ÖMÜR GEDİK " FERHAT’LA EVLİLİK AÇIKLAMALARINDA TUTARSIZ CÜMLELER ETTİK "
Cine5 ekranlarının sevilen programı "İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme"ye köşe yazarı, gazeteci, sunucu, şarkıcı ve Haçiko Derneği kurucusu olarak birçok işi başarıyla yürüten Ömür Gedik konuk oldu. Ömür Gedik gazetecilikten, özel hayatına ve hayvan sevgisine kadar tüm bilinmeyenlerini İpek Tuzcuoğlu ile Yüzleşme’de paylaştı.
“Hayvan haklarını savunmaya çocukken Çingene atlarıyla başladım”
Ömür Gedik hayvan haklarını savunmaya küçük yaşlarda başlamış. İpek Tuzcuoğlu “Çingene atlarıyla hayvan sevgin ve hayallerin başlıyor.” deyince çocukluk anılarını paylaşan Ömür Gedik “Babamla çok gezerdik. Hayvan sevgimi de bilirdi. Çingene atlarının otlatıldığı yerlere çok götürürdü. Otlarken onların yanında dururdum, severdim, ot verirdim. Küçük sapsarı bir çocuktum. Fatih’te doğdum, sonra ilkokulda Erenköy’e taşındık. Erenköy’de de çok çingene atı vardı. O zamanlar yüksek binalar yoktu ve evlerimizin önünden gelip geçerlerdi. Maalesef hep ellerinde sopalarla ve kamçılarla görürdüm arabayı kullananları. Babam küçükken beni zor tutarmış nasıl saldırıyorsam üzerlerine “vurmayın atlarıma” diye. “Siyah İnci” diye bir dizi vardı orada da ağlardım Ginger diye atın çektiklerine. O zamandan hayalim çok zengin olup atları alacağım çingenelerin elinden, onlara da araba vereceğim atları da özgür olacakları yerlere götüreceğim derdim.” diyerek anlattı.
“Haçiko iyi niyetle dilenmiş bir dileğin gerçekleşmesi”
İpek Tuzcuoğlu “Haçiko’yu hayal ettin ve yaptın” deyince Ömür Gedik “Hakikaten bu iyi niyetle dilenmiş bir dileğin gerçekleşmesi gibi. İlkokul zamanlarında çingeneler peşinde koşmam ve hayvanlara daha iyi imkanlar sağlayacağım isteğinin gerçekleşmiş hali. Haçiko sokakta yardıma muhtaç her hayvana yardım ediyor.” sözü üzerine İpek Tuzcuoğlu’nun “Sahneye çıkmamın nedeni Haçiko’dur ve sahneden kazandığım her şey Haçiko’ya gidecektir dedin. Hala öyle mi? Niye insanlar buna inanmıyor.? sorusuna cevap veren Ömür Gedik “Hala öyle İnsanlar artık inanıyor biz o kadar çok yardım ediyoruz ki. İstanbul dışında da yardım ediyoruz. Mama gönderiyoruz, veteriner paralarını ödüyoruz. Hiçbir maddi destekçimiz yok. Bunun oradan geldiğini anladılar. Saha için gereken bir para var, maalesef hiçbir kurum ve kuruluş olarak destekçimiz yok.Benim sahneden kazandıklarımla gitmeye çalışıyor hala öyle dönüyor dernek.” diyerek anlattı.
