İşte Petek Dinçöz'ün gözyaşları içerisinde anlattıkları:

Yaşadıklarımdan sonra hiç istemezdim bunları konuşmayı ama artık susmak bir yere kadardı. İki senedir susuyorum. Can Tanrıyar hep konuştu hakaret etti; bana, aileme, çalışanlarıma herkese hakaret etti. İftiralarda bulundu, ben yine sustum. Bugün yaşadıklarımın hepsini anlatayım, bugün bana izin verin.

Ben bundan yıllar önce 18 yaşındaydım. Bu sektör kurtlar sofrası. Bir kişiyle olayım dedim ve ilişkiye başladık. İlişkiye başladıktan sonra bana içki içirip, ortak tanıdığımız sanat dünyasından olsun, bir sürü isimlerle ilgili kendi el yazımla yazılar yazdırdı. Bu yazı içerisinde ben şunlarla birlikte oldum, beni şu kişi şunlara yolladı... gibi yazılar yazdırıp imza attırdı.

Bana yıllarca böyle şantaj yaptı. Yıllarca beni dövdü, herkes şahit buna. Dışarıdan göründüğü gibi değil hiçbir şey. Ben hep dayak yiyordum zaten. Gözüm patladı, yüzümü makyözüm kapartırken gözyaşlarını tutamadı, ağlayarak kapattı gözümü...

Ben ayrılmak istedim.' Hiçbir yere gidemezsin elimde imzalı kağıdın var' dedi. O zaman sustum hiçbir yere kıpırdayamadım. Tehditlerine karşı oturdum, dayaklar şiddetler hakaretler kurtulmak istedim. Avukat Ömer Durak’a dedim ki " ben boşanmak istiyorum". Ben bu adamdan kurtulamıyorum.

Herkes bana soruyor düğünden haberin yok muydu? Evet, yoktu Beyaz Show’da " Erol Köse’nin korumaları neden kuliste bekliyor" dedim . "Erol Köse’ye olsun havamız olur" dedi bana.

Benim giydiğim gelinlik Fatih’ten alınmış ,daha sonra benden parası istendi. Ben evlenmek istemedim ama yayında RTÜK Başkanı var, belediye başkanı var ,ben orada "hayır evlenmek istemiyorum "diyemedim. Ben o gece de dayak yedim neymiş, neden çığlık atmamışım evlendim diye.

Ben hiç mutlu olmadım, her dakika tehdit altındaydım. Kendi yapamadığını bana yaptırıyordu. Avukat Ömer Durak hepsini biliyor. Kazandığım iki üç kuruş parayla sabah programı yaptım. İki tane ev aldım, kendi üzerime hiçbir şey almamı istemiyordu adam.

Onları da kendi üzerine aldı yedirmem dedi sana bu evleri. Bankaya para yatırılır "git şu kadar çek bana getir" derdi. Çocuğunun bindiği araba bile benim paramla alındı. Boşandık biz yine tehditler başladı barışacaksın diye.

Bir gün çağırdı beni, oturttu ofisinde, bilgisayarını çevirdi... Bak! dedi. Bir tane porno görüntüsü... dedim "bu ben değilim. Savcılığa gidelim inceleme yapılsın". Bana dedi ki " Benim lafıma herkes inanır, senin değil". Boşandıktan sonra bu tehditlerle tekrar dönmek zorunda kaldım.

Bu sefer kendi ayrılınca benden "tamam, kurtuldum" dedim bayram ettim. İzmir’e gittim biraz kafamı dinliyeyim diye. Gittiğimde bana mesajlar atmaya başladı. "Seni anneni kimseyi sokağa çıkacak yüz bırakmam" dedi. Sana 10 dakika veriyorum ,10 dakika sonra gör rezilliği... O mu beni yarattı Allah yarattı. Sonra bir sürü şey çıktı, sustum ağzımı açmadım. Anneme özel hayatıma her şeye müdahale etti.

Avukat tuttum Serkan Toper’e gittim, o da yoruldu... o da artık pes etti. Onunla da adımı çıkartmaya çalıştı. Albüm çıkarttım, albümü engellemek istedi. Hiçbir kanala çıkamadım. O konuştu ben sustum. Yanımda kimseyi bırakmadı ben çalışıyordum o yiyordu.

Oya Hanım, senin yanında da dayak yedim ben .Perde arkasını bilmiyorsun, tekmeyle tokat yemedim mi... Bunu sen de gördün. Elimde hep para tutmak istedim ama elimden alan vardı tutamadım.

Can Tanrıyar'dan kurtulamıyorum bana yardım edin. Başbakanımıza sesleniyorum. Emine Hanım'a sesleniyorum. Lütfen bana yardım edin.