SEREN SERENGİL?DEN DOSTLARINA MEKTUP VAR...
Seren Serengil, medyanın bir bölümüyle sorunlar yaşamaya devam ediyor. Hakkında olur-olmaz yazılan asılsız haberlere ve emrivakilere karşı gelen Seren Serengil, dostlarına bir mektupla seslendi. Bu mektupta, hakkında yazı yazanlar da, kendisiyle hiç uğraşmayan ve sadece görevini yapan gazetecilerde payını aldı... İşte Seren?in mektubu...
Seren Serengil'in mektubuna dokunmadan yayınlıyoruz:
"Dostlarım;
Bugüne kadar hakkımda yalan yanlış o kadar çok şey yazılıp çizildi ki,kaç kere mahkemeye vermeye karar verip, kaç kere vazgeçtiğimi inanın unuttum....
Şu hakkımda yazılanları Amerika'da bir gzt yazsaydı acaba kaç para tazminat öderdi, ama burda insanın hayatıyla şerefiyle oynamanın bedeli,insan hayatının değeri kadar az.....
Ben bir usulsüzlük yaptığı gerekçesiyle ,oturduğum evin sahibinin yaptıklarını mahkemece tesbit ettiriyorum, bu şikayetimi geri almam için de tehdit ettikleri içinde emniyete haber veriyorum, emniyet gelip bu kişileri alırken de adamların saldırılarını birtek UÇANKUŞ !!!!! görüntülüyor benim burda anlamadığım ; bir olayın üstüne gazeteciler olay yerine gelir ,Uçankuş ekibi 6.
Hissi çok kuvvetli olduğu için daha önceden evin kapısındaydı... ''Seren'e saldırı'' ''ev sahibinin uyanıklığı '' gibi bir başlıkla verelebilinecek diye tahmin ettiğim haberi Reina fanları can tanrısıyok ve Kenan Erçetinceviz aynen şöyle verdi....''Seren'in mahalle kavgası''... Reina'nın ne alakası vardı diyeceksiniz evi kiraladığımız çocuk M.koçaslanın babasının sevgilinden gayrimeşru dünyaya getirdiği kardeşiymiş ve bunu basın duyacak diye çok rahatsız oluyormuş....
Bana da bu rahatsızlığını dile getirdi tel görüşmemizde...
Kendisine uçankuş ekibine kardeşinin hbr verdiğini, mahalleden birkaç tanıdığı esnafı kullanarak bana iftira attığını bunu da kendi yaptığı hırsızlığı kapatmak için söylediğimde... Allah bunların....cez sını versin ,benim soyadım var işin içinde,benim adımı kullanıyorlar gazetecilerde ona prim veriyor dedi...ben şimdi müdürüm Aliyi pazar keyfini bu yayını durdururum dedi ,pazar keyfinde hakikaten bişey çıkmadı ama uçankuşa özene bezene pes dedirtecek cinsten bir haber yapmışlardı ne kiramı ödemediğim ne bakkala borç takmadığım ne de sizin yıllardır yanımda gördüğünüz köpeklerimin saldırmadığı kaldı...
Uçankuş prgmında sadece sunucular yorum yaparken, mahalledn o sözde komşu ve alacaklıların yakasına mikrofon yerleştirilip, dahada iftira atmalarına izin veriliyordu? reinada bedava geceler uğruna , patronuna yalakalık yapmak için benim hayatımla oynanıyordu...
Bu kadarmı kolaydı bir insana iftira atabilmek ve buna izin vermek? Sanatçıysan sen suçlusun bu olayın gerçeği bişey değiştirmez bir tarafta Reina var Seren'i kim takarmıydı? Yoksa halkınızın alacağına bu kadar sahipmi çıkıyordunuz ?
Bu kadar alacaklılara saygılıydınız da neden babası aranırken M.Ç'larla Beşiktaş yolunu üstündeki otelinin roofunda kendisyle sazlar eşliğinde dansöz oynatıyor, alem yapıyordunuz onun verdiği odada sevgilisyle beraber kalıyordunuz onların alacaklılarını niye prgmına çıkarmıyordunuz?
Niye birilerinin olmayan şeylerinini yayınlayıp niye birilerinin ayıbını örtüyorsunuz? a) menfaat
b)prestijli dost
c)para
d)hepsi
(bir şık seçin)
Niye bazı sanatçılar yerden yere vuruluyor niye bazıları göklere çıkarılıyordu? niye kanal sahibi evli patronla ilişkisi olan kadın namuslu aile bireyi olarak lanse ediliyor diğer yandan sevgilisini aldattı diye bir kadın yerden yere vuruluyordu?
Niye bir kadın aynı tarihte ,aynı kişyle başına gelen aynı kaset olayıyla 'rezalet' başlığı adı altında veriliyor diğerine vah vah yazılıyordu?
Eğer bişey senin değer yargına tersse,bu kişye göre değişemez..
yok korumalıyım bu kişiyi diyorsan diğerinede aynısını yapacaksın çifte standart yok!!!
Sibel Can yerden yere vuruluyor,hülya avşar yerden yere vuruluyor ama sevgilinin şarkısının adı kördüğüm dizininde adı, onu selülitleri hiç yayınlanmıyor, eski sevgilileri ve yaşadıkları da...
Şarkılarını dinlemekten ezberledik güzel olduğundan değil...
illa senin sevgilinmi olunmalı ? illa gece klübüm mü olmalı benim ...
Veya otelim?
