Gezi Parkı eylemleri nedeni ile yargılanan Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Can Atalay gibi isimler hakkında beraat kararı verilirken, kendisi gibi aktör olan eşi Pınar Öğün ile yurt dışında yaşamaya başlayan Memet Ali Alabora’nın dosyası yurt dışında olduğundan dolayı ayrıldı.

Alabora’nın eşi Pınar Öğün, beraat kararlarının ardından ilk tepkisini attığı bir tweet ile gösterdi. Öğün, tweet’inde “7 yıl akıyor. Gözlerimden… durmuyor. Geçmiş olsun diyen içinden geçiren herkese sarılıyorum” mesajını paylaştı.

"ŞOK İÇİNDEYİM"

Gezi Davası'nın sanıkları arasında yer alan ve Galler'de yaşayan oyuncu Memet Ali Alabora ise, karar sonrası Gazete Duvar’dan Nida Dinçtürk'e dikkat çeken bir değerlendirmede bulundu.

Alabora, yaptığı açıklamada, “Şok içindeyim. Bizim dosyalarımız ayrılmıştı diye biliyorduk. Bize de tahliye kararı çıkmasına çok şaşırdık. Avukatlarımız da çok şaşırdı. Anlamaya çalışıyoruz… Galiba artık onlar da bezdiler” dedi.

YAKALAMA KARARI KALDIRILDI

Gezi Parkı Davası’nda Memet Ali Alabora’nın yanı sıra Can Dündar, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi’nin dosyaları ayrıldı. Ayrıca bu isimler hakkındaki yakalama kararı da kaldırıldı.

MEMET ALİ ALABORA, GEZİ DAVASI İLE İLGİLİ BUNLARI SÖYLEMİŞTİ

Gezi Parkı Davası'nda yargılanan tiyatrocu Memet Ali Alabora, dün yayınlanan bir röportajında, "Gezi ile ilgili fikrim hep aynı. Gezi biricik ve tek bir şeydi" demişti...

Gezi Parkı eylemleri nedeni ile yargılanan Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Can Atalay gibi isimler hakkında beraat kararı verilirken, Memet Ali Alabora’nın dosyası, yurt dışında olduğundan dolayı ayrıldı.

Memet Ali Alabora, DW Türkçe’de dün yayınlanan bir röportajında dava ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu ve şöyle demişti:

Gezi ile ilgili fikrim hep aynı. Gezi biricik ve tek bir şeydi. Evet biz başka bir dünyanın olabileceğine inananlar olarak dünyanın her yerinde, başka bir dünyanın olabildiğini gördüğümüz anlar oluyor. Gezi onlardan biriydi. Öyle anlar olmasa, başka bir dünyaya olan inancımız olmaz zaten.

‘İDDİANAMEDE SUÇ TEŞKİL EDEN BİR ŞEY YOK’

Aslında mizahı yapılması gereken bir şey. Ama o kadar ciddi ki mizahını yapamıyorsunuz. Bunun absürtlüğünün ölçüsü sizin kendi kurmaca bir eser yaratabilmenizden daha fazla bir absürtlük. Onun için çok zorluyor sizi. Ben uzun yıllar bunun mizahını yapmak gerekir diye düşünürken, yapamamıştım. Olayın absürtlüğü, akıl almazlığı artık onun absürt olarak ele alınıp oradan başka bir şey çıkartılmasının bile önüne geçecek bir şey. Başka bir isim bulmak lazım belki de. Bu iddianameye sürreal bile değil, hiperreal gibi bir şey bulunması gerek diye düşünüyorum. Çünkü iddianamenin içinde suç teşkil eden, kendisi suç olan bir tek şey yok.”

SANATÇILARDAN GEZİ PARKI DAVASI’NDAKİ BERAAT KARARLARIYLA İLGİLİ ÇARPICI MESAJLAR