"BURADAN BİR FRANSIZ TOPLUMU ÇIKMAZ, MAL BU"
Oyuncu Cem Davran, Söz Sende?de Balçiçek İlter?in sorularını yanıtladı. Hayat hikayesini anlatan ünlü oyuncu, gündemle ilgili değerlendirmeler de yaptı. Davran "Ben çocuktum, babamla arkadaşları "Bu memleket adam olmaz" diye konuşurlardı. 49 yaşıma geldim, ben de kendimi aynı şeyleri söylerken buluyorum. Sonuçta mal bu. Buradan başka bir şey çıkmaz" dedi. İşte Cem Davran?ın o açıklamaları....
"BURADAN BİR FRANSIZ TOPLUMU ÇIKMAZ, MAL BU"
Açıkcası halkı güvenilmez buluyorum. Kahvehanede atıp tutanla ben de dahil ekranda atıp tutan aynı. Rahmetli babamın lafıdır: Kumaş aynı kumaş. Yıllar içinde ben de babamın haklı olduğunu anladım. Ben çocuktum, babamla arkadaşları "Bu memleket adam olmaz, bizden adam olmaz" filan diye konuşurlardı. 49 yaşıma geldim, ben de kendimi aynı şeyleri söylerken buluyorum. Muhtemelen bu böyle gidecek. Bu toprağın kokusunda dokusunda olan bir şey bu. Bunu cazip kılarsan, üretime döndürürsen güzel. Bunu nefessiz kalmaya döndürürsen de kötü. Ancak sonuçta mal bu. Buradan başka bir şey çıkmaz. Buradan bir Fransız toplumu, İngiliz toplumu, İsveç toplumu çıkmaz.
"ÖMRÜMÜN KALANINI AKİL MAKİL GİBİ ŞEYLERLE GEÇİREMEM"
Benim iki tane oğlum var. Bir tanesi 21, diğeri 16 yaşında. Çocuklarımız var, çocuklarımız için bir şeyleri değiştirmeliyiz gibi duygulara geldiğim oldu. Ama ben onu da geçtim açıkcası. "Baba ben ikinci sınıftan sonra yurtdışında devam etmek istiyorum"lar, "Baba şu olan bitene baksana"lar başlayınca sen de "Oğlum özgürsün, nasıl istiyorsan öyle yap" demeye başlıyorsun. Bir yandan sen de yaşlanıyorsun. Açıkcası ömrümün kalan günlerini de yok akildi, makildi, öyle şeylerle geçiremem. Bu duygudayım şu an. Umarım değişmez. Tüm düşüncelerimi açıklayan şey şudur: Bu ülke ben çocukken sağ bir ülkeydi. Neredeyse 50 yaşındayım, yine sağ bir ülke. Türkiye bence sonsuza kadar sağ bir ülke olacak. Ülkeden beklentilerinizi buna göre kurgulamalısınız.
"NEREDEYSE HANDE'Yİ YASTIKLA BOĞUYORDUM"
Davran, Ruhsar dizisinin setinde yaşadığı bir anektodu da paylaştı: Bizde tiyatro adabı vardır. Sette vaktinde, hatta vaktinden önce oluruz. Ben iş konusunda sinirliyimdir, geç kalan olunca da sinirlenirim. Ruhsar 'ı çekerken bu yüzden neredeyse Hande'yi (Ataizi) yastıkla boğuyordum. Beni tuttular, sinirimi alamayınca sol tarafıma kısmi felç indi. Bir tane kardiyolog geldi başıma "Cem Bey, sizi ne bu hale getirdiyse atın hayatınızdan" dedi. Bu da bir dönüm noktası oldu bende. Ondan sonra da hiçbir şeye öyle sinirlenmedim. Ona yakın sinirlendiğim bile çok azdır. Şimdi şöyle yapıyorum, gidiyorum sete. Geç kalan mı var, hemen tüyüyorum. Arıyorlar, "Geldi mi gelecek olanlar?" diye soruyorum, geldilerse sete gidiyorum. Bu toprağın sistemi bu. En başta söylediğim şey de bu: Kumaş bu.