ORHAN GENCEBAY, TÜRKİYE?NİN EN BÜYÜK SORUNU İSTANBUL DEPREMİ...
Arabsek Müziğin Baba?sı Orhan Gencebay?ın aklı, ne albüm satışlarında ne de kimin zirve yarışında edindiği sıralamada... Müzik dünyasında 36 yıldır zirveden inmeyen Gencebay, "Türkiye?nin en büyük sorunu, İstanbul depremi ve erozyon tehlikesi" dedi... Kral, www.magazinci.com?a çok özel ve çok önemli açıklamalarda bulundu...
Etiler?deki yeni ofisinde Orhan Gencebay?la sıcak bir sohbete koyuluyoruz...
Türkiye?nin en ciddi haber dergilerinden Tempo?nun kapağı ilişiyor gözümüzün önüne...
Kapakta, Orhan Gencebay ve Erkin Koray var... Biri Arabesk müziğin tartışmasız Kralı, diğeri Rock Müziğin Kralı...
Gencebay ile sanat ve müzik dünyasındaki gelişmeler üzerine sohbet ediyoruz...
Neredeyse bir saati bile boş geçmiyor... İki gün MESAM?ın toplantılarında, diğeri önemli diğer toplantılarla geçiyor...
Sözü çok dolaştırmadan çok önemli tespitlerde bulunuyor aniden Orhan Gencebay...
"Türkiye?nin en önemli sorunu nedir biliyor musun?" diyor Gencebay...
"İşsizlik, dış borçlanma" diyorum...
"Hayır" diyor Orhan Gencebay...
"Türkiye?nin en önemli sorunu, Türkiye?yi bekleyen en önemli tehlike, beklenen büyük İstanbul depremi"
Körfez deprem felaketini yaşadığımızda, bütün deprem profesörlerini isim isim ezberlemiş olmuştuk...
Işıkarara?lar, Sönmezsoy?lar, çok önemli çalışmaları bulunan rahmetli Aykut Barka?ya kadar...
Ne oldu?da unutmuştuk bu iç içe yaşadığımız gerçekleri?
Ne olmuştu?da unutuvermiştik bizi gelecekte bekleyen Deprem felaketlerini!
Gencebay, işte tam bu noktaya dikkat çekiyor...
"Unutmamak, unutturmamak lazım. Asıl büyük tehlike bu" diyor...
Karşımızda konuşan, yıllarca nota?lara derdini döken, şarkılarıyla milyonları peşinden sürükleyen, müziğin gerçek uleması değil de, sanki bir bilim adamı... Sanki bir "deprem bilimci!"
Gencebay?ın "Astronomi" ile olan yakın ilgisini bilirdik. Ama "Deprem" ve "Erezyon" konusunmda bu kadar uzman fikirleri, tespitlere sahip olduğunu bilmezdik.
Kuşkusuz, Orhan Gencebay, sorumlu vatandaş, sorumlu sanatçı bilinciyle yapıyordu bu uyarıları...
Dokunsanız, "Siyaset Meydanı"nı dolduracak kadar sözlere, tespitlerle donatmış kendini...
"İSTANBUL DEPREMİ, ÖNLEM ALINMAZSA TÜRKİYE?NİN SONU OLUR!"
"Biliyor musunuz, herkes Türkiye?ye gelecekte bekleyen tehlikeleri sayarken, asıl ve kaçılmaz olan gerçeği gözardı ediyor. Bilim adamlarının tüm çalışmaları ve uyarılarını politikacılar unutturmaya çalışıyor. Bizi bekleyen en büyük felaket, belki bir yıl, belki 30-50 yıl içinde mutlaka yaşanacak olan Büyük İstanbul depremi..
Bugün hala, önlem alma, riskleri, kayıpları azaltma şansımız var. Bugün 20 milyar dolara belki mal olacak bu önlemler, büyük felaket yaşandığında, Türkiye?ye 5-10 katı fazlasına mal olacak. Benim de içinde iolacağım bir heyet, önümüzdeki günlerde sayın başbakan Recep Tayyip Erdoğan?la bir görüşme yapacak. Sayın Başbakan?dan, bu tehlike için dikkatini ve önlemler almasını ricada bulunacağım."