Hiç kusura bakma hediyede göndermicem benim açığımda yok bunlarla kapatacak, ben işimi yapıcam bu paralel de yaşadıklarımı doğruluğuyla yansıtacaksın, yoksa bu Son haberle yaptığın gibi mahkeme kararıyla yine durdurum... Benim kiramda diğer ödemelerimde bankadan ödenir ben belgelerimi mahkemye sundum, koruduğun vatandaşlarında yaptığı yolsuzlukları da!! belgeleriyle... Mahkeme seni suçlu buldu ihtiyati tedbir kararı aldırdım.
Bu konu hakkımda haber yapamıcaksın, ha yapmaya devam edersen sen bilirsin bu prg kaldırmaya kadar gider.......
Unutma HAKLI olan insan en kuvvetlidir...
Bu arada bir kaç gazeteci arkadaşıma da diyeceğim var,dün yayınlanan SABAH gazetesinde, bir arkadaşımız benimle dalga geçmiş:)))
Ona da tavsiyem birisiyle ilgili haber yaparken google'a s.serengil yazıp ordan hiç yapmadığım röp.lardaki hiç söylemediğim sözleri başkalarının yalancısı olarak haber yapacağına masa başı haberciliğinden uzaklaşıp bir telefonu çevirip benimle iki çift konuştuktan sonra hakkımda yazı yazsın.
Ben konuşmalrım arasında ing. kelimeler kullanıyorum doğrudur,bu çok iyi ingilizce konuştuğumu göstermek için değil , bazen daha kolayıma geldiği içindir bütün üniversite gençliği yeni nesil bu şekilde konuşuyor bu çokta yadırganacak bişey değil....
Ama Bacım, Anam, Tikel, Ağzını yırtarım vbg. klas sözcükleri kullananları alkışlıyorsunuz artık.
Türkçe'yi konuşamayan herkes talkshow yapıyor....
Onlara gülüceğinize bana gülüyosunuz bende sizin bakış açınızamı gülmeliyim?.. Ayrıca, ''sorbonne üniversitesi''ni bilen nerde olduğunu bilir...
Bana bir soru yöneltilmişti, o soruda ingcenin dışında lisan biliyormusun denmişti bende hayır ama ispanyolca öğrenmek istiyorum demiştim,annean nem italyan 6 lisan bilir teyzelerim öyle demiştim...
Dedem Amerika'da okumuş o devirde,sonrada sorbonne üniversitesinde n mezun olmuş, ben ailenin en cahiliyim dedim....
Yani sorbonne üniversitesinin adını bilen onun nerede olduğunu bilir diye Fransa'daki Sorbonne demedim sorry!!!
Sen başka yerlerden, kişlerden çok daha malzeme bulabilirsin amacın buysa gülmek için yanlış kapıdasın...
Senide anlıorum o kadar ilkokul mezunuyla haşır neşirsinizki benim düzgün olmam , düzgün bir aileden gelmem gerçeğini kabul edmiyorsunuz, en güzel popo bende, en güzel ben dans ederim, diyenler i yadırgamıyorsunuz da, benim annem kaliteli kadındır dememe tahammül edemiyorsunuz...
Siz niye rahatsız oluyorsunuz sizdemi birilerinlen aynı yerlerden geliorsunuz,ve bunu kompleks yapıyorsunuz!!!
''Dudaklarıma bakınca öpesim geliyor ''demişim ya siz bunları yazyorsunuz sonra birbirinizin söylediklerine inanıyor bunun için yorum yapıorsunuz....
Madem bana bir tam sayfa yazacaksın ara beni de bir insanı bu kadar yanlış tanıttığınız için üzülenlerden kervanına sende katıl tabii hala öyle hisler taşıyorsan!!!!
Ha bir hatırlatma daha...
Bana hummer 2003 yılında alındı 2004 sonuda annem istemediği bir evlilik yaptım diye sattı...
Yani biraz kafanı çalıştırırsan bana o arabayla ilgili haciz gelemeyeceğini anlar araştırırsan da hummer'ın annemin üstüne olduğunu öğrenir, SABAH gazetesinin adını kirletmezsin, kendine de güldürmezsin...
Bir insanı karalamak çok kolay, bak Kenan erçetingöz ne hallere düştü git sen magazin müdürüyken CT'nin uçankuşlarından biri ol...
Kanadı kırık kuş desek daha doğru olur...
Onun kötü gün dostlarından biriyimdir benim bakkala çakkala borcum olamayacağını bilen hatta ne kadar bonkör olduğumu bilen en yakın insanlardandır. Ama onu aradığımda ne dedi biliomusun ''ne yapayım Seren bu benim prgmım değil ki.''....vah, vah.... Bak insanın yaptıkları insana nasıl geri dönüyor sen sen ol, insanlara boş yere zulm çektirenlerden olma.... Birgün gelir , ona buna yağcılık yapan, sağdan soldan tokat yiyen bir amiral kuşun kümesindeki kanadı kırık kuşlardan biri olursun......
Birde teşekkürüm var: Sevgili Ateş Çelik'ler, Sema Denker'ler, Savaş Kalafat'lar, Değer Özergün'ler, Özer Ahıska'lar, Hakkı Yalçın'lar, Nurettin Soydan'lar, Önder Çorlu'lar adını şu an unuttuğum birçok magazinci dostlarım; ya size ne kızardık hakkımızdaki haberleri abrtıyorsunuz diye... Mumla arıyoruz şimdi sizi mumla!!!! Sizi kimseler satın alamazdı, sizin kaleminizi başkası yazamazdı...
Ne bilebilirdik ki hakkımızda hiç olmayan şeyleri yazacak kişilerin eline düşeceğimiz günleri göreceğimizi... .
Nerelerdesiniz çıkın ortaya gösterin kendinizi şu abdurrahman çelebilere!!:)) ))) burnumuzda tütüyorsunuz... iyi haftalar...
Seren Serengil"