?NAYLON STAR?LAR? TÜRKİYE?SİNDE GERÇEK BİR STAR: AJDA PEKKAN
www.magazinci.com?dan, karşılıksız bir gazetecilik hizmeti... Ünlülerin hayatındaki ?giz?ler, başarılar, başarısızlıklar ve unutulan gerçekler? BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ? Yazı dizisinin ilk ismi:Süperstar Ajda Pekkan.
www.magazinci.com?dan, karşılıksız bir gazetecilik hizmeti...
Ünlülerin hayatındaki ?giz?ler, başarılar, başarısızlıklar ve unutulan gerçekler?
BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
NEDEN YAZDIM?
Bilgi, dünyanın en pahalı hazinesi... Başarmanın yolu, "bilgi"den, eğitimden geçtiğine göre...
Öğrenmenin yaşı olmadığına göre...
Bilmek, öğrenmek ve öğrendiklerimizi de doğru kullanmamız gerekiyor...
Özellikle gazetecilik mesleğini yerine getirenler için, bilgi?nin, öğrenmenin sınırının olmadığını, hayatımıza her an her gün yeni bilgilerin girmesi gerektiğine inananlardanım...
Gazetecilik mesleğinde, saygınlığın "erezyona" uğramasındaki en önemli etkenlerden biri, "bilgi" ve deneyim yetersizliği...
Önüne gelenin "gazeteci", "TV muhabiri", "editör", "spor eleştirmeni" olması, hiç kuşkusuz, genişleyen medyanın eleman sıkıntısından kaynaklanıyor...
Sporu bilmeyenin, "spor", müziği bilmeyenin, eleştirmen, magazin gazeteciliğinin dününü bilmeyenlerin "sorgulayıcı muhabir" olmaları, çok çabuk basamak atlamaları ve kolay kazanmaları, mesleğin "dibe vurması"nda payları oldu...
Yılların deneyimli gazetecilerini, "bir kalemde harcayarak", yerini çok çabuk (!) doldurulacağına inanan medya patronları ve yöneticilerinin de sorumlulukları var gelinen noktada...
Sezen Aksu?nun, köşesine çekilirken, kulaklarımıza mırıldandığı, "Hiç Birimiz Masum Değiliz"de söylediği gibi...
Hepimizin kusuru ve sorumluluğu var gelinen noktada... Ama az, ama çok...
Gazeteci Ali Eyüpoğlu?nun sıkça dile getirdiği "Soru sormasını bilmiyoruz. Basın Toplantıları, gazetecilerin durumunun ne kadar vahip olduğunun göstergesi!" sözleri hep aklımda...
Popüler Star?ların önüne uzatılan onlarca mikrofona, kaç kişinin soru yönelttiğine dikkat ettiniz mi?
Bilgi ve birikimi olanların, gündemi takip edenlerin dışında, "konuşan, soru soran yok?"
Soruların çoğunluğu ise, "bilgi"den, uzak... Soru sormak için, konu uydurmak için, "sor sorabilirsen... Toto gibi. Kırk sorudan nasılsa, bir kaç haber çıkar.
Olmazsa editörler masa başında halleder!
"Okan Bey, sizin boyunuz neden kısa. Sevgililerinizin özellikle boyu uzun!.. Yatakta bir sorunla karşılaşıyor musunuz!"
Şimdi bu soruyu soran kişi (gazeteci demiyorum), sorunun kendisine sorulduğunu farzette ne yanıt verir...
Ruhunda biraz Maço?luk varsa, soruyu soranın gözüne "yumruk indirmesi" bile an meselesidir...
Ama, Allah?tan Okan ve Okan gibiler çoğunlukla sabırlı!
Ama nereye kadar?
Evet nereye kadar....
Hala, 30 albüm çıkarmış kos koca Orhan Gencebay?a, röportaj yaparken "ilk kasetinizi ne zaman çıkardınız?" sorusu mu yöneltilmeli... Ya da o genç muhabir, bu mesleğe yıllarını verecekse, o bilgi donanımından uzak olarak mı o randevuya gönderilmeli...
Ben ve benim gibi bir avuç kalmış gazeteci arkadaşlarım, hala haber kaynağından gerekli saygı ve sevgiyi görüyorsa yıllardır...
Bu bilgi ve birikimizi, karşılıklı sevgi ve saygı duvarını aşmadan mesleğimizi yerine getirdiğimiz için, "saygı" gördüğümüze inanıyorum. Ayrıca, kişişel hak ve özgürlükler sınırının nerde başladığını, nerde bittiğini zorlamadığımız içindir bu saygı...
Soru sorarken de...
Fotograf çekerken de...
İğneyi önce kendimize batırmamızın zamanı geldi, geçiyor...
Meslek, daha fazla elde gitmeden...
Sahi, unutuyordum az daha...
"Muhabirle, el ense olan, ailesinin ferdiymiş gibi kanatları altına alan", "sen?li, benli" muhatap olan, günümüz rating şöhretlerinin bu gidişte hiç mi kusuru yok!
Bal gibi kusurlular...
O nedenle, en ufak "hataları" olduğunda bile, kasıtlı, yanlı haberlerle "tepe-taklak" edildiklerini bilmiyorlar mı?
Türkan Şoray?ların, Hülya Koçyiğit?lerin, Orhan Gencebay?ların, Edip Akbayram?ların ve nice eskimeyen gerçek sanatçıların "neden bu kadar büyük oldukları" ve sevildikleri, yıllardır korudukları bu çizğiden ve prensiplerden belli değil mi?
İşte bu yüzden, hayatımıza yıllar yılı giren, Türkiye?nin yıldızlarını, şöhretlerinin hayatını, "bilgi"lendirmek amacıyla "kaleme" aldım...
Eline sağlık, Hulusi Tunca...
Evinin odaları hala, yazılı bültenlerle dolumudur!
Sen bunları satır satır yazarken harcadığın binlerce saatin karşılığında hala işsiz misin?
Umarım değilsin. Ama bal gibi işsiz olduğunu biliyorum ya!
Kültüre hizmet bile etmeyen nice projelere "binlerce dolar" yatıranlar...
Senin gibi gazetecilerin günümüze taşıdığı, "bilgi hazinelerine", "One Dolar" yatırırlar mı dersin...
Benim ve bu mesleğe gerçekten dürüstçe hizmet edecek genç insanların "kuru alkış ve sevgileri", evinin kirasını karşılar mı?
Yüreğimi açtım sana, yeni satırlarını daha "ansiklopedi"leştirmen için...
Kop?ta gel...
Sevgiyle gel...
Nurettin Soydan
----------------------
?NAYLON STAR?LAR? TÜRKİYE?SİNDE
GERÇEK BİR SÜPERSTAR: AJDA PEKKAN
Gerçek adı, Ayşe Ajda Pekkan?ın, Deniz Binbaşısı Rıdvan Hayri Pekkan ile ev hanımı Gülten Nevin Pekkan?ın kızları olarak, 12 Şubat 1946 yılında İstanbul Kasımpaşa Deniz Hastanesi?nde dünyaya geldiğini?
Ailesinin Subay olması nedeniyle Türkiye?yi neredeyse karış karış dolaştığını, ilk okulu üç ayrı ilde tamamladığını? Liseyi birinci sınıfta iki yıl okuduktan sonra terk ettiğini ve müziğe aynı yıllarda başladığını? 15 yaşlarında çarpık bacaklı, şehla gözlü, kalın belli olarak gençliğini yaşayan Ajda?nın 18 yaşında ?muhteşem? bir fiziğe kavuştuğunu?
1963 yılında kardeşi Semiramis?in ısrarıyla katıldığı Ses Sinema Güzeli Yarışması?nda, Ediz Hun ile ?birincilik? Tacı?nı taktığını?.
Sinemaya ilk kez Ayhan Işık?ın başrolünü paylaştığı ?Şıpsevdi? ile adım attığını ve 48 filme imza attığını, ?Çanakkale Aslanları? adlı filmde de bir hemşire rolüyle, Atatürk?ü oynayan amcası Ali Pekkan ile aynı anda kamera karşısına geçtiğini?
Sinema oyunculuğuna başlamasına babasının sürekli karşı çıktığını, kazandığı parayla çok güzel bir teyp satın aldığını, bir tartışma sonunca teypi alıp kaçtığında ise babasının üzüntüsünden önce sarılık, ardından enfarktüs geçirmesine neden olduğunu? 1964 yılından 1969 yılına, babasının öldüğü 1970 yılında bile kendisiyle küs kaldığını?
Adana?dan bir gece kulübünden altı gece çalışması için 1000 lira (bin) teklif aldığını, fazla şarkı bilmediği için istek şarkılarını karşılayamadığını, ?o zaman göbek at? diyenlere, ?Ben dansöz değilim? diyerek sahneyi terk ettiğini ve ?domates yağmuru?na tutularak, ?tarihe? geçtiğini?
Adana?da ?Domates Yağmuru?na tutulan Ajda?nın birkaç gün sonra, Gazinocular Kralı Fahrettin Aslan?ndan geceliğine 1500 lira yevmiye teklifi alarak, 29 Ekim 1966 gecesi Zeki Müren?in alt kadrosunda Maksim Gazinosu?nda işe başladığını?
1968 ve 69 yıllarında Yunanistan?ın başkenti Atina?da yapılan Uluslar arası Apollonia Müzik Festivali?nde Türkiye?yi temsil ettiğini, aynı yarışmalarda ülkemize 4.ncülük ve 5.ncilik dereceleri kazandırdığını, yine 1968 yılında İspanya?da katıldığı Uluslararası Barselona Müzik Festivali?nde Türkiye?yi finale kadar götürme başarısı gösterdiğini?
1970 Yılında Fransa?da Philips Şirketi?nden aldığı teklifi değerlendirmek için Paris?e gittiğini, burada büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını, ancak Enrico Macias ile birlikte ünlü Olympia Müzikholü?nde konser veren ilk Türk sanatçısı olma başarısı gösterdiğini?
?Süper Star? olarak geldiği Türkiye?de sahnelere veda edip, ?Petrol? şarkısıyla 1979 yılında ülkemizi Eurovision?da ülkemizi temsil ettiğini ve başarısız bir sonuç alarak hayal kırıklığı yaşadığını? Bu nedenle Türkiye?ye dönmeyerek Londra?daki kız kardeşi Semiramis?in yanında inzivaya çekildiğini?
1980 yılı sonlarında döndüğü Türkiye?de ?Kabare Show? ve ?Süperstar Show? ile büyük bir sükse yaptığını? 8. Tokyo Dünya Popüler Şarkı Yarışması?nda dünyanın bir numaralı starlarıyla yarışarak, ?En İyi Yorumcu? ödülüyle Türkiye?ye döndüğünü?
İlk evliliğini Cömert Baykent ile yaptığını ve bunun sadece ve sadece 8 gün sürdüğünü? İkinci evliliğini işadamı Ali Bars ile 27 Aralık 1985 yılında yaptığını ve bu evliliğin 25 Ağustos 1990 yılında boşanmayla sonuçlandığını?
Sanat hayatı boyunca, giyimi, kuşamı ve fiziğiyle hep taklit edilen Ajda Pekkan?ın 20?nin üzerinde estetik operasyon geçirerek kırılması güç bir rekorun sahibi olduğunu?
Biliyor muydunuz!