Gencebay, AB yolunda ilerleyen Türkiye?nin, gelecekteki politikaların gölgesinde yaşamaması için, ama duyduğu ama emin kaynaklardan edindiği stratejileri aktarıyor...
Örneğin, Musevilerin, GAP bölgesindeki toprakların %80?nine yakın mülkler edindiğini... Gelecekte yaşanacak ve dünyayı bekleyen en önemli tehlikelerden birinin "Su" olduğunun altıno çiziyor Gencebay...
Bildiğimiz belki genel modaya uyarak "unutmaya" çalıştığımız tespitleri, hayretler içinde dinliyoruz Gencebay?dan...
Durmuyor, konuşmasına devam ediyor Arabesk?in "Baba"sı, belki de yakın gelecekteki en önemli politikacı adayı...
"Yakın gelecekte, Su?yun önemi, petrolün önüne geçecek. Doğal su, bütün dünyada hizla kirleniyor, tükeniyor. Dünya nüfusunun 6/5?i yakın gelecekte su sorununa mahkum olacak. Türkiye?deki Dicle-Fırat?ın önemi, GAP daha da önemsenek. Özellikle Ortadoğu ve komşularımız için. Su savaşlarının yaşanacağı artık hayal senaryoları olmaktan çıkacak:"
İKİNCİ EN BÜYÜK TEHLİKE: EROZYON
Gencebay, her vatandaş, her sanatçı her bilim adamının, tüm medyanın Türkiye?yi yakın gelecekte bekleyen önemli sorunlar karşısında görevini yerine getirmeye davet ediyor...
"Bakın, çok sevgili dostum Hayrettin Karaca?nın, kurduğu TEMA Vakfı?nın yıllardır ısrarla üzerinde durduğu bir tekhile var. Erozyon gerçeği. Peki kim bu konuda ne yapıyor. Çalışmalar yeterli mi? Devlet, özel ve kamu kuruluşları, vatandaşlar bu konuda üzerine düşeni yapıyor mu?
Ne yazık ki, hayır. Her yıl, Kıbrıs kara parçası kadar bir toprağı, erozyon nedeniyle kaybediyoruz. Buna önlem alınmazsa, Türkiye çok yakın gelecekte, Çöl olacak. Lütfen, bilimadamlarımızın, TEMA Vakfı?nın bu konudaki uyarıları, herkesi ayağa kaldırsın."
Gencebay, konuşurken "eyvah, çok önemli açıklamaları, keşke kaydetseydim" dedim içimden.
Bir tek satırını atlamamak için...
GELECEKTE SU ŞAVAŞLARI YAŞANACAK
Ama, öyle ciddi, öyle ikna edici ve öğretici konuşuyordu ki, bundan vazgeçtim...
Bir gazeteci, bir dost, bir vatandaş gibi gördüğü bizleri "kazanmak"la yola koyulmuştu Orhan Gencebay...
Söyledikleri çok önemli ve hepimizi bekleyen büyük ülke felaketleriydi...
Tek, tek aklımın her kırıntısına not düşmeye başladım...
Odasından ayrılırken, final sözcüğünü kullanmayı ihmal etmedi Gencebay.
"Felaket habercisi gibi görünmek istemem. Ama benim gözüme uyku girmiyor. Girmemeötesinde, her adımda, her dakikada bunlar için neler yapabilirizi tartışıyorum. Ne yazık ki, çocuklarımıza iyi bir dünya, iyi bir gelecek bırakamıyoruz!"
Vakit, geç değildi elbet...
Su konusunda Türkiye "şanslı gibi" görünsede, elindeki öz kaynakları hızla tüketiyor, kirletiyor. Göller, akarsular yavaş yavaş çekiliyor...
Deprem konusunda da, başta İstanbul için hala yapılacak çalışmalar var. Acımasız olsada...
"Daha çok kaybetmektense", az kaybı göz önüne alarak, "bazı birimler, sanayi?ler ve gecekondularda yaşayanlar yeni yerleşim yerleri yapılmalı" diyordu Orhan Gencebay...
Orhan Gencebay?a teşekkür etmek mi doğru...
Yoksa, devlet olarak, birey olarak üzerimize düşeni zamanında yerine getirmek mi:::
Koca bir teşekkür bile az gelsede Orhan Gencebay?a...
Sorumlu ve örnek davrandığı için..
Yine öncülük görevini üstlendiği için...