SEYYAL TANER ?ALTI AY İSİMSİZ KALMIŞIM?
Cine5 ekranlarının beğeniyle takip edilen programı İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme?ye dün akşam sevilen sanatçı Seyyal Taner konuk oldu. Seyyal Taner oyunculukla başlayan kariyerini ve özel hayatının bilinmeyenlerini samimiyetle paylaştı.
“Altı ay isimsiz kalmışım”
İpek Tuzcuoğlu İle yüzleşme’de çocukluk günlerini anlatan Seyyal Taner doğduğu zaman 6 ay isimsiz kalmış “Bir hasat mevsimi çocuğuyum, o bölgeyi çok severim. Urfa deyince akan sular durur. İftiharla söylüyorum, Mezopotamya çocuğuyum. Tarihte mitolojide hiçbir bölgeyle ölçülemez manevi değeri de yüksek orada doğmak bir lütuf gibi gelir. 6 ay isimsiz kalmışım babam subay, görevde olduğu için ben doğunca 20 gün sonra Urfa’dan İstanbul’a geliyoruz. Böyle bir dönemde doğuyorum isim koyacaklar babama telgraf yolluyorlar. Babası gelince ismini koyarsınız diyorlar. 6 ay sonra babam geliyor ve Seyyal ismini koyuyor. 100 yılda bir yörüngeye girip tur atan hareketli bir yıldız. İnsan ismiyle müsemma deriz ya. Devamlı dans eden bir çocuktum, bebek oyuncağım olmamıştır. Nerede misket var, ok, at, silahla kovalama, kovboyculuk, kızıldericilik erkek çocuk gibi yetiştim.” diyerek paylaştı.
“Latinlere benzediğim için film teklifi aldım”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de hayatının dönüm noktalarını anlatan Seyyal Taner’in izleyici olarak katıldığı bir konserden sonra şansı açılmış “Los Bravos konseriyle olanlar oluyor aynen öyle. İspanya’ya yolculuk başlıyor. Beni çok beğendiler. Lise sondaydım buraya geldiklerinde okuldan bazı arkadaşlarla konsere gittik. Konsere girmek de kolay değil organize eden Adem bey babamın yakınıydı. Kulis kenarında birşeyler görürmüyüz derken o grubun menajeri geldi bana “Türk müsün dedi. “Evet” dedim. “Sana bir kart vereceğim adresini yaz biz seninle kontak kurmak istiyoruz” dedi. Yazdım, verdim. Niye istedi diye düşündüm. Bir müddet sonra bir davet mektubu geldi Madrid’ten. Müzikal bir film Las Chicas için. Los Bravos oynayacakmış, dünyanın her yerinde Latin ırkına benzeyen kızlara teklif sunuyorlar. Lise sondayım annem izin verir mi, kimse izin vermedi. Çok istiyordum. Annanemin evinde saklandım inat ettim. Mezun oldum annem izin vermedi. 5 gün açlık grevi yapınca dayanamadı, izin verdi gittim. İki tane filmde oynadım. Orada evlendim, bir çocuğum oldu sonra boşandık.” diyerek anlattı.
Arda Uskan’ı öldü gibi görmüyorum”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de dostlarıyla ilgili duygularını da paylaşan Seyyal Taner için Gazeteci-Yazar Arda Uskan’ın yeri ayrı. “Arda Uskan hayatımın dönüm noktasıdır. Beni sahneye çıkmaya ikna eden, burada kalmaya ikna eden, hayatımı tamamen yönlendiren tek insan. Eksikliğini çok hissediyorum. Akıl hocamdı, çok değerli ve Türkiye’nin çok erken kaybettiği en önemli, en entellektüel gazetecilerinden biridir. Arda deyince akan sular durur, son Mohikan. Mekanı cennet olsun. Ben onu hiç gitti gibi görmüyorum, tatilde gibi düşünüyorum, bir telefon uzakta gibi. O kadar içimdedir. Çok kıymetli.” diyerek duygularını paylaştı.
