MARAL GELİYOR
MAGAZİNCİ FOTO GALERİ- O hep bir ?Dişi Geyik? olarak anıldı.. 12 Nisan 1994 tarihinde Muğla?nın Datça?sında şehrin tanınmış iş adamlarından Mazhar Büyüksaraç?ın torunu olarak dünyaya geldiğinde ana-babası ona ?dişi geyik? anlamına gelen Maral adını koymuştu.. Kapkara gözleri, kömür karası saçlarıyla minik bir bebekken bile gören herkesin sevgilisi olmuştu..
Nitekim; 1995 yılında Umur Bugay’ın yazdığı Türk Televizyon Tarihi’nin unutulmaz dizilerinden ‘Bizimkiler’de ilk kez kamera karşısına geçtiğinde henüz 1 yaşındaydı.. 4 yaşındayken annesine piyano dersi veren Mine Mucur (hani Barış Manço’nun çocuk programlarında Mine Abla vardı ya işte o) müzik kulağının sağlam olması ve piyanoya olan yeteneğini fark edince piyano derslerine başladı. Ama müzik onun için hep bir hobi oldu.
7 yaşında Yıldız Kenter keşfetti bu kez onu. Tiyatrosuna aldı. O da bu sayede Gazanfer Özcan, Erol Günaydın, Haldun Dormen, Kemal Sunal, Ali Poyrazoğlu, Can Gürzap, Müjdat Gezen, Çolpan İlhan gibi ustalarla aynı sahneye paylaşma şansını buldu. 16’sında New York Academy'de iki yıl oyunculuk eğitimi aldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü öğrencisi Maral’ın şansı 17 yaşında bir kez daha döndü.. Yeni kaşif; Türk sinemasının unutulmaz yönetmenlerinden Şerif Gören’di.. Ve ona 2011 yapımı ‘Ay Büyürken Uyuyamam’ filminde şans verdi. O da iyi kullandı.. Film gösterime girdiğinde, sinema seyircisi bu uzun bacaklı, dolgun göğüslü, çarpıcı bakışlı, kamera karşısında kural tanımayan, vahşi ve seksi güzel Güllü’yü yeni Maral’ı konuşuyordu.
Bir yıl sonra Maral gene manşetlerdeydi.. Bu kez de 18’lik esmer bomba Maral’ın, 34’lik Özgü Namal’ın rolünü nasıl elinden aldığı konuşuluyordu. Evet, Star TV için çekilen ‘Lazutlar’ dizisinin yeni starı Maral olmuştu. Yılmaz Okumuş’un yazdığı, Ezel Akay’ın yönettiği Karadeniz komedisinin yapımcılığını Avşar Film üstlenmişti. Maral, bu dizi için diksiyon ve horon dersleri aldı. Trabzon’a gidip kamera karşısına geçerek at bindi, ormanda odun kesti. Şimdi ‘Lazutlar’ın ekrana geleceği günü bekliyor ve ‘Türkiye gene beni konuşacak’ diyecek kadar da iddialı konuşuyor.
Maral için; ‘aykırı güzel kadın’ diyen de var ‘serseri, salaş ruhlu anti popüler kadın’ diyen de.. En büyük tutkusu geceleri kendini denizin serin sularına bırakmak, bisikletine atlayıp dağ bayır dolaşmak, motor yarışlarına katılmak, snowboard yapmak, paraşütle atlamak, arkadaşlarıyla barları keşfe çıktığı Ortaköy’ü birbirine katmak.. Kitapçılara girip tarih ve edebiyat kitaplarını didik diik etmek.. Bir de Defterdar Yokuşu’ndaki evinin atölyeye çevirdiği terasında resim ve heykel yapmak..
Gerçekten de bu ‘aykırı güzel’e dikkat!