NAZAN ÇALIN İLE TUBA ALTINTOP HACIDAN?DA KARŞI KARŞIYA GELDİ. KEBAPÇI?DA AZ DAHA KIYAMET KOPACAKTI!
Biri "Aldatılan", biri "altadan" kadın konumundaydı. Olayın patlaması üzerine gazete-tv koridorlarında birbirlerine girmiş ve büyük bir aşk skandalı böyle patlamıştı... Nazan Çalın ile Tuba Altıntop, Hacıdan 1950?de şans eseri aynı anda karşı karşıya geldi. İşte ne olduysa o anda oluverdi...
Yıl, 2003, aylar?dan Haziran?dı...
Eski milli mankenlerden Nazan Çalın, bir dedektif gibi izlediği, izlettirdiği kocası Murat Koçkaya?nın kendisini aldattığını tespit etmişti...
Olay, medyanın gündemine düşmüş ve büyük bir aşk skandalı ile kavgalar, gürültüler beraberinde gelmişti...
(Bu olayın ayrıntılarını biraz sonra haberin diğer bölümlerinde merakla okuyacaksınız).
Yıl, 2004, aylardan yine Haziran. Tam bir yıl sonra...
"Aldatıldığını" öne süren ve bunu ortaya çıkaran eski manken Nazan Çalın ile, "aldatan kadın" konumundaki manken Tuba Altıntop, bir kaç saat önce, (4 Haziran 2004 gecesi saat 21.00) sularında, Esentepe?deki ünlü Hacıdan 1950 Kebapçısı?nda karşı karşıya geldiler... Hem de, yüzlerce kişinin gözü önünde ve 20?nin üzerinde medya mensubunun bir arada olduğu anda...
ÖNCE TUBA GELDİ...
Bir Tekstil firmasının, Hacıdan 1950?de verdiği yemeğe çok sayıda kişi katılmıştı. Çoğunluğunun medya mensuplarının yer aldığı yemeğe, firmanın Kemer?de yaptığı tanıtıma katılan, Rafet El Roman?ın ayrıldığı eşi, eski manken Tuba Altıntop?ta hazır bulundu. Hacıdan 1950?ye gelirken neşeli olduğu görülen Tuba Altıntop, herkes ile selamlaştıktan sonra masadaki yerini aldı. Yanında bir kaç manken ve firmanın organizatörü Harun Yakut ile oturan Tuba, biraz sonra şans eseri gelişen olaylar karşısında donup kalacaktı...
NAZAN ÇALIN GELDİ VE TAM KARŞISINA OTURDU...
Hacıdan?daki grup yemeği koyu sohbet içinde geçerken, bu kez şans eseri! aynı mekana, bir yıl önce eşi Murat Koçkaya ile kendisini aldattığını öne sürdüğü Nazan Çalın çıkageldi... Restorant?ta uygun masalar dururken, Nazan Çalın, Tuba Altıntop?u sinir etmek için tam karşısındaki masaya oturmayı tercih etti. Bir gurup yakın arkadaşı ve annesiyle birlikte Hacıdan?a gelen Nazan Çalın, TV programlarında kavga ettiği ve birbirlerine ağır hakeretlerde bulunduğu Tuba Altıntop?u süzmeye başladı... Olayı ve birazdan olabilecek muhtemel tatsızlıkları fark eden Hacıdan, Nazan Çalın?ın masasına oturarak, durumu yatıştırmaya çalıştı...
Nazan Çalın, kocası Murat Koçkaya?yı elinden alan üç metre ötesindeki Tuba Altıntop?a, açık açık diş biliyordu. Sinirli hareketlerini belli edince, Tuba, bulunduğu masada huzursur olmaya başladı... Durumu fark eden Harun Yakut, medya mensuplarının bulunduğu ortamda olay çıkmaması için sık sık Tuba le kadeh tokuşturarak dikkatleri başka noktaya çekmeye çalıştı...
HACIDAN ENGEL OLDU...
Nazan Çalın, karşısında beklemediği bir anda Tuba?yı görünce sinir küpü olmuştu. Yerinden kalkıp getmeyi kendisine yetirmeyen Nazan Çalın ile Tuba Altıntop arasındaki "soğuk savaş" ve sinir harbinin ne sonuçlar doğuracağını herkes meraklı gözlerle izlemekteydi. Durumu farkeden bir kaç medya mensubu, "birbirlerine haber atlatmak" için, "hissettirmeden", Nazan ile Tuba?yı aynı kadraya sığdırmaya çalıştı...
"O kadını paralamak istiyorum" diyordu yükseçe bir sesle Nazan Çalın. Restorant sahibi Hacıdan, Nazan Çalın?ın masasından kalkmayarak, kendisine söz nasihatlerde bulunarak, masadan kalkmasına engel olmaya çalıştı... Aynı anda, ne yapacağını şaşıran Tuba Altıntop?ta, "hareketsiz" bir şekilde oturmayı tercih etti. Kendisinden çıkacak bir eylem ve hareketle olayların büyümemesi için, durumu "görmemezlikten" geldi...
Yaklaşık bir saat süren soğuk savaşta, olayların çıkmasını, Hacıdan tecrübesiyle önlemişti. Önce Nazan Çalın restaurant?tan çıkınca, Tuba Altıntop rahat bir nefes aldı...
"Aldatan" ve "Aldatılan" kadınların bir yıl sonraki buluşması, şimdilik dostlarının da araya girmesiyle "kazasız, belasız" atlatılmıştı...
İHANET SKANDALI NASIL PATLADI?
Milliyet Gazetesi, 22 Haziran 2003 günü verdiği haberde, eski manken Nazan Çalın?ın Rafet El Roman?ın ayrıddığı eşi Tuba Altıntop?un eşini elinden aldığını ortaya çıkararak, magazin gündemini belirlemişti...
Milliyet bir gün sonra, haberin devamını şu satırlarla aktarıyordu okuyucularına...
"GAZETEMİZDE dün yayımlanan haberden sonra bir gazeteye ziyarete giden Altıntop, karşısında Çalın?ı görünce kavgaya tutuştu. Birbirlerine giren Çalın ve Altıntop, karşılıklı olarak ağıza alınmayacak hakaretlerde bulundu. Eşinin kendisini aldattığını iddia ettiği Altıntop?u karşısında gören Çalın, "Sen çocukları olan bir kadının yuvasını dağıtmaya utanmıyor musun? Benim kocamın peşinde ne işin var? Sen çok terbiyesiz bir kadınsın" diye bağırdı. Bunun üzerine Altıntop, "Sensin terbiyesiz" diyerek erkek kardeşiyle birlikte Çalın?a saldırdı."
Aldatan kadın durumuna tüşen Tuba Altıntop ise, karşılık vermeyi tercih etti...
Tuğba Altıntop: Tamamen iftira ?Rafet yaptırmıştır?
NAZAN Çalın?ın anlattıklarını yalanlayan Altıntop, şunları söyledi: "Bunun Rafet tarafından yapıldığını düşünüyorum. Adımın bu şekilde anılmasından iğreniyorum. Benim sitemde ve evimde kalıyormuş. Tamamen uydurma. Benim sitemin arka kapısı yoktur. Bu tamamen iftiradır. Murat Kocakaya?yı şahsen tanımıyorum."
Televole görüntüledi
ALTINTOP, şöyle devam etti: Kocakaya?nın, erkek kardeşimin eski kız arkadaşının abisi olduğunu öğrendim. Nazan Çalın beni reklam malzemesi yapmak istiyor." Altıntop?un Murat Kocakaya ile kaçamağını ise Televole kameraları görüntüledi. Nazan Çalın?la birlikte baskını ve karakol olayını takip eden Televole kamerasına, "Bir gecelik kaçamak beni affet" diyen Kocakaya, eşi Çalın?dan af diledi.
NAZAN, KOCASINI DEDEKTİF GİBİ İZLEDİ...
EŞİ Murat Kocakaya?yı adeta bir dedektif gibi takip eden ve polise şikâyette bulunan Nazan Çalın, şunları söyledi: "Tuğba Altıntop kendisini pazar günü Televole?de izleyecek. Eşim ne kadar bir gecelik kaçamaktı dese de ben onları bir aydır izliyorum. Zina yaparken baskın yapamıyorsun. Bu çok yanlış birşey."
?Onu affetmeyeceğim?
Televizyonda herkesin, iki çocuğu için ağlayan kadının ne olduğunu göreceğini söyleyen Nazan Çalın, "Şimdilik onu affetmeyeceğim ama çocuklarımı düşünüyorum" diye konuştu. İki kızıyla birlikte Almanya?da bulunan pop müzik sanatçısı Rafet El Roman ise eşinin adının karıştığı bu skandal sonrasında hiçbir açıklama yapmamak için cep telefonunu kapalı tutmayı tercih etti.
DÜELLO HEM GAZETE SÜTÜNLARINDA HEM TV EKRANLARINDA DEVAM ETTİ...
Eşi Murat Koçkaya?yı elinden aldığı için öfkelenen Nazan Çalın?a yanıt vermekten kaçınmayan Tuba Altıntop, kendisine savunmaya çalıştı... Tuba Altıntop, Akşam Gazetesi?nden Barış Kocaoğlu?na yaptığı açıklamada ise Nazan Çalın?ı, eski eşi Rafet El Roman?ın "piyonu" olmakla suçlamıştı...
"Tuğba Altıntop, eski manken Nazan Çalın?la gazete koridorlarında yaptığı kavgayı anlatırken müthiş iddialarda bulundu. Çalın?ın ?sırf bu işi tezgahlasın? diye Rafet?ten para aldığını söyleyen Tuğba, ?aldatma hikayelerinin tamamının asılsız olduğunu yineledi.
NAZAN?I, RAFET?İN PİYONU OLARAK SUÇLADI...
Tuğba Altıntop ve Rafet El Roman, birkaç kez ayrılıp birleşme denemesinden sonra boşanmaya karar verir. Halen devam eden boşanma ve velayet davasında en büyük sorun ?çocukların kimde kalacağı? Uzun bir zamadır müzik serüvenine Almanya?da sürdüren ünlü popçu, 6 ve 3 yaşlarındaki iki çocuğunu yanında götürür. Çocuklarının yüzünü kendisine göstermediğinden dert yanan anne Tuğba Altıntop için küfürlü, kavgalı günler bu süreçte başlar. Kendisiyle Çamlıca Konakları?ndaki kirada oturduğu evinde konuştuğumuz Tuğba Altıntop, başına gelen her şeyden Rafet El Roman?ı sorumlu tutuyor ve ekliyor "Bir gün gelecek, tüm bunların hesabını verecek..."
-Zaman zaman başın derde giriyor ve rivayetler hemen haber oluyor. Bu senin şeffaflığından mı kaynaklanıyor, yoksa işlerin kontrolden çıkmasından mı?
Dedikodu malzamasi olmayı kim ister. Bir kere işler çığrından çıkınca aslı astarı olmayan her şey yazılmaya başlanıyor. Bu çok çirkin.
-Tüm bu acılar hedeflerini ne ölçüde etkiledi?
Hayatımda her şey çok güzel gidiyordu. Kendime büyük hedefler çizmiştim. Ayrılık sonrası peş peşe çıkan sorunlar beni çok yaraladı. Uzun süre ciddi ciddi tedavi gördüm. Hayatımın darbesini Rafet?ten aldım. Onu asla affetmeyeceğim. Gün gelir, bütün bunların hesabını verir elbet...
-Rafet gelse ve ciddi ciddi "Tekrar barışalım" dese ve çocukların hatırını öne sürse... Ne dersin?
Asla... Hayatımı mahveden o adamın adını bile ağzıma almak istemiyorum. Eğer çocuklarımın babası olmasaydı, çok farklı davranabilirdim. Elimi kolumu çocuklarım bağlıyor. Yatsın kalksın o yüzün bana göstermediği çocuklarıma dua etsin.
-Kavga gürültü etmeden boşanmak mümkün değil mi?
Boşandığın kişi Rafet ise mümkün değil. Ne yaşanmış güzel hatıralara saygısı var, ne de çocuklarımıza. İnsan hiç değilse "Ne olursa olsun, ben bu kadından boşanıyorum ama bu kadın benim çocuklarımın annesidir" der ama, nerdeee.
