Türkiye'nin en tanınmış okullarından biri İstanbul Sahne Sanatları Akademisi... İdealist yapısından taviz vermeyen, öğrencilerini ara ara bunaltan özel bir konservatuvar... Müjdat Gezen, Tan Sağtürk, Ayla Algan, Ebru Cündübeyoğlu, Atilla Arcan ve Erol Büyükburç gibi alanlarında usta isimlerse okulun; yani 'Şöhret Okulu'nun öğretmenleri... Hikaye edilense; okuldaki komik olaylar, kuşak savaşı, şöhret yolunda yaşananan zorluklar...

Tv'nin en kalabalık ekibi
Sinan Çetin'in yapımcılığını üstlendiği müzikal-komedi tarzındaki 'Şöhret Okulu', 80'lerin sevilen dizisi 'Fame'i andırıyor. Dizinin başrol oyuncuları, 'Şöhret Okulu'nun danslarıyla ve müzikleriyle Fame'den daha iyi olduğu görüşünde birleşiyor...

2007 yılının en ses getirecek yapımlarından biri olmaya dizinin çekimlerini izlemek için, Osmanlı döneminden kalma bir köşkte kurulan sette hummalı bir çalışma var...

Bir çok oyuncu; son hazırlıklarını tamamlamak için koşturuyor. Öğreniyoruz ki, bu çekimler zaman zaman 160 kişiyi bulan bir kadro tarafından gerçekleştiriyor. Yani 'Şöhret Okulu', Türkiye'de bu kadar fazla kadroyla çalışan ilk dizi unvanına sahip! Yaklaşık 400 milyar bütçe ile çekilen 'Şöhret Okulu'nun genç oyuncuların çoğu; Müjdat Gezen Sanat Merkezi ve Plato Film ekibinin öğrencileri ile 'Benimle Dans Eder Misin?' yarışmasının dansçılarından oluşuyor.

Kadroda şarkıcı Meyra, Yeliz Yeşilmen, Yıldız Asyalı, Serdar Deniz gibi medyadan tanıdığımız isimler de var.

Yaşayan bir okul gibi
Burada her şey o kadar gerçek ki; İstanbul Sanat Akademisi'nin yalnızca dizi için mi kurulduğu, yoksa gerçekten yaşayan bir okul mu olduğunu ayırmak hiç kolay değil... Bir bakıyoruz genç bir kız orada kendi başına piyano çalıyor; İlhan Şeşen sınıflardan birinde tek başına gitar çalıyor... Sınıfların duvarlarında sanki yıllar öncesine ait tiyatro gösterilerine ait eski fotoğraflar asılı...
Bir ara Müjdat Gezen; Şeşen'in yanına geliyor ve alıyor eline darbukayı... Birlikte Şeşen'in 'Ellerimde Çiçekler' şarkısını okumaya başlıyorlar: "Son zamanlar yaptıklarıma bakma n'olursun, benim aklım başımda değil!..'

Ve Gezen espriyi patlatıyor: "Bu şarkıyı eşime şöyle söylüyorum: Son zamanlar yaptıklarıma bakma n'olursun, dizi çekiyorum..."

Sanat ve sevgiyi anlatacağız!

* Bu dizi, yıllar önce Kandemir Konduk'la yaptığımız 'Artiz Mektebi'nin 'Fame'le karışmış hali. Kadroyu çok beğendim. Tan Sağtürk'ün burada olması; bence diziyi 'Fame'den bir adım daha öteye atmış.

* Kendi okulum Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde (MSM) olduğu gibi; bu okulun da tiyatro hocasını oynuyorum. Hem de idareciyim. Çünkü Ayla Algan'ın oynadığı okulun sahibi Süheyla Hanım benim eski hanım arkadaşım. Zamanında büyük aşk yaşamışlar. Canlandırdığım Şefik Bey bir zamanların en ünlülerindenmiş. Sonra ününü kaybetmiş ve hoca olmuş... Alkolle biraz ilişkisi var.

* Yedi öğrencim de bu dizide rol alıyor. İyi oynarlarsa meşhur olacaklar! Korkuyorum; çünkü derslere devamsızlık ediyorlar.

* Bu dizi kesinlikle tutacak! Çünkü sevgi dolu ve çok hakiki, birebir gerçeklere dayanıyor. Gençlerle; Ayla Algan, İlhan Şeşen ve benim gibi orta yaş grubunun bir arada olması iki jenerasyondan izleyiciyi çekecek. En önemli yanlarından biri de; izleyenler silahlı, mafyalı dizilerden uzaklaşıp sanat ve sevgiyle buluşacak. 2007'nin en işlevsel dizisi olacak! Gençler silahla uğraşacaklarına, sanatla uğraşsınlar...
Kaynak:BUGE CANKAT/GÜNAYDIN