PROTEST YÖNETMEN ZEKİ DEMİRKUBUZ, FİLMDEKİ AŞIRI KÜFÜRLER NEDENİYLE TEPKİ ALINCA ?HAYAT BÖYLE? DEDİ?
1997 yılında Masumiyet, daha sonrasında Üçüncü Sayfa, İtiraf, Yazgı, Bekleme Odası gibi filmleriyle tanınan, birçok ödülün sahibi Zeki Demirkubuz, bu yıl ?Kader? isimli filmiyle Cannes Film Festivali?nin ardından Altın Portakal?da yarışıyor. Filmin galasında ses düzeninin bozukluğu ve filmdeki aşırı derecede yer alan küfürler tepki gördü?
MASUMİYET TADINDA BİR ZEKİ DEMİRKUBUZ FİLMİ OLAN KADER GÖRÜCÜYE ÇIKTI
Geçtiğimiz gün yapılan gala ile görücüye çıkan filmi, yaşlık 9 yıl önce çektiği başrollerini Haluk Bilginer, Derya Alabora, Güven Kıraç'ın paylaştığı Altın Portakallı filmi 'Masumiyet'in devamı gibi? Filmin galasında ses düzeninin bozukluğu tepki gördü?
Araf filminin yönetmeni Biray Dalkıran ' Zeki Demirkubuz yarışmaya katılmak için benim ilk festival denememi mi buldun?'
Geçtiğimiz yıl Altın Portakal'ı alan Vildan Atasever'in başrolünde daha önce yönetmenin 'Bekleme Odası'nda rol alan Ufuk Bayraktar, Müge Ulusoy, 5 yaşında ilk filmi 'Uçurtmayı Vurmasınlar' filmini çevirmiş olan ve tanınan şu anda 21 yaşındaki Ozan Bilen ile birlikte oynadığı, Settar Tanrıöğen'in ve Erkan can'ın konuk oyuncu olarak oynadığı 'Kader' yıllar önce çektiği Masumiyet filminin devamı gibi diye izleyenlerce yorumlandı.Film galası sonrasında sinema yazarı, eleştirmeni, Kelebek yazarı Ömür Gedik'in yönetiminde yapılan basın toplantısında en çok dikkati çeken 'Araf' filminin yönetmeni Biray Dalkıran'ın, 'Zeki Demirkubuz'un filmleriyle okul döneminde yatıp kalkıyordum. Filmlerini çok beğeniyorum. Ama benim ilk festival denememi mi buldun Zeki Demirkubuz?' diye yaptığı sitemine Demirkubuz çok üzüldü ve 'aa, ayıp ediyorsun hiç öyle düşünme' dedi.
BEĞENİ SÜBJEKTİF BİRŞEYDİR BEN BİLE BAZI YERLERİNDE SIKILMA EŞİĞİNE GELDİM FİLMİMİN
Sinema eleştirmeni ve kelebek yazarı Ömür gedik'in 'Cannes'da yarışmaya gittiğinde farklı kurgu, burada farklı bir kurgu vardı. Neler değiştirdin filmde?' diye sordu. Zeki Demirkubuz ise, 'Cannes'a gittik ve seçilmedi film. Beğenilmedi. Beğeni subjektif bir şeydir. Bir yönetmenin varlığını yaptığı işin ölçüsü olarak birkaç festival seçicisinin beğenmemesi ve beğenmesi kıstas değil. Ama aradaki dengeyi bulmak lazım. 137 dakikalık versiyonu vardı. Bir sinema gösteriminde ben filmden çok emin olduğum haldebüyük bir aşk destanı yarattığımı sanıyordum ama filmi izlediğim zaman sıkılmadım ama sıkılmanın eşiğine geldim. Bazı sahnelerin eklenti gibi durduğunu gördüm, bazı arkadaşlarla konuştuğumda uzun buldum. 30 dakikalık süreyi attık ve 104 dakikaya indirdik' dedi.
SES DÜZENİ YÜZÜNDEN BİR SÜRÜ İNSANI KIRDIM
Film ortasında yaşanan ses düzeni bozukluğu tepki görürken, Zeki Demirkubuz şunları söyledi; 'Bu filmle bir yıldır uğraşıyorum. Ve 8 yıl sonra Antalya'ya geliyorum, her şey çok güzel?İnsanlar emek vermişler, bildiğim kadarıyla çok para harcanıyor. Ama bu ses düzeni yüzünden bir sürü insanı kırdım ben. Çok üzüldüm, çok uğraştım? İnsanlar bu filmi daha iyi koşullarda izleyebilirdi.Keşke bunlar daha iyi olsa ve bunları söylemek istemezdim ama iyi olması gerek' dedi.
NEDEN MASUMİYET İZLERİ VAR?
Masumiyet filminin devamı gibi hissedilen 'Kader' ile ilgili yönetmen Zeki Demirkubuz, ' Aslında bu film Masumiyet'ten önce yazılmıştı. Bu işler tesadüf ve duygu ve ispat meselesi bu işler. Ben bu hikayenin filme geçmesi gerektiğine inandım. Çok büyük bir bütçe harcadık. 160 dakikalık filmdi esasında ama 103 dakikaya indirdik. Zor bir işti, geç oldu ama iyi oldu.' dedi?
BEN TRİBÜN DIŞINDA ASLA KÜFÜR ETMEM
Bir belgesel yönetmeni olduğunu söyleyen bir seyirci 'yönetmene ve oyunculara bir şey değdim yok. Yönetmen iyi kurgulamış iyi çektim. Ama sorguladığım bu kadar şiddet ve özellikle bu kadar küfür gerekli miydi Senaryoyu da yönetmen yazdığı için yönetmeni kınıyorum ama çok güzel de bir filmdi Niye bu kadar küfür?' diye sorunca Zeki Demirkubuz, ' Valla hayat böyle yani, ne yapabilirim! Ben içki bile içmeyen bir insanım, özellikle küfür merakım da yoktur. Tribün dışında asla küfür etmem. Ama gerçekten hayat böyle. Bu benim işim, beni de aşan bir konu, ben bildiğimi yapmak durumundayım. Öyle de olur böyle de!' deyince büyük alkış aldı?
BEN 25 YAŞINDAYIM FİLME ÇOK İNANDIM
46 yaşında olduğunu söyleyen başka bir izleyici 'bana inandırıcı gelmedi bu aşk ve kimsenin de gençlerin de buna inanacağını sanmam deyince, başrol oyuncusu Vildan Atasever, ' Ben 25 yaşındayım, bu filmin konusuna, bu aşk'a çok inandım. Ben Zeki demirkubuz'la çalışırken bazen çok kızdı, bazen çok iyi anlaştık ve konuyu iyi yansıttık. Hayat gibi?İzmir'de çekim yaparken pavyon sahnelerini çekerken kuaföre gittiğimde genç kadınlar vardı ve onlar da gerçekten pavyonda çalışıyorlardı. Onlarla sohbet ettim ve bu hikayeler gerçekten var. Biz kendimizi tamamen Zeki Demirkubuz'a teslim ettik. Mesela masumiyet'i defalarca izledim?Haluk Bilginer'in kır sahnesinden çok etkilenmiştim. Derya Alabora'nın birçok sahnesi var beni etkileyen ' dedi.
KIZININ ADI YAZGI, KADERE İNANAN BİR YÖNETMEN
Kızının adı filmi gibi 'Yazgı' olan ve bu filminde de 'Kader' ismini veren Demirkubuz'a kaderci olup olmadığı soruldu ve 'İnanırım. Tabii kızımın adını da Yazgı koydum. Kaderin varolduğuna gerçekten inanıyorum. Kader bizim altında üstünde yürüdüğümüz toprak gibiyse eğer bizim de işte o toprağı işlememiz, kazmamız, ondan bir ev yapmamız, hayat kurmamızı da irade olarak düşünüyorum. Bütün bunların üzerinde şekillendiği, üzerinde var olduğu alanın da kader olduğuna bütün kalbimle inanıyorum.' dedi.
BEN BU FİLMDEN BIKTIM
Filmin basın toplantısındaki konuşmalar ve eleştirilerinden sonra filmi tekrar çekip çekmeyeceği konusuna değinilince, Demirkubuz, ' ben bu filmden bıktım. Arkama bile dönüp bakmam. Gerçekten bıktığım bir iş. Öbür filmlerimde de öyle oldu hep, önümüze bakacağız' dedi.
Son olarak, 'bundan önceki filmlerinin festivallerde ödüller alması, ortak yapımlı filmler yapmasının kendi sinemasını nasıl etkilediği' sorulan Demirkubuz, 'Ben bu konuda abartılmış bir yönetmen olduğumu düşünüyorum. Venedik, Cannes'da çok büyük festivallerde filmlerim gösterildi ama bu kendime ait başka bir yüzü gösteriyor. Benim gibi Cannes'da , Venedik'te ve bir çok uluslararası festivalde özel ilgi ilen karşılanan bir yönetmene, nedense kapılar açılmıyor. Ekonomik olarak, başka yönetmenlerin yüzü gülüyor? Allah galiba beni sınıyor" dedi.
Kaynak:Dilek DALLIAĞ/Hürriyet
Fotograflar: Osman Demirbağ/magazinci.com