-Gazetenin ortasında Nazan Çalın?la bir kavga ettiniz. Sonra kendinizi ifade edebilmek için büyük uğraş verdiniz. Nedir bu ?aldatma hikayesi?? Nazan Çalın ve kocasını tanıyor musunuz?
O bey, kardeşim Arda?nın kız arkadaşının abisiydi. Bir tanışıklığımız yok. Hanımefendi uzun zaman önce mankenlik yapmış. Benim yüz yüze gelmediğim, aynı podyumda yer almadığım ve ortak arkadaşlığımızın olmadığı biri... Eskiden o kişinin bir ismi varmış ve unutulmuş.
-Hiç bir ortamda karşılaşmışlığınız yok mu?
Hayır! Ne bir aile ortamında, ne de dışarıda kendisiyle hiç görüşmedik.
-Beyefendinin telefonlarına aşk mesajları göndermişsiniz...
Ama mesajlar bana ait değil. Derdim onlarla uğraşmak değil. Ben sadeve üzerime çalınan kara lekeyi silme savaşı veriyorum. Kendi ayaklarımın üzerinde durmaya çabalarken bu kişiler rotamı şaşırtmaya çalışıyor. Kendi derdim kendime yetiyordu, çünkü bana kocalık yapacak kişi çok uzaklarda. Üstelik Allahın günü "Ben ne yapsam da bu kadını yerle bir etsem" diye planlar yapıyor. Ama o kadar uzağız ki ne beni görmüyor, ne acılar çektiğimi bilmiyor. Bir de sürekli, ?Sen çok kötü bir yerdesin?, ?Sen çok kötü insanlarla birliktesin?, ?Sen çok kötü bir kadın oldun? diyor.
-Rafet?ten korkuyor musun? Bütün bunlar gerçekse ne yapmayı düşünüyorsun?
Bilmiyorum ama ben yine hep tetikte olacağım. Yanımdaki ve çevremdeki insanlara çok dikkat ediyorum.
Çocuklarının bu olaylardan haberi var mı?
İşin kötü tarafı kızlarım şu an 6.5 ve 3.5 yaşındalar. Onlar çocuklarıma benim hakkımda iyi-kötü bir şeyler anlatıyorlar ama çocuklarım hepsinin yalan olduğunu biliyorlar. Bir dönem hastande yattım ve hastaneden çıktığım dönemlerde kızımı aradım. Kızımı söylediği laf şuydu: "Anne senin Ankara?da kocan mı var? Yalan değil mi anne ?" Ben de tabii ki ?Yalan? dedim.
-Ankara?daki kocan mı?..
O olay şöyleydi: Ankara?daki Dışişleri Bakanlığı?ndan aldığım bir velayet kağıdı vardı. Hepsi bu. O evrakı bakanlıktaki birçok memur yapıyor. O zaman hepsi benim kocam. Ben bu işi sadece yürürlükte olduğu için aylarca uğraştım da aldı
--------------------------------------------------------------------------------
Anneliğe bile saygısı kalmamış
Rafet açıyor Almanya?dan telefonu "Sen çocuklarına bakamayacak kadar aciz bir annesin", "Sen çok kötü bir kadın oldun" deyip benim maneviyatımı bozuyor. Böyle diyerek ?annelik kurumu?nu da aşağılıyor. Ben o çocukları dokuz ay karnımda yaşadım, yıllarca üzerlerine titredim. Çocuklarım Rafet?in ilgisine kalsaydı, çoktan ölmüş olurlardı, biz de ta başında boşanmış olurduk.
--------------------------------------------------------------------------------
Çocuklarımı Alman yapmaya uğraşıyorlar
Rafet ve yakınları çocuklarımı çok kötü eğitiyor. Bir kere Türklüğü unutturmak istiyorlar. Almanca konuşturuyorlar. Ama ben burdayım evelallah. İşlerim yoluna girdiğinde kendime çok güzel bir ev alacağım. Çocuklarımla birlikte o evin içerisinde yaşayacağız.