlerden illaki biri önde olacak diye bir şeyi hiç düşünmedim. Dediğim dedik değilim.
* Ama boşandıktan hemen sonra böyle ciddi bir beraberliği istemiyordunuz?
Evet, doğru. Ama hamilelik girince ilişkinin seyri değişti. Çünkü ben bir insanla beraber oturmaktan bile sıkılıyordum, istemiyordum da böyle bir şey. Çünkü yanındaki insan bir süre sonra seni sahiplenmeye başlıyor. Bense ne kimse bana sahiplensin, ne de ben kimseye sahipleneyim istiyorum.
İMZA BÜTÜN İLİŞKİYİ ÖLDÜRÜYOR
* Şimdi sahipsiz bir durum mu söz konusu? Ne değişti yani?
Çok değişik. Evlilik olmadığı için kimse beni sahiplenemez. Fikirlerime ters bir şey olursa her an, her şey değişebilir.
* Bütün iş nikah defterine atılan imzada mı?
Evet, o imza çok şeyi değiştiriyor. Bana göre bütün ilişkiyi öldürüyor.
* Ben hala anlayamadım. Ne değişiyor?
En azından hesap vermeme özgürlüğüm var.
* Aynı hayatı paylaşıyorsunuz ama bir an gelir ve siz 'Benim sana hesap verme durumum yok' mu diyebilirsiniz?
Tabii ki. Ben hayatımda kimseyi kandırmadım. Şartlarım bu. İşine geliyorsa devam et, işine gelmiyorsa ne istiyorsan onu yap. Aynı şey karşı taraf için de geçerli. Ben kimseyi bir şeye zorlamıyorum.
* Ayrıldıktan sonra aranızda bir yakınlaşma oldu mu yeniden?
Sanki Hülya'nın söyledikleriyle öyle bir şey hissedildi... Hiç aklımdan geçmedi dersem yalan olur. Ama geriye dönmek yanlış olurdu. Hülya ile böyle olmak çok daha iyi. Onunla ya aşk yaşayacaksın ya da çok iyi arkadaş olacaksın. Bu ikisinin arası yok. Aşk yaşarken süper, arkadaşken çok iyi ama o ikisinin arasını ben tercih etmiyorum.
* Zehra artık evinize de gelip gitmeye başladı değil mi?
Evet gelip kalıyor. Feraye ile birbirlerini çok seviyorlar. Öyle olmak zorunda. Kardeşini seviyor. Bebeği, Hülya'ya da götürdüm. O da çok seviyor. Doğru bir ilişki. Kimse üzülmüyor.
ADAM ÇOCUĞUMA BAĞIRIRSA...
* Bir gün hepiniz aynı yemek masasının etrafında buluşabilir misiniz?
Onu Hülya'ya soracaksınız. Benim için mahsuru yok. Feraye böyle bir şeye 'hayır' demez. Zaten burada Hülya'nın düşüncesi çok önemli. Belki biraz daha zamana ihtiyacımız var.
* Peki Hülya Avşar evlenirse...
Evlenir.
* Ne olur?
Evlenir. Beni ilgilendirmez. Benim için tek sorun Zehra. Zehra'nın aynı ev içinde bir başka adamla birlikte olmasından hoşnut olmam.
* Peki annesinin eşi başka bir adam olacaksa, Feraye Hanım da başka bir kadın değil mi?
Hoşnut kalmam dedim. Bize gelmeyi Zehra kendi istedi. Bir gün aradı, 'Ben tanışmak istiyorum' dedi. Ama ben kızımın başka bir adamla aynı ortamda olmasını sakıncalı buluyorum. İnsanların karakterini bilemezsin ki! Adam bir gün kızdı, çocuğuma bağırdı, tokat attı. Ya da onun yanında annesine bağırdı, çağırdı. Böyle bir şey olmaz!
* Aynı şey sizin evinizde de olabilir.
Olmaz, olamaz. Feraye çocuğumun yanında bana konuşamaz.
* Evlenirse Hülya Avşar...
Zehra'yı yanıma almak için konuşurum.
* Orada sorun mu çıkar yani?
Çıkar! Yok çıkmaz, Hülya evlensin, Zehra bende kalsın, hiçbir sorun çıkmaz. Ben niye evlenmiyorum, Hülya da evlenmesin. Benim evlenmeme sebebim, Zehra'ya o tabloyu göstermemek. Kendi kendime söz verdim.
* Nedir o tablo dediğiniz?
Evinize geliyor ve sizin yanınızda annesini değil başka bir kadını görüyor. O da tablonun bizzat kendisi değil mi? Hayır! O resim, o resim değil. Evde kendi odası var. Benim kendi yatak odamdan daha büyük odası var. Zehra benim evime girdiğinde yabancılık hissetmiyor ki, evin kraliçesi gibi.