O DAVADA KARAR VERİLDİ
Star TV’de yayınlanan "Duymayan Kalmasın" programında hedef gösterildiğini iddia eden Lerzan Mutlu, programın sunucuları Seren Serengil ile Deniz Akkaya ve merhum Oya Aydoğan’ın arkadaşı Pınar Bent’e kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla 30 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Deniz Akkaya, "Davacı dava konusu olayla ilgili savcılığa suç duyurusunda da bulunmuş ve takipsizlik kararı verilmiştir" dedi. Magazin gazeteciliği toplumun farklı bir ihtiyacına cevap vermektedir. Davanın basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerekir" diyerek davanın reddini istedi
Lerzan Mutlu daha önce “Söylemezsem Olmaz” adlı bir programda Oya Aydoğan’la birlikte sunuculuk yaptı. Oya Aydoğan 8 Mayıs 2016’da aort damarı yırtılması nedeniyle hastaneye kaldırıldı ve 15 Mayıs 2016 tarihinde hayatını kaybetti.
Deniz Akkaya ve Seren Serengil kendi sundukları Duymayan Kalmasın programına Oya Aydoğan’ın arkadaşı olarak tanıtılan Pınar Bent’i çıkarttı. Programda Oya Aydoğan’ın ölümünün strese bağlı olduğu ve ölümüne partneri Lerzan Mutlu’nun sebep olduğu iddia edildi. Programın ardından suç duyurusunda bulunan Lerzan Mutlu, “Pınar Bent programda, ‘Oya Hanım’a programında ikide bir laf sokuşturuluyordu. Laf sokuşturmalar çirkinleştiği bunların arasında bulunmak istemiyordu. İşte size söz hakkı tanınmıyor diye ciddi derecede sıkılıyordu o şımarık hareketlerinden’ diye konuştu. Deniz Akkaya da, ‘…fazla da konuşmaya gerek yok ona buna sataşmak için bulaşmak için yer arayan bir tip Allah yakınımızdan uzağımızdan eksik dursun..’ dedi. Deniz Akkaya sosyal medya hesabından da beni hedef alarak, ‘Havlama sesi artınca taşı doğru yere attığını anlıyor insan’ diye şeklinde bir paylaşımda bulundu.” dedi.
Lerzan Mutlu bu gelişmeler üzerine kendisine alenen ve dolaylı hakarette bulunduklarını iddia ederek Seren Serengil, Deniz Akkaya ve Pınar Bent’e 30 bin liralık manevi tazminat davası açtı.
TAKİPSİZLİK KARARI VERİLDİ
Deniz Akkaya davanın reddini istedi. Akkaya avukatı aracılığıyla mahkemeye gönderdiği dilekçede, “Programda davacının kişilik haklarını zedeleyici herhangi bir hakaret yoktur. Kendisi de zaman zaman magazin programı sunuculuğu yapmış olan davacının programda sırf adının geçmiş olmasından ötürü dava açması hukuki bir durum değildir. Dava konusu haber basın özgürlüğü sınırları içerisinde hazırlanmıştır. Ayrıca müvekkilim davacı ile ilgili herhangi bir yorum yapmamıştır. Magazin gazeteciliği toplumun farklı bir ihtiyacına cevap vermektedir. Davanın basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Davacı dava konusu olayla ilgili savcılığa suç duyurusunda da bulunmuş ve takipsizlik kararı verilmiştir” dedi.