MUSTAFA ÜSTÜNDAĞ’DAN OLAYLAR SONRASI AÇIKLAMA: ’KİMSENİN ŞAHSINA KÜFÜR ETMEDİM’
MAGAZİNCİ VİDEO HABER- Bodrum Rallisi olayının tarafları, ilk kez Magazin Noteri’nde karşı karşıya geldi... Oyuncu Mustafa Üstündağ, etkinlik koordinatörü Ayça Öztürk ve ralli pilotu Tanju Çelen, Magazin Noteri’ne konuk oldu.
Geçtiğimiz günlerde Bodrum Rallisi’nde yaşanan arbede ve silahlı yaralama olayında gözaltına alınan sanatçı Mustafa Üstündağ, rallinin etkinlik koordinatörü ve iletişim danışmanı Ayça Öztürk ve ralli pilotu Tanju Çelen, ilk kez Magazin Noteri canlı yayınında karşı karşıya geldi.
Bodrum Rallisi’nde yaşanan olay sonrası gözaltına alınan ve denetimli serbestlikle salıverilen Mustafa Üstündağ, Magazin Noteri'nde Gazeteci Ali Eyüboğlu ve Seher Kılıç’ın sorularını yanıtladı. Magazin Noteri’ne olayların tanığı Ayça Öztürk ve Ralli pilotu Tanju Çelen de katıldı.
Ayça Öztürk, Bodrum’da yaşanan olayı şöyle anlattı:
“Bu yarışma uzun zamandan beri planlanan yaklaşık 1500 kişinin emeği olan bir iş. Çok güzel hazırlanmış bir iş. Ama maalesef bu olayla anılıyor. Büyük üzüntü duyuyoruz. Bu Spor Bakanlığı’nın düzenlemiş olduğu bir etkinlik ,yani insanların iki gazlayalım dediği bir yarış değil.
Türkiye Şampiyonası’na puan veren bir yarış dolayısıyla Federasyon önlem almadan yarışın başlamasına izin vermiyor. Yarışı yöneten ekip de çok başarılı, Dünya Ralli Şampiyonası’nda görev almış bir ekip. Türkiye’nin İlk Kadın Yarışma Direktörü bizim yarışımızı yönetti. 100’e yakın jandarma görev aldı. Bunları yarış ihmalle suçlandığı için anlatıyorum.
AFAD, 911 Kurtarma ekipleri, ambulanslar, itfaiye görev aldı. Bu ihmal suçlamalarıyla beraber herkes zan altında bırakıldı.
'Mustafa Bey küfür ederek içeri girdi…'
81 numaralı araçla yarışıyordu arkadaşımız. Kendisinin ilk yarışıymış. Sol lastiği kopuyor. Etaplarda 400 metrede bir telsizli görevli duruyor. Ambulans, itfaiye ekipleri de mevcut. Bütün araçlar GPRS sistemiyle takip ediliyor. Araç kaza yaparsa ya da durduğu zaman hemen tespit edilip yanına gidiliyor. Sol lastik kopunca araç kenara çekiliyor. Sağlık durumuna bakıldıktan sonra araç çekiciyle getiriliyor. Bu arada 81 araçtan 60’ı yarışı tamamlayabildi. Bir ihmal olsaydı yarışı tamamlayamayan bütün araçlar ses çıkarırdı.
Mustafa Bey, servis alanına girmiş dolaşmış. Biz görmedik. Yarış bittikten sonra araçlar toplanırken biz de yarışın değerlendirmesi için toplantı yapıyorduk. Mustafa Bey küfür ederek içeri girdi. ‘Benim kardeşim nerede?’ diye sordu. Kardeşiyle ilgili bilgi verildi. Sonra dışarıya çıktı. Sonra tekrar içeriye girdi. Kulübün Başkanı’nı sordu, Başkan’ın kolundan tutup ‘Sen çık dışarıya!’ dedi küfür ederek.