“Şiba hastalanınca geceler boyu ağladım”
Köpeği Şiba’yı hastalandığı dönemde tedavisi için defalarca Ankara’ya götürüp getirdiğini İpek Tuzcuoğlu ile Yüzleşme’de anlatan Ömür Gedik “Şiba 10 yaşında beyin tümörü oldu. Düşüyordu sürekli dengesini kaybedip. Masadan kalkma şansı yüzde üç dediler. Kalksa bile yaşamaz dediler. Ameliyata götürecektim. Ankara’da bir veteriner- hekim Ateş Barut ona götüreyim dedim. 1-1,5 ayda 3-4 kere Ankara’ya götürüp getirdim. O kitle küçüldü. Ölür dedikleri Şiba şimdi yine kuyruğunu sallayıp geziyor. İnşallah daha iyi olur. Her gün getir götür deseler yine götürürüm. Geceler boyu ağladım, öyle söyleyeyim. Öyle bir şey ki gözünün içine bakıyor ve senden başka kimsesi yok. Ciddi ciddi annesi gibisin, en azından ben öyle hissediyorum. İzleyenler nasıl diyeceklerdir bilmiyorum ama ben doğurmuşum gibi hissediyorum. Tatile çıkacağım bunları bırakıyorum anlatamıyorum, işe gidiyorum, aklım bunlarda. İlk köpeği aldım, ikinci köpeği alma nedenim yalnız kalıyordu. İşe gittiğimde annemi arıyordum. Köpekler yalnız gel diye. Tatile gidiyoruz annemler bize taşınıyor onlarla ilgilenmeye.” diyerek duygularını paylaştı.
“Tamer Karadağlı köpek korkusuna rağmen klipte oynadı”
İpek Tuzcuoğlu’nun “İlk klibinde üç tane ünlü dizinin oyuncularını görüyoruz. Bir de Tamer Karadağlı’nın ilginç bir hikayesi var, köpekten korkuyormuş.” sözü üzerine Ömür Gedik ”O köpek benim köpeğim, Oğlum, 5 ameliyatlı. Tamer’e “böyle bir klip çekeceğim, yanımda olur musun” dedim. “Tabii ki Ömür olmaz mıyım” dedi. “Ama bir köpekle oynayacaksın” dedim. Bir kaldı.“Olur” dedi bir şey de diyemedi. Çekimler sırasında anladım ki biraz korkuyor. Ondan daha çok Oğlum korktu. O da çok korkak bir köpekti. Bu albümün yeri çok ayrı. Bu albümde Teoman’ı aradım. Üniversiteden arkadaşım hemen dedi. Burak Kut, Halil Sezai hemen dedi.” diyerek anlattı.
“Sadece sevgilimi kıskanırım”
İpek Tuzcuoğlu’nun “Çok ünlü isimlerle düet yapıyorsun. Çok kıskanılıyorsundur” sözü üzerine Ömür Gedik “Kıskanma duygusu bildiğim ve içimde olan bir duygu olmadığı için çok anlayamıyorum. Sevdiğim bir insanı sevgilimi kıskanırım. Onun dışında hiçbir şeyi kıskanmam hayatta. Kıskanıyorlarsa da onu algılayamıyorum.” diyerek düşüncelerini paylaştı.
“Ferhat’la tenis oynayınca kavga ediyoruz”
İpek Tuzcuoğlu “Tenis ne zamandır var hayatında, Ferhat’la mı başladı?” diye sorunca cevap veren Ömür Gedik “Üniversiteden beri var. Ferhat benle başladı.” diyerek “Ferhat’la bırak partner olmayı karşılıklı oynadığımız zaman bile çok fazla kavga ediyoruz. Benim içerdeki toplarıma dışarda dediğini düşünüyorum ben, arada sayıların gittiğini düşünüyorum, doğru olmayabilir ama çok kavga ediyoruz. Sayımı yedin filan diyor. İlk başlarda oynuyorduk daha yeni başlamıştı. Şimdi çok oynayıp, iyi oynuyor. Başarıyor. Ama dediğim gibi partner olduğunda yan yana oynadığında ona vuramadın buna vuramadın. Ben hep Behzat Gerçeker’le partner olurum. Sakin bir partnerdir. Behzat’tan hayatta vazgeçmem evde bir sürü kupa var hepsi Behzat’la alınmış kupalarımız. Çok da iyi oynar çok da sakindir. Yanımda biri sinirlenince sevmiyorum. Gerginlik çok sevmiyorum. Çok takmayanı ve takmamayı seviyorum.“ diyerek anlattı. Tatile çıkmak istediğini anlatan Ömür Gedik bu konuda Ferhat Göçer’le pek uyuşamıyormuş. “ Tatile gitmeyi sevmeyen bir insanla beraberim. Ferhat öncesinde çok tatile giderdim. Yay burcuyum çok severim gezmeyi. Tatili özledim. Olmazsa tek başıma atlayıp kendim gideceğim hiç yapmadım ama yapabilirim.” diyerek düşüncelerini paylaştı.