“Selda Bağcan 40 yıllık eskimeyen dost”
Sanat dünyasında Selda Bağcan’la 40 yıllık dostluklarından da bahseden Seyyal Taner “Eskimeyen, kıymetli dostum Selda Bağcan, çok severim onu. O dönemin bağlılığı dostluğu, arkadaşlığı, bambaşka, sonradan olunmuyor. Arkadaşlıklar ahbaplıklar oluyor ama dostluk başka bir şey. Selda da en kıymetlilerimden. Hem hocam gibidir, müzik yolculuğunda birlikte yol almışızdır.” diyerek anlattı.
“Gazinodaki ilk gecemde sahneye dpar atarak çıktım, seyirciye kal geldi”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de gazino sahnelerine nasıl adım attığını anlatan Seyyal Taner’e kapıları Arda Uskan açmış. “Hiç aklımın ucundan geçmeyen bir yerdi, gazino kültürüm de yoktu.Ben Beatles çocuğuyum. Hep yabancı şarkılar söyledim, bir tane türkçe şarkı vardı. Erkin Koray’ın Şaşkın şarkısı. Şarkıyı Arda seçti. O dönemde sahneye çıkmama karar verdiler, aşağıda bekliyorum, Ferhan Üçoklar ve Arda Uskan konuşmaları yaptı. Anlaşma yapılmış, karar verilmiş. Arabaya kesekağıdında paralarla geldiler. Repertuar hazırlanacak, ne yapacağım Arda dedim. Benim şarkılarım belli İngilizce, İspanyolca, Almanca söylüyorum. Gazinoda Türkçe söylemek lazım. O aralar “Şaşkın” şarkısı meşhurdu. Arda ile Erkin çok yakındılar zaten. Erkin onay verdi, Seyyal söylesin diye. İlk sahneye çıktığım gece hiç gözümden gitmiyor. Yıldırım Mayruk bir kıyafet dikti bana. İlk gece enteresandı. Köprü yok, vapurla karşıya geçecekler. Gazinoya gelecekler kostümlerle. Geç kaldılar, 10 dakika var kostüm yok. Hayatımda ilk defa sahneye çıkacağım, telaş panik içindeyim. Son anda kuliste Yıldırım beyi gördüm, paldır küldür giyindim, depar atarak sahneye çıktım. Koşa koşa gittim geldim. Mikrofon ayağını ters cevirip dans ederek başladım. Türk seyirci alışkın değil tabii kal geldi. Herkes çıkıp mikrofonun önünde şarkı söylüyor. Haldun Dormen o zamanlar sahneye leopar düştü demiş.” diyerek paylaştı.
“Eurovision’da sonuncu olunca Johny Logan’la beraber ağladık”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de Eurovision’a katıldığı günlerde yaşadıklarını da anlatan Seyyal Taner “Eurovision deyince Olcayto Ahmet Tuğsuz’u anmadan olmaz bu şarkılara damgasını vuran benim şarkılarımın sözü ve bestesini yapan isimdir. Sosyal konuları başka bir üslup ve dille anlatır. Uzun yıllar çalıştığımız dostum olan bir isimdir. Birbirimizin dilini çok iyi anlarız. “Şarkım sevgim üstüne” ile Eurovision’a gittik. Uluslararası yarışmaya gidiyorsun, orada herkesin algılayacağı bir konuyu anlatman lazım, evrensel konulara değinmek lazım. Olcayto Ahmet Tuğsuz sözleri akıllıca yazdı. Şansızlığımız oldu Brüksel’de. Yarışmada şefimiz Garo Mafyan şarkının ritmine temposuna yüksek girdi, şarkı algılanamadı nüansları gitti, çok üzüldük. Çok ağladım. Sonuncu olduk. Birinci olan Johny Logan da geldi benimle ağladı. Hakkımızın yendiğini söyledi.” diyerek yaşadıklarını anlattı.