Sisi diyordu ki, “İltica ediyorum. Paris’e yerleşiyorum. 15 milyon Euro aldım sizi kandırdım. Cem Uzan’a komşu oldum bir de Fransa’da ev verdi. Bitmedi bir de Bentley marka araba…” sosyal medyada bomba gibi patlayan bu olay her canlı yayınında 60 bin kişinin dizi izler gibi hazır olduğu kitlede infial yarattı.

Seyhan Soylu’nun Fransa’ya iltica söyleminin ardından dün akşam yaptığı canlı yayında altını kara kalemle çizdiği slogan cümleleri vardı… 60 bin kişinin izlediği etkileşimlerde milyonlarca kişiye ulaşan bu canlı yayında sözler zehir zemberekti.

Sisi, dün geceki yayında, “Hepsi yalandı. Anlattıklarımla ilgili yetkili mercilerin dikkatini çekmek istedim. Masak’ın harekete geçmesini bekledim.” dedi… “Beni satın alacak parayı Merkez bankaları daha basmadı” diyerek ekran başındaki 60 bin kişiyi ters köşe yaptı. “seni takipten çıkıyorum, çok güvenmiştim diyenleri” de adeta çark ettirdi…

 “Bakın arkadaşlar ben hayatım boyunca kalemimi hiç satmadım. Ben Bahriye Üçok değilim. Aziz Nesin değilim. Abdi İpekçi değilim. Çetin Emeç değilim. Ama ben kendimi ve kişiliğimi onurumu hiç satmadım… Ne Fransa’ya gittim ne de Fransa’dan size hiçbir zaman devletimi hedef alarak kelamlar etmem. Trafik suçu bile, bir partinin genel başkan yardımcısı olduğum halde tercihli yol hakkımı dahi kullanmam. Bunu böyle bilin.”

Önümüzdeki günlerde, bu kadar büyük curcuna ve iddialardan sonra, devletin haksız gelir ve vergi kaçırma şüpheleriyle ilgili kurumları harekete geçer mi bilmiyoruz. Ama bildiğimiz önemli bir gerçek var. O da Seyhan Soylu’nun akıl oyunları…

Yaklaşık iki haftadır gündemi meşgul eden Dilan-Engin Polat ve Seyhan Soylu mücadelesinde “had” çizgisini aşan sunuculara da “kişiye özel ayar” geldi. Anlatımında Selen Görgüzel’e ithaf ettiği ayan beyan belli olan  Seyhan Soylu, açtı ağzını yumdu gözünü.  Beyaz TV’nin magazin yorumcusuna yönelik “içinden geçerken kara delik açarım” dedi…  “eşeğin hatırı yoksa sahibinin hatırı var” diyerek Osman Gökçek’i de sözlerinde etiketledi…

İşte o konuşma:

Yani şunu anlatmak istedim bana ya ben bir de öyle müptezelce ağzından bir şey, bir tane kadının ağzından çıkıp “meymenetsiz” diye çıkmış. Bu meymenetsiz kadın uyuşturucu baronu bir adamın oğluyla evleniyor. Ondan sonra ondan çocuk yapıyor sonra da gidiyor.

Türkiye de çok önemli bir komedyenin eşi oluyor.

Anladınız mı? Bir de ahlak dersi veriyor ekranda sen kimsin. Bir de yüzüne sünnetten deri yaptırıyor. Sünnet kabuğundan herhalde beni görünce bu karı ereksiyona geçiyor, anladınız mı? Kız bana bak ereksiyona geçen kadın bir daha ereksiyon geçersen çevirir onu sana sokarım. Anladın mı? Haddini bil.

Sen Ayşe Fatma yok. Dünkü seste sen sesin yok yorum desen yorumun yok çıkmışın ekrana namus ahlak bekçiliği yapıyorsun. Kimsin lan sen bu toplumu ahlak bekçiliği yapabilecek önde kendi geçmişine bak müptezel.

Haddini bir ayarı yemin ediyorum verirsem radyo frekansından dikerim seni ben terziyim ya o açıdan.

Eller ya her alışmışlar insanları ekranlardan tokatlamayı işte bana bak.

Bu kadarla yetiniyorum.

Eşeğin hatırı yoksa sahibinin hatırı var. Osman Gökçek için yapıyorum, bunu susuyorum, anladınız mı? O açıdan düzgün adam o ekranda şükret seni ol olmasa yok olurdular.

Anladın mı? Düzgün hareketi Türk toplumuna doğru hareket et benden nefret edebilirsiniz ama ben doğru bir şey yaptım. Beni eleştirebilirsiniz ama hakaret edip beni ucuz atamazsınız. Haddini bilmezsen içinden geçerim. Benim enginle ne işim olabilir kardeşim olur bak tekrar diyorum.

Engin harici de dünyadaki tüm erkekler kardeşimdir. Benim anladınız mı? Benim evli haklı adamla ne işim var lan müptezel kendiniz mi zannettiniz bizi? Evli barklı nikâhlı adamların beraber olup yuva yıkıp ondan sonra bir de ahkâm kesiyorsunuz. Şöhretinizi insanları bitirerek sırtına basarak ahlaksızca alıyorsun. Kendisiniz lan siz diyeceksin demiyorum çünkü ben edepli bir kadınım çünkü ben doktorum anladınız mı içinden geçerim senin rüzgâr gibi Allah belamı versin içinden geçerken kara. Zannedersin.