“Ferhat’la evlilik açıklamalarımızda tutarsız cümleler ettik”
İpek Tuzcuoğlu’nun “Ferhat’ı anmadan da geçemeyiz. Ferhat kıskanç bir adam mı?” sözü üzerine Ömür Gedik “Ben kıskanırım, kıskandığımı söylemekten de hiç de çok gocunmam. O çok kıskanmaz. Bence çok kıskanç bir adam ama kıskandığını belli etmeme üzerine bir yapısı var, bazı erkekler öyle oluyor bence. Erkekliğe dokunmasın diye belli etmiyor. Ferhat bana karışsa bile karıştığının bir işe yaramayacağını düşünür o yüzden genelde çok konuşmaz ve karışmaz.” diyerek Ferhat Göçer ile ilgili düşüncelerini paylaşması üzerine İpek Tuzcuoğlu “Basında sizlerle ilgili çok fazla şey yazılıyor. Orada neyi sorguluyorsunuz. Konuşur musunuz? Kendinde yanlış hatalı yaptığın bir şeyler gördün mü?” sorusu üzerine Ömür Gedik “Konuşuyoruz tabi. Özellikle çok derin konularda insan bugün söyleyeceğini üç yıl sonra daha farklı söyleyebiliyor. Özellikle bunu evlilik konusunda ben çok yaşadım Ferhat’la. İlk başlarda ben istiyor gibi göründüm, sonra o istiyor gibi göründü. “Evleneceğiz zamanını size söyleyeceğiz” dedik. Sonra “vakitsizlik oldu yapamıyoruz” dedik. Sonra o konuda bende o da bir sürü cümle ettik. O anki ruh hallerimizle çok fazla tutarsız cümle ettik. Üç gün sonra ne olur onu da bilmiyoruz. Hassas konularda çok fazla o anki duygularla konuşmamak gerektiğini zaman içinde anladım ben. Ama hata yaptık, Ferhat’ta yaptı. Hep kenarından kaçmaca gibi yapmışız, bazen yapıyoruz demişiz, bazen yapmıyoruz demişiz. Tutarsız saçma sapan cümleler ve açıklamalar olmuş.” diyerek bu konudaki sorgulamalarını paylaştı.
“Ahmet Hakan’la Cüneyt Özdemir’e o dönem için kırgınım”
İpek Tuzcuoğlu “Antalya’da, ne oldu orada? Orada sana en çok yüklenildiği dönem değil mi?” deyince Ömür Gedik “Evet. Antalya Film Festivali göz önünde en çok konuşulan festivallerden birisi bence. Orada yabancı yönetmenlerde vardı, o konserden sonra hepsi beni tebrik etti. Cinemania ekibi olarak hazırladığımız bir şeydi aslında. Her şarkı ve görüntü öncesi ben o filmlerle ilgili bir şeyler anlattım. Aslında o bir konser değil, bir konsept içinde yapılan bir şeydi. Tabii ki o ekrana yansımadı. Seyirciye giden sesle ekrana giden ses başka masalardan, başka rejilerden geçiyor ve bu bir konser yayını değil, bir törenin yayınıydı. Konser yayınında farklı sound kullanılıyor. Oralarda da biz öngöremedik. Salondan aldığım tepkiyle, televizyondan izleyenlerden gelen arasında aldığım tepki çok farklıydı, onun için üzüldüm aslında. Kötü de olabilir, çok kötüyüm derim. Şu anda haftada iki üç konser veriyorum, gayet de iyi gidiyor. Müzik eğitimi almış, şan dersi almış, 20 yıl her türlü koroda söylemiş, konserler vermiş biri olarak denildiği kadar kötü bir şey olamaz zaten. Fazla şarkı söyledim. Potpori gibi yaptım. Sinema tarihinde gezinti gibi yapalım dedim. Ama sadece bu verildi. Ben Türkçe şarkıda söyledim. Çok güzel hazırlanmış bir konseptti.” demesi üzerine İpek Tuzcuoğlu “En çok dayağı neden gazetecilerden kendi sektöründen yedin? Kalp kırgınlığı yaşadığın var mı?” diye sorunca cevap veren Ömür Gedik “Çünkü en çok onların yazdıkları okundu. Cüneyt Özdemir’le Ahmet Hakan o dönemlerde fazla geyik yapmak üzere üzerime geldiler, biraz aştılar gibi geliyor. Onlara o anlamda, o dönem ve o konseptte kırgınım. Ama hepsi benim arkadaşlarım ben onlara yapmazdım. Öyle söyleyeyim.” diyerek duygularını paylaştı.
