O FOTOĞRAF KARESİ MEĞER ADNAN AĞABEY İLE SON ANIMIZ OLACAKMIŞ!
Burhan AKDAĞ Yazdı...Adnan Ağabeyim ile abi-kardeş ilişkimiz tam 30 yıla dayanıyor. Gazeteciliğimin ilk günlerinde başlayan dostluk bugünlere kadar sürdü? Bir süredir hastanede tedavi gören Adnan Şenses?i bazen hastaneye giderek bazen de telefon ile sağlığı hakkında bilgi alarak sürekli takip ettim?
Bu yüzden sık sık sağ kolu olan Kenan Çınar arkadaşımla konuşur durumu öğrenirdim… Zaman zaman Kenan Çınar beni aradığında ise önce bir “Eyvah” der sonra telefonu açardım… Son günlerde Şenses Ailesi’ni üzen şey Adnan Ağabey ile ilgili çıkarılan öldüğü yolundaki haberlerdi… Bu tarz haberler çıktığı zaman Kenan Çınar beni arar, “Burhan yine Adnan Ağabey’i öldürmüşler, ne olur bir şeyler yap” derdi. Ben de elimden geldiğimce sosyal medyadan bu haberlerin asılsız olduğunu yayardım… Dün akşam saat 20.50’de yine bir telefon geldi. Ortaköy’de arabamı park etmiş ve arabamdan inmiştim ki telefon çaldı.
KENAN ÇINAR ARAYINCA İÇİMDEN ‘EYVAH’ DEDİM
Baktım Kenan Çınar. Yine içimden bir “Eyvah” dedim ve telefonu açtım. Kenan’ın sesi kötüydü. “Sakın söyleme” dedim ama dememe kalmadı ağlamaya başladı, “Adnan Ağabey’i kaybettik” dedi. Elim ayağım boşaldı… Hemen hastaneye gitmek için aracıma bindim, bu arada yolda bazı gazeteci arkadaşlarımı arayarak bilgi verdim. Sosyal medyada dostlarımla paylaştım… Daha birkaç gün önce Adnan Ağabey ile el ele sohbet ettiğimiz belki de son fotoğrafını çektiğimiz odanın önüne geldiğimde Şenses Ailesi ve acı haberi alan dostları hastaneye koşmuştu… O son görüşmede MHP’den Beşiktaş Belediye Başkan adayı olduğumu söylediğimde ne kadar mutlu olduğunu söylemiş, “Oyumuz tabii ki sana. Hastaneden bir çıkayım bak, birlikte nasıl çalışacağız” demişti…
HELALLİK İSTEYİNCE GÖZLERİM DOLDU!
O son görüşmede her nasılsa birbirimizden helallik almıştık. Benden helallik istediğinde gözlerim dolmuştu ve “Üzerinde ne hakkımız olabilir ki Adnan Ağabey, esas sen bize hakkını helal et, inşallah daha çok uzun yılları beraber geçireceğiz, lütfen böyle şeyler söyleme” demiştim. Hastalığı nedeniyle zayıflayan bedenine rağmen güçlü bir şekilde elimi tutup sıkarak gözlerimin içine dostlukla baktığı o an sanırım hayatımın sonuna kadar hafızamdan silinmeyecek. Dile kolay tam 30 yıl, en sıkıntılı günlerinde yanımda olan Adnan Ağabeyim, en mutlu olduğum günlerde de her daim yanımdaydı…Öyle ki küçük kızım Lidya’nın Adnan Şenses’i her televizyonda gördüğünde “Adnan dedem, Adnan dedem” diye attığı çığlıklar hala kulaklarımda…