MELTEM CUMBUL SETLERDEKİ SKANDALI AÇIKLADI! SETTE BEBEKLERİN UYKUSU GELMESİN DİYE...
Oyuncular Sendikası Başkanı Meltem Cumbul, dizi setlerindeki yaşanan ağır çalışma koşullarından bahsederek, yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Cumbul "6 aylık bebeğin saatlerce karda, uykusu gelmesin diye gerekirse biberonun içine kahve konarak sınırları zorlanması sadece bir örnek" dedi.
Oyuncular Sendikası Başkanı Meltem Cumbul, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından, ‘Prof. Dr. Berin Ergin'e Saygı Günü’ çerçevesinde önceki gün “Sahne ve perde çalışanlarının hukuki sorunları” konulu panelde konuştu.
Cumbul, set çalışma şartlarının ağırlığı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Dünyada oyuncuların işçi olarak kabul edildiğini belirten Cumbul, Türkiye'de serbest çalışan olarak muamele gördüğünden sorunlarına muhatap bulamadıklarına dikkat çekti.
İşte Meltem Cumbul'un açıklamalarından satır başları...
* “Bizler işverenimizin dediği saatte, yerde ve şekilde çalışan insanlar olarak nasıl işçi değil de serbest çalışan olarak görülüyoruz?”
* “Nasıl olsa çok para kazanıyor, çalışma koşullarının önemi yok” gibi bir algı var. Al Pacino o kadar para kazanıyor, ölmesi mi gerekiyor?”
BEBEKLERİN UYKUSU GELMESİN DİYE SÜTÜNE KAHVE KATILIYOR
* “Özellikle 160-170 dakikaya varan dizi süreleri nedeniyle aralıksız 36 saat çalışmak zorunda kalıyoruz. Bununla birlikte, WC bile bulunmayan sağlıksız set ortamları sektörün diğer bir gerçeği. 6 aylık bebeğin saatlerce karda, uykusu gelmesin diye gerekirse biberonun içine kahve konarak sınırları zorlanması sadece bir örnek, bunun gibi yüzlercesi var. Bu yönde yasal düzenlemelere ihtiyacımız var”
Özgür Çevik: Günde 15 saat çalışıyoruz
Oyuncu Özgür Çevik de, 160 dakikalık dizi sürelerini eleştirdi. Son anda çekiminin günü değiştiği için panele katılabildiğini aktaran Çevik, “Bir buçuk dakikalık bir sahnenin çekimi teknik olarak en az 1 saat sürüyor. Bu da izin yapmadan günde 15 saat çalışmak demek. Günün geri kalan vaktinde uyuyacak mıyız? Ailemize ve arkadaşlarımıza mı vakit ayıracağız yoksa ertesi günün senaryosuna mı çalışacağız?”