“Al Bano ile düette çok heyecanlandım”
Müzik dünyasında birçok ünlü isimle düet yapan Ömür Gedik Al Bano ile yaptığı düette çok heyecanlanmış. “Aşk olsun sensiz aşk olmaz, Nazan Öncel yazdı şarkı sözlerini. Ahmet San sağ olsun onun vasıtasıyla yurtdışından düet yapayım uluslararası proje olsun dedik. Al Bano’nun bu şarkısı Liberta birçok ülkede farklı sanatçılarla yapmış olduğu bir düet aslında ama hepsinde Al Bano İtalyanca söylüyordu. Bu sefer İtalya’ya gittim ben. Al Bano’nun çok güzel bir köyü var müthiş bir stüdyosu var. Çok güzel ağırladı, makarnalar yaptı, pizzalar yaptı bize. Mutfaktan çıkmıyor o kadar iyi. Orada “Türkçe söyler misiniz” dedim. Türkiye’de radyolarda çalacağız bir anlamı olsun. Nazan Öncel sözlerini yazacak çok önemli bir bestecimiz dedim. “Denerim” dedi ilk defa kendi dilinden başka bir dilde söyledi. Çok heyecanlandım, çok fazla heyecanlanan bir insan değilim ama Al Bano ile stüdyoya girmek onunla birlikte şarkı söylemek. Romina ile birlikte söylediği bir parça, çok dinlenmiş.” diyerek duygularını anlattı.
“Sosyal medyadan gelen eleştirileri çok umursamıyorum”
İpek Tuzcuoğlu’nun “En çok takip edilen bir o kadar da eleştirilen ünlülerdensin. O eleştiriler geldiği zaman sosyal medyadan orada nasıl takmamayı başarıyorsun? “ sorusu üzerine cevap veren Ömür Gedik “Çok hakarete vardığı zaman engelliyorum. Ama bazen hakikaten başkalarının ilgisini çekmek için saldırdıkları belli isimler var bazen onların arasına giriyorum. Yapacak bir şey yok. Çok umursamıyorum. Çok kafamı taktığımda bir dakika sürüyor. Bunları çok takan bir insan değilim yapı herhalde. Küçükken de böyleydim. Çok yakınlarımla girdiğim diyaloglar beni üzer. Kayıplar çok üzer. Birine haksızlık yapıldığı zaman üzer. Biri benim yanımda ezildiği zaman üzer, ezilen biri olduğunda rahatsız oluyorum başkalarına daha çok üzülüyorum.” sözü üzerine İpek Tuzcuoğlu “Sosyal medya üzerinden sana haksızlık yapıldığını düşünmüyor musun? deyince Ömür Gedik “Takmıyorum ki. Takmıyorum bazen kariyer yönetimi gereği bazı önlemler almak gerekiyor onları yapıyorum. Haklı eleştirileri dikkate alıyorum. Okuyorum doğru sözleri var diyorum kötü niyetli olanlar hoş değil. “ diyerek düşüncelerini paylaştı.
Ajda Pekkan’ın yeri ayrı, Tarkan taklit edilemiyor”
İpek Tuzcuoğlu bir yarışma programında taklidini yaptığı Ajda Pekkan ile ilgili “Nasıl bir duyguydu, Ajda Pekkan taklidini yaptığın zaman aynı sahnede olmayı hayal etmiş miydin?” diye sorunca cevap veren Ömür Gedik “Hiç hayal etmedim. Ajda hanım programı seyrediyormuş ve çok beğeniyormuş taklidini yaptığım zaman konuşmuştuk, çok beğendiğini tebrik ettiğini söylemişti. Sonra Kuruçeşme konseri öncesinde bir telefon geldi. Bir sürpriz yapacağız. Önce sen Ajda olarak ben çıkacaksın, sonra Ajda’nın kendisi gelecek dediler. “Tabii ki yaparım” “Çok hoşuma gider” dedim. Çok heyecan oldu. Çok muhteşem bir şey, Ajda Pekkan çok ayrı. Çok zordu bu program. Sesini benzetmek zorundasınız, şarkıyı detone olmadan söylemek, onun kıyafetleri içinde dans etmek zorundasınız, biraz oyunculuk yapmak ve jüriyle uğraşmak zorundasınız, çok zor ama keyifliydi. Erkek kılığına girdim. Teoman’ı yaptım.Ama Tarkan taklidimi beğenmedim. Tarkan taklit edilemiyor. Teoman’la birinci olup Haçiko’ya para kazandık.” diyerek paylaştı .
“Kadınlar röportajda temkinli, erkekler daha açık”
İpek Tuzcuoğlu’nun “Köşe yazarlığın röportajların var, en çok kimlerle röportaj yapmayı seviyorsun kadınlarla mı, erkeklerle mi?” sorusu üzerine Ömür Gedik “Erkeklerle. Onları daha çok merak ediyorum. Belki de o başka bir şey. Artı eksi kutupların birbirini çekmesi. Röportajda bile o duygular geçiyor karşılıklı, daha rahat ediyorum. Benim hep erkek arkadaşlarım oldu, kız arkadaşım çok az oldu. çocukken de futbol, dokuztaş oynardım, hep erkek oyunları oynardım.” diyerek cevap verdi. İpek Tuzcuoğlu’nun “Sıkıldığın röportajlarda ne yaparsın akmıyorsa?” sorusu üzerine cevap veren Ömür Gedik “Akmıyorsa, sadece evet hayırla soru soruyorsun sorun cevaptan uzunsa tıkanıyorsun “o röportaj niye yapılıyor”a geliyorsun. Bu bizim işimizin bir parçası. Ekran önündeki insanların bir parçası kendini de anlatmak zorundasın, biraz magazinde olmak zorundasın ki insanlar merak edip okusun. O sorulara cevap verilmediği zaman şevkim de gidiyor. Genelde kadınlarda yaşıyorum, erkekler daha açık. Daha samimi buluyorum erkekleri. Kadınlar daha fazla düşünüyorlar.Üç düşünüp bir konuşuyorlar, erkekler tam tersi.” sözleriyle paylaştı.
“Kızım ile arkadaş gibiyiz”
Hayatındaki önem verdiği insanları İpek Tuzcuoğlu ile Yüzleşme”de paylaşan Ömür Gedik için Seray Sever çok özel bir dost. Sever ile okul yıllarında tanıştıklarını anlatan Gedik “Şöyle söyleyeyim Seray’ı ben üniversite zamanında görüyordum, tanımıyordum. Sonradan tanıdım gerçekten içime aldım. Erkeklerle anlaşırım kadınlar uzak dedim ya o duyguyu yıkan insan. Ne zaman dara düşsem yanımda olacağını bildiğim bir insan Seray” diyerek anlattı. Ferhat Göçer ile ilgili düşüncelerini de anlatan Ömür Gedik “Çok şey kattı bana, güzel bir ilişkimiz oldu inşallah daha da iyi devam etmesini diliyorum“ sözleriyle paylaştı. Ömür Gedik Kızı Tayga ile ilgili “Çok seviyorum onu. Arkadaş gibiyiz. Tayga çok farklı benden çok olgun daha duygusal, daha insan. Tayga’yı çok seviyorum” sözleriyle gözyaşlarını tutamayarak kızına olan duygularını anlattı.