Sonrasında bizzat ben konuştum. "Sporcunun sağlık problemi yok, çekicinin üzerinde servis alanına geliyor." dedim. Asla sakinleştiremedik. Bu yarış Şevki Gökerman’ın anısına yapılıyor. Eşi oradaydı 75 yaşında kendisi. Kadıncağız bile ‘sakin olun bir problem yok’ dedi. Onu bile dinlemedi.
Sonra dışarıya çıkıp birilerini aradı. ‘Ben burada yalnız kaldım.’ dedi. 15 dakika sonra lüks bir araç geldi. İçinden bir sürü adam indi. Bulunduğumuz merkezin kapısını kapatmaya çalıştım. Kapıyı iterek beni uzaklaştırdılar. Direkt Kulüp Başkanı işaret edilerek "Beyaz gömlekli adam" denildi ve Kulüp Başkanı’nın ağzı burnu dağıldı.
Sonra dışarıya çıktılar. Medyaya yansıyan görüntüler dışarıdaki görüntüler. Güvenlik görevlisi "Polis geliyor hesap vereceksiniz!" dedi ve o da darp edildi. Sonra gelen araç kaçmaya çalıştı. Arkadaşlar bariyeri kapattılar. Orada bizim tarafımızdan yaşanan tek talihsizlik arabanın sileceğinin kırılması. Sonra yine adamları arıyorlar "biz buradan çıkamıyoruz" diye.
Vurulan beyaz saçlı beyefendi arabanın yanına geliyor. Bu sırada federasyon yöneticilerinden biri daha darp ediliyor. Silah çekiliyor ve o beyaz saçlı beyefendi yanlışlıklı bacağından vuruluyor. Sonrasında polis ekipleri, hastane süreci...
'Biz bir özür beklerdik!'
Mustafa Üstündağ darp edildiklerini ve bıçakla saldırıldığını beyan etmiş. Federasyondan ve kulüpten hiç kimse gözaltında tutulmadı ve ifade vermediler. Hiç kimse denetimli serbestlikle dışarıda değil. Olay yargıya intikal etti. Biz bir özür beklerdik kendisinden ama maalesef suçlamalara devam ediyor. Bu şahsa yapılmış bir saldırı değil çünkü şahsen hiçbirimiz tanımıyoruz kendisini. Federasyona, spora ve sporcuya yapılmış bir saldırı olarak kabul ediyoruz.
'Pandemi dolayısıyla biz kimseyi davet etmedik'
Ayrıca Mustafa Üstündağ açıklamalarında "Ben etkinliğin PR’ı için davetliydim." demiş. Böyle bir şey olamaz. Pandemi dolayısıyla biz kimseyi davet etmedik. Alanda sadece sporcular, görevliler ve basın mensupları vardı. Davet söz konusu değil."
'Kimsenin şahsına küfür etmedim'
Magazin Noteri canlı yayınına katılan oyuncu Mustafa Üstündağ ise şu açıklamayı yaptı:
"İlk olarak Ayça Hanım ben size küfür ettim mi? Kimsenin şahsına küfür etmedim. Ortaya duruma küfür ettim. Ayça Hanım benim davet edilmediğimi söylüyor. Ama ben yarışmacılardan birinin daveti üzerine gittim. Ayrıca spora destek amaçlı o yarışmacının lastiklerini ben aldım.
Ben saat 17.00 gibi olay yerindeydim. İnsanlarla fotoğraf çektirdim, eğleniyoruz. Saat 17.30 oldu Tanju Çelen hala ortada yok. Panik oldum. Oyuncu olduğumuz için duygularımızı yüksek yaşıyoruz. Tanju’nun akıbetini sordum. Baktım olay yerinde ambulans yok. Sonrasında ben video çektim. ‘Olay yerinde ambulans yok!’ diye.
'Polisi arayan biziz'
Ben hayatımda ilk defa Bodrum’a geldim. Komiteden kimse yardımcı olmayınca 60 yaşında esnaf bir abim var onu aradım. ‘Hakan abi gel ambulans yok çocuktan haber alamıyoruz. Burada da yardımcı olmuyorlar.’ diye. Aradan 10-15 dakika geçti. Tanımadığım insanlar arasında bir arbede çıktı.
