SILA - AHMET KURAL DAVASINDA MAHKEMEDEN SON DAKİKA KARARI
MAGAZİNCİ VİDEO- FOTO GALERİ- Şarkıcı Sıla Gençoğlu’na karşı "hakaret, tehdit ve kasten yaralama" suçlarını işlediği iddiasıyla yargılanan sanık Ahmet Kural, ilk duruşmada yaptığı savunmada, "Evde 3-5 saat daha içtikten sonra içimde olan şüpheden dolayı aynı soruyu (aldatma) sormakta ısrar ettim. Bana, ’evet senin canını yakmak istedim’ diyerek o kişiyle birlikte olduğunu söyledi. O anda hayal kırıklığına uğradım ve derhal evden gitmesini istedim. Elimden tuttu, bileklerimi kavradı. Bileklerimi kurtarmak için kendimi çektim. Suçlamaları kabul etmiyorum." dedi. Sıla Gençoğlu ise, ’Seni gebertirim, öldürürüm’ diyerek kül tablasını kaldırdı. 4-5 kere söyledi bunu. Ardından mutfaktan salona savrulduk, kafamı duvarlara vurdu ’ ifadelerini kullandı. Tarafları dinleyen mahkeme heyeti duruşmanın 22 Nisan’a ertelenmesine karar verdi.
İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmada savunması alınan sanık Kural, Gençoğlu ile yaşadıkları bazı sorunlar nedeniyle ayrılma kararı aldığını, ayrıldıktan bir hafta sonraki süreçte Gençoğlu'nun Okan Can Yantır ile birlikte olmaya başladığını ve görüntülerin basında yer aldığını anlattı.
Kural, şunları söyledi:
"Evde 3-5 saat daha içtikten sonra içimde olan şüpheden dolayı aynı soruyu sormakta ısrar ettim. Bana, 'Evet senin canını yakmak istedim' diyerek o kişiyle birlikte olduğunu söyledi. O anda hayal kırıklığına uğradım ve derhal evden gitmesini istedim. Şoförümü aradım. Elimden tuttu, bileklerimi kavradı. Bileklerimi kurtarmak için kendimi çektim. O esnada ben yalvarıyorum, 'git diye' bağırıyorum. Kendisi de 'Yapma Ahmet ne olur konuşalım' diye bağırdı. Bu süre içerisinde iddianamedeki sözleri söylemedim, kendisine vurmadım. Sonrasında da Sıla şoförünü aradı, gelip gelmedi mi bilmiyorum. 15 dakika süren tartışmanın sonunda kendisi dışarı çıktı. 'Seni bitireceğim Ahmet Kural' şeklinde sözler söyledi. Suçlamaları kabul etmiyorum, beraatimi istiyorum."
Ahmet Kural ile Sıla 5 ay sonra ilk kez aynı karede
Savunmadan sonra müşteki Sıla Gençoğlu'nun avukatı Rezan Epözdemir, sanık kürsüsündeki Kural'a bazı sorular yöneltti.
Kural, Epözdemir'in, "Suç işlemediği kanaatindeyse neden bu şekilde özür diledi?" sorusunu, "Beyanımın sebebi, aşık olduğum, evlenmek istediğim kadınla, yüzde yüz benim sebep olmadığım olayların içinde adımın geçmesi, şiddet ve kadına şiddete karşı olduğum için, adımın kadına şiddette geçmesinden dolayı duygusal olarak tüm kadınlardan ve o zaman sevdiğim kadından özür diledim. Bundan rahatsızlık duymuyorum. Bu suç işlediğim anlamına gelmez." diye yanıtladı.
- "Seni gebertirim, öldürürüm"
Duruşmada beyanı sorulan davanın müştekisi Sıla Gençoğlu ise dava konusu olayın 29 Ekim 2018 günü gerçekleştiğini ve Ahmet Kural'ın ailesinin evinde çok iyi bir akşam geçirdiklerini belirterek, şunları anlattı:
"Ardından Ahmet'in evine geçtik. Mutfakta oturup sohbet etmeye devam ettik. Kurtulamadığım Okan Can Yaltır sorusu geldi tekrardan. Ahmet Kural, bir anda bir kıskançlık krizine girdi.
Önce bağırıp çağırıp sonra da benim üstüme saldırdı. Takribi bir saate yakın kendimi evden kurtarmaya çalıştığım kötü bir hatıraydı. 'Seni gebertirim, öldürürüm' diyerek kül tablasını kaldırdı. 4-5 kere söyledi bunu. Ardından mutfaktan salona savrulduk, kafamı duvarlara vurdu koridorda. Yere düştüğüm yerde kulaklarıma vurdu, böbreklerimi tekmeledi. Çıkmaya çalıştım 3-5 kere evden ancak beni tekrar eve soktu. Babama, aileme, bana küfürler savuruyordu durmadan. Şoförümü aramayı başardım ve dışarı attım kendimi. Niyeyse sonra arkamdan gelmedi. Sanıktan şikayetçiyim, davaya katılma talebim vardır."
Kendi avukatının, kavganın ne kadar sürdüğüne ilişkin sorusunu yanıtlayan Gençoğlu, "Bir saate yakın sürdü. Düzenli bir dayak değil, dinlenip bir dayak olmuştur. Ara ara oldu; evden çıkmama müsaade etmeyip tekrar saldırıp... Dinlenip dinlenip derken, ara ara durup sonra tekrar saldırdı. Zaten 45 dakika, bir saat dayak yesem herhalde burada olmazdım. Evden çıkmaya çalışırken 4-5 defa beni tekrar içeri sokmaya çalıştı." dedi.
