MUSTAFA ALTIOKLAR’DAN BERKİN TEPKİSİ! "SARAYLARDAN ÇIKAMAZ OLDUK..."
MAGAZİNCİ VİDEO - FOTO GALERİ- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında ifadeye giden yönetmen Mustafa Altıoklar, "Ben Berkin Elvan, katilim nerede" sorusunu sorduk diye, hükümeti darbe yoluyla indirme ve halkı teröre teşvik etme şüphesiyle yine Çağlayan Adliye Sarayı’ndayız" dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “Berkin için 11 Mart’ta hayatı durdur” sloganı ile klip çeken 11 ünlü isim hakkında soruşturma başlattı. Aralarında Tarık Akan, Zuhal Olcay, Mustafa Altıoklar ve Levent Üzümcü’nün de bulunduğu isimler hakkında “suç işlemeye alenen tahrik” suçundan başlatılan soruşturmada, yasalara göre 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası çıkabileceği ileri sürüldü.
Gezi olayları sırasında başından yaralanarak, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan için Sanat Meclisi isimli grup üyesi sanatçıların çektiği klipte oynayan yönetmen Mustafa Altıoklar, önceki gün Çağlayan Adliyesi’nde ifade verdi. İfadesinin ardından SÖZCÜ’ye konuşan Altıoklar ilk tepkisini “Saraylardan çıkamaz olduk” sözleriyle dile getirdi: “Sanmayın ki Çırağan, sanmayın ki Dolmabahçe, ya da Galatasaray… AKP’nin yarı-ileri demokrasisinde Adliye Sarayları’nda çıkamaz olduk! Tam ileri demokrasiye geçecek olurlarsa eğer, yatılı yazdıracağım kendimi. Farkı neyse öderiz artık!…” diyen ünlü yönetmen, şunları söyledi:
“BÖLÜCÜLÜK VE TERÖRE TEŞVİK”
Dört sene önce “Kürt olsam, ben de dağa çıkardım” dedim; hop “Bölücülük ve teröre teşvik” şüphesiyle, Çağlayan Adliye Sarayı’ndan gelen sarı zarf kapıda… Geçen sene eski başbakana “Narsistik kişilik bozukluğu” teşhisini koyduk; küt “RTE’ye hakaret” gerekçesiyle (oysa teşhisten hakaret olmaz ) Bakırköy Adliye Sarayı’nda hakim karşısına çıktık. Bugün de “Ben Berkin Elvan… Katilim nerede?” sorusunu sorduk diye çat; “Hükümeti darbe yoluyla indirme ve halkı teröre teşvik etme” şüphesiyle yine çağlayan Adliye Sarayı’ndayız. Kısacası; Adalet’i meşgul etmeye devam ediyoruz hala.
“ŞAHİT VE DELİLLERE RAĞMEN”
Canımız oğlumuz Berkin’in katil, ya da katillerinin onca şahit, onca kamera görüntüsü, onca delile rağmen hala adaletin önüne çıkartılmamış olmasına bir tepki, bir çağrı olarak hazırlanacak olan klipte, “Ben Berkin Elvan… Katilim nerede?” anonsunu yaptığım için savcılıkta ifade vermeye çağrıldım. Darbe yaparak, hükümeti düşürmekle, halkı teröre teşvik etmekle suçlandım.
“ADALET ARARKEN ADLİYELİK OLDUK”
“Ben Berkin Elvan… Katilim nerede?” anonsunun neresinde hükümeti darbe yoluyla indirme, halkı teröre teşvik etme çabası, ya da niyeti olduğunu anlamak tabii ki mümkün olmadı. Toplumsal vicdani ve insani bir duyarlılıkla, adaletin yerine gelmesini isteyenin, “şüpheli” sıfatıyla adaletin karşısına çıkartıldığı günler yaşamaktayız. Şüphelendikleri fiillerle alakam ve niyetim olmadığını bildirdiğim bir ifade verdim. Bakalım savcılık takipsizlik kararı mı verecek, mahkemeye mi sevk edecek? Mahkeme derse, yeni bir savunma yazmak yine bize düşecek.
TEPKİLER BÜYÜYOR
Söz konusu video ile ilgili olarak ilk önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan bir şikayet üzerine başlatılan, ancak “suç yerinin İstanbul olduğu” gerekçesiyle İstanbul Savcılığı’na gönderilen soruşturma dosyasına, klipte oynayan diğer ünlü isimler de tepkili. İşte SÖZCÜ’ye konuşan o isimler ve tepkileri:
LEVENT ÜZÜMCÜ “BUNU KONUŞMAYALIM!”
Burada şikayeti yapan, suç duyurusunda bulunan şahıs, Melih Gökçek’in oğlu. Bizim üzerimizden kendi reklamını yapmak istiyor. Biz buna alet olmayalım ve bunu hiç konuşmayalım bile…
TAYFUN TALİPOĞLU “100 FİLMDE DAHA OYNARIM!”
Berkin’in katilleri bulunana kadar, bununla ilgili 100 filmde daha oynarım. Çünkü mesele sadece Berkin değil, faili meçhul kalmaması gerekiyor bu ülkede. Ayrıca; bu soruşturmayı ne gerekçe ile açtılar? Her halde halkı sokağa dökmek amaç. Henüz ifade vermeye gitmedim, soruşturmanın gerekçesini de bilmiyorum. Ama eminim ki komik bir gerekçesi vardır. Bu tür soruşturmalar, ancak faşist yönetimlerde olur. Bunlar onu da beceremeyip, daha da komik oluyorlar. Beni Beyaz TV’den aradılar; “Aynı şekilde öldürülen Savcı’nın filminde de oynar mısın” diye sordular. Dedim ki; “Savcı Mehmet Kiraz’ın nasıl öldüğü belli. Biz Berkin’in katillerini arıyoruz.” Yani Sayın Savcı’nın ölümü ile, bunu özdeşleştirmek kadar yanlış bir şey yok. Bizim böyle bir azmettirme gücümüz olsaydı eğer, her halde en son kişi o savcı olurdu. Çünkü sonradan öğrendik ki; ilk defa polisleri ifadeye çağıran da bu savcıymış. Ancak, o savcının ölümünde de bir muamma yok değil. Yanında kimler olduğu belli. Ama kaç kurşun çıktı, belli değil. Üstelik, “Çok başarılı (!)” dedikleri operasyonda herkes öldü! O zaman bunlar hepimizi öldürebilirler!
HÜSEYİN TURAN “BU RÜZGAR TERSTEN ESECEK!”
Maalesef bu ülkede sanatın bir anlamı kalmadı. Bu tip insanlara maruz kalıyoruz. Bu olay tamamiyle bazı kendini bilmezlerin oy uğruna manipüle etmesi. İfademi de aynen size söylediğim şekliyle vereceğim. Çok da fazla konuşmayacağım. Ama bu suskunluğumun nedeni, korktuğum için değil, ciddiye almadığım için. Biz bu insanların kötü niyetli olduklarını biliyoruz. Ne yazık ki Türkiye zor günlerden geçiyor. Ancak, acaba hiç mi düşünmüyorlar; bir gün belki onların da bizim icra ettiğimiz sanata ihtiyaçları olacak. Belki benim bir türkümde kendilerini iyi hisedecekler. Dolayısıyla bakış açıları bu kadar ucuz olmamalı. Bir gün bu rüzgar tersten esecek. Bunu da bilsinler.