Ben rica ediyorum. Ellerindeki bütün güvenlik kamerası görüntülerini tarafsız bir şekilde yayınlasınlar. Arbede sırasında ben arada kaldım. Kız arkadaşıma bir kadına tekme atıldı, bıçak çekildi. Arabamın sadece silecekleri değil farı, dikiz aynaları kırıldı. Biz arabanın içinde hapsolduk. Kapıyı açıp kız arkadaşım Yağmur’u dışarı çekmeye çalıştılar. Tekme attılar. Yaklaşık 40-50 kişi arabanın üstüne çıkıp camları yumrukladılar. Bunları yapanlar federasyonun sporcuları. Ölümle tehdit edildik. Ne anamız ne bacımız ne namusumuz kaldı. Bu arada polisi arayan biziz. Benim, Yağmur’un telefon kayıtlarında var. 7 defa ben aradım 10 defa Yağmur aradı.
Bu arada benim aradığım Hakan abiler olaydan yaklaşık 40 dakika sonra geldiler. Bodrum’u bilmiyorum ama aşağı yukarı Kadıköy kadar bir yer. Onlar da ağır aksak geldiler. Sonra 60 yaşındaki kalp hastası adamı yaklaşık 10-15 kişi bir güzel dövdüler. Yanımdaki arkadaşımı da dövdüler. Aldığımız darp raporlarında var. Sonra polisle beraber karakola gittik, ifademizi verdik. Sonra ne hikmetse kadınlara tekme atan, bizi darp eden adamlar serbest bırakıldı, biz kaldık…”
Programda Mustafa Üstündağ, Ayça Öztürk’e bir soru yöneltti:
"Sizden rica ediyorum Ayça Hanım, çevredeki bütün güvenlik kamerası görüntülerini yayınlayın. Bir kişiye vurdum mu? Üzerimde kesici alet ya da silah var mıydı? Gözünüzle gördünüz mü? Mübarek ramazan günü konuşalım.”
'Bu yalanlarla bu işten kaçamayacaksınız!'
Bodrum Rallisi Koordinatörü Ayça Öztürk, Üstündağ’ın sorusunu şöyle yanıtladı:
“Ben de Mustafa Bey’den rica ediyorum. Kulüp Başkanı’nı nasıl darp ettiklerini de anlatsın. Kendisinin azmettirmesiyle çağırdığı adamlar darp etti. Ben bizzat oradaydım. Bu söylediğiniz yalanlar sizi kurtarmaya yetmeyecek. Ben sizin içeriye nasıl girdiğinizi, nasıl küfrettiğinizi gördüm. Bizzat ben oradaydım. Sizi sakinleştirmeye çalışan insanlardan bir tanesi bendim. Güvenlik görevlilerini nasıl darp ettiğinizi gören benim. Oyuncu olduğunuz için role girip çıkamamak diye bir şey var. Türkiye Ralli tarihinde şimdiye kadar böyle bir şey olmadı. Bütün güvenlik kayıtları emniyette. Zaten siz bunun için gözaltında kaldınız, denetimli serbestlikle dışarıdasınız. Siz nasıl oldu da onlar dışarıda diyerek emniyet güçlerini zan altında bırakıyorsunuz. Bu yalanlarla bu işten kaçamayacaksınız! Mübarek ramazan ayında elinizi vicdanınıza koyun etmiş olduğunuz küfürlerden dolayı yapmış olduğunuz çirkin saldırıdan ötürü özür dileyin!”
Oyuncu Mustafa Üstündağ ise şunları söyledi:
“Sadece yurt dışı yasağım var. Denetimli serbestlik almadım. Velev ki ben suçluyum. Yanımızdaki kadınlar niye gözaltına alındı?”
Ayça Öztürk, Ali Eyüboğlu’nun “Güvenlik kameralarından ya da bizzat kendiniz Mustafa Üstündağ’ın fiziki şiddet uyguladığını gördünüz mü?” sorusuna ise, "Basındaki videolarda her şey açık gözüküyor. O adamlar Mustafa Bey’in azmettirmesiyle olay yerine gelmiş insanlar.” cevabını verdi.
'Gözümün içine bakarak kızıma küfür ettiler'
Magazin Noteri programında olayda ismi geçen Ralli pilotu Tanju Çelen’e de olayın nasıl yaşandığı soruldu. Çelenk, şunları söyledi:
"Bitiş çizgisine 100-150 metre kala kaza yaptım. Bir araç beni gelip almadı. Kurtarıcılar geldi arabayı almaya beni de bitiş çizgisine kadar bırakabileceklerini söylediler. Servis alanıyla yarışın olduğu yer arasında 30 km var. Benim kendi başıma servis alanına gitmem gerektiğini söylediler. Benden 400 TL para istediler çekiciler. Servis alanından arkadaşımdan istedim parayı. Kurtarıcılara verdim ve hızlı bir şekilde yürümeye başladım. Gittiğimde tartışmayı gördüm. Ortam savaş alanına dönmüştü. Mustafa Abi’yi ben bindirdim arabaya. Bu arada etaplarda ambulans vardı ama servis alanında ambulans yoktu. Bu benim ilk yarışım değil, kupalarım var. Ben bu camiayı çok seviyorum. Ama bu olaydan dolayı zan altında kaldım. Eşim kanser hastası onu onurlandırmak için girmiştim yarışa. Polisi yine biz aradık. Her şey kayıtlarda ortada. Benim kızım var 9 yaşında. Gözümün içine bakarak kızıma küfür ettiler.”
Ali Eyüboğlu Ralli Pilotu Tanju Çelen’e emniyetteki ifadesinde “Mustafa Üstündağ’ı tanımıyorum.” demesini sordu. Tanju Çelen, şöyle yanıt verdi:
"Ben çok uykusuzdum. Emniyetteki ifademi vermeden önce de masanın üzerinde uyuyordum. Eşim ifade verdikten sonra, 'Uyandırmayalım zaten ifadelerimiz aynı' demiş. Benim sosyal medya hesaplarım açıktır zaten senelerdir nasıl dostluğumuz olduğunu herkes bilir. Emniyette ifademiz alındıktan sonra bırakılacağımızı düşündüm. Gözaltına alındık. Ben bizi korumak amaçlı gözaltına alındığımızı düşündüm.
Sabah Mustafa Abi’nin savcılığa çıkacağını şaşırarak öğrendim. Bana güvenlik kameralarını izlettiler. Şu an basında dolanan görüntülerle güvenlik kameralarının ilgisi yok. Mustafa Abi’yi organizasyona davet eden benim. Ben bu yarışa kısıtlı imkanlarla girdim. Mustafa Abi bana çok destek oldu. Otel masraflarıma kadar o ödedi. Şu an ben işime gidemiyorum. Psikolojim yerle bir. Herkes tarafından zan altında bırakıldım. Eşimin engelli kartı olmasına rağmen sabaha kadar gözaltında kaldı. Tedavisi kötü etkilendi. Belki hayatım boyunca beni yarıştırmayacaklar."
Mustafa Üstündağ programda son olarak şunları söyledi:
"Ben heyecanlı davrandım kabul ediyorum. Fevri davrandım. Ama ne kimseye vurdum ne kimseyi tehdit ettim. Sinirlendim kötü cümleler kullandım. Medyada özellikle isim vermek istiyorum Fatih Altaylı’nın yaptığı ithamlar çok yanlış. Umarım bir gün eşiyle beraber bir yere gidip darp edilmez. Ben kamu görevlisi değilim, aktörüm. Limon satar yine geçinirim. Kimseye minnet eylemem."
Ralli Pilotu Tanju Çelen ise, "Özellikle ben çok üzüldüm. Mustafa Abi’yi oraya çağıran benim. Onun sorumlu gibi tutulması beni çok üzdü. Bir kaosun içindeyiz. İnşallah yargı sonucu belirleyecek. Karşı taraftan ben de bir özür bekliyorum. Bu arada telefonlarımız incelemeye gitti. Çağırdığımızı söylediğiniz kimseyle irtibatımız yok. İnşallah sporumuza devam edebiliriz umarım önümüze engel çıkmaz." ifadelerini kullandı.