Gençoğlu, olaydan 3 saat sonra, üzeri kanlı olan gömleğinin de olduğu kıyafetlerini savcılıktan neden aldığına yönelik soruya da, "O akşam giydiğim kıyafetleri savcılığa götürdüm. Savcılık bırakmamamızı, almamızı söyledi, biz de kıyafetleri aldık." cevabını verdi. Avukat Kurtoğlu da kanlı gömleğin 18 gün sonra fotoğrafının dosyaya sunulmasına rağmen kanın tahlili yapılmadan kıyafetlerden oluşan delilin kaçırıldığını iddia etti.
Duruşmaya müşteki kurum olarak katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Sultan Koçyiğit da sanıktan şikayetçi olduklarını belirterek davaya müdahilliklerine karar verilmesini talep etti. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatı Ayşe Ece Kavas da "Türkiye'de sıklıkla görülen, tekrar eden şiddete maruz kalmıştır Sıla Gençoğlu. Bu olaylar bir kadına değil toplumdaki tüm kadınlara zarar vermektedir." diyerek, müdahillik talebinde bulundu. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu ve İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi avukatları da, toplumsal duyarlılık için müdahilliklerine karar verilmesini istedi.
Sıla Gençoğlu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın müdahilliğini kabul eden mahkeme, müdahillik talebinde bulunan diğer kurumların talebini ise olaydan doğrudan zarar gören sıfatları olmadığı için reddetti.
- "Aynısı bizim başımıza da gelebilirdi"
Tanıkların da dinlenildiği duruşmada olayın yaşandığı evin yanındaki evde bulunduğu belirtilen tanıklardan Hatice Zeynep Tunç, o gece yan evde hakaretler ve küfürler duyduğunu belirterek, "Seni öldüreceğim' şeklinde şeyler duydum. Kadının, 'içeri girmek istemiyorum' dediğini duydum. Sesler 1 saate yakın devam etti." dedi.
Sanık avukatı Sibel Aydın'ın, "Neden 2 gün sonra Sıla'nın adını duyunca tanıklık yapmaya karar verdin?" sorusunu yönelttiği Tunç, "Zaten korkmayacak olsam arkadaşlarımla birlikte o akşam polisi arardım. Çiftin Sıla ve Ahmet Kural olduklarını öğrendiğimiz zaman yardımcı olabiliriz diye düşünüp tanık olmaya karar verdik. Aynısı bizim başımıza da gelebilirdi." ifadesini kullandı.
DURUŞMA 22 NİSAN'A ERTELENDİ
Türkiye'nin gündemine oturan kavgada ilk duruşmada sonuç çıkmadı. Tarafları dinleyen mahkeme heyeti duruşmanın 22 Nisan'a ertelenmesine karar verdi.
SILA, DURUŞMA SONRASI AHMET KURAL'LA İLGİLİ MESAJ PAYLAŞTI
Oyuncu Ahmet Kural'dan şiddet gördüğü gerekçesiyle şikayetçi olan ve bugün ilk kez hâkim karşısına çıkan şarkıcı Sıla Gençoğlu, Twitter hesabından açıklama yaptı
İşte Sıla'nın yaptığı açıklama:
'SANIK VE AVUKATI MAHKEMEDE KONUŞULAN DOĞRULARI BASIN ÖNÜNDE BÜKTÜ'
"Adalete duyduğum güvenin arttığı bir sabahtı. Salt kendim değil, tüm şiddet gören kadınların adına arkasında durduğum davama gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ederim. Ancak sanık ve avukatlarının mahkemede konuşulan doğruları basın önünde bükmesini de yadırgadığımı belirtmeliyim. Yine! Yargının vereceği kararı saygıyla bekliyorum.''
İŞTE SILA'NIN TWEETLERİ:
AHMET KURAL İLK KEZ KONUŞTU
Duruşmanın ardından bir açıklama yapan Ahmet Kural, ülke gündeminde birçok önemli konu varken, özel hayatıyla kamuoyu önüne gelmekten ve gündemi meşgul etmekten büyük üzüntü duyduğunu tekrarladı. Hakkında yapılan şikayetten bu yana mümkün olduğunca konuşmamaya ve fikir beyan etmemeye çalıştığını, yargıya intikal etmiş bir konuda kamuoyunu ve mahkemeyi yönlendirmeyi doğru bulmadığını belirten Ahmet Kural, “Maalesef geçen süreçte olayın nasıl farklı yerlere çekilmeye çalışıldığını hep birlikte gördük. Basında yer alan yeni albümün lansmanı, davanın ülke sınırlarının aşmasıyla ilgili haberlerin altında yatan amaç ve niyetleri, kamuoyunun takdirlerine bırakıyorum.” diye konuştu.
Ahmet Kural; “Yaşanan tartışmayı farklı yerlere çekerek, mahkemenin kararını bile beklemeden ‘yargısız infaz’ ve ‘linç’ girişimi organize ediliyor.” “Basında yer alan yeni albümün lansmanı, davanın ülke sınırlarının aşmasıyla ilgili haberlerin altında yatan amaç ve niyetleri, kamuoyunun takdirlerine bırakıyorum.”
Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nce incelendiği ve yaralamanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir mahiyette yaralanma olduğu anlaşıldığı iddianamede yer almıştı. Ahmet Kural'ın, Sıla ile aralarında bir tartışmanın yaşandığını kabul ettiği belirtilen iddianamede, "Sıla'nın evden gitmesini istemem üzerine seslerimizi yükselttik. Fakat tehdit etmedim. Birbirimizi kollarından tutarak sarstık. Tartışma 15 dakika sürdü. Birkaç kere yere düştük. Sakinleştikten sonra Sıla evden ayrılırken 'Seni bitireceğim Ahmet' dedi" şeklindeki ifