RİSK ALMAK VE SEKS BENİ KIŞKIRTIYOR!
Mavi gözleri ve kestane rengi saçlarıyla Fransa?nın en güzel kadını sayılan ünlü manken Laetitia Casta, oyunculuğa iyice ısındı. Fransa?nın en güzel vücutlu kadını Laetitia Casta kendisini kışkırtan iki şeyi Madame Figaro dergisine açıkladı: Hayatta beni risk almak kadar kışkırtan bir diğer şey seks yapmak.
Sinema serüveni 1998'de Claude Zidi'nin 'Asterix ve Obelix Sezar'a Karşı' adlı filmiyle başlayan Casta, bugünlerde Fransa'da vizyonda olan filmi 'Le Grand Appartement'la adından söz ettiriyor.
Yönetmenliğini Pascal Thomas'ın yaptığı filmde; eşi Martin'le Paris'te bir apartman dairesinde yaşayan Francesca adlı bir kadının başından geçen komik olaylar anlatılıyor. Casta da filmde, Francesca'yı canlandırıyor ve vücudunun güzelliğinin yanı sıra komedi konusundaki yeteneğini gözler önüne seriyor. Güzel yıldız, Madame Figaro dergisine son filmi ve oyunculuk kariyerine ilişkin ilginç açıklamalar yaptı.
CESUR, KOMİK VE KIRILGAN
* Fotomodelken kameraları çok sevdiğimi fark ettim ve oyuncu olmaya karar verdim. Oyunculuk benim için bir tutku. Kamera karşısında ağlamak, bağırmak, yapabileceğim her şeyi yapmak istiyorum.
* 'Le Grand Appartement'da canlandırdığım Francesca bana çok benziyor. O da benim gibi gerçek bir Parisli. Cesur, komik ve dinamik bir kadın ama kırılganlıkları da var. İlk defa bana hep oynamak istediğim rol sunuldu. Francesca'nın bazı özellikleri de benden hareketle oluşturuldu.
ROLÜME AŞIK OLMALIYIM
* Oyunculukta öğrenmenin sınırı yok. Bu yüzden sık sık sinemaya ve tiyatroya gidip başka oyuncuları gözlemliyorum. Özellikle tiyatroda bir rolü kabul etmem için o role aşık olmam şart. İşimi gerçekten büyük bir tutkuyla yapıyorum.
* Podyum dünyasının zirvesindeyken oyunculuğa geçiş yapmak benim için bir riskti. Getirisi ya da götürüsü ne olursa olsun risk almayı seviyorum. Risk almak beni kışkırtıyor. Kendimi çocuk gibi hissetmemi sağlıyor. Hayatta beni risk almak kadar heyecanlandıran diğer şey ise seks! Seksten konuşmayı çok seviyorum. Hayatta sevdiğin adamla sevişmekten daha kışkırtıcı ve güzel ne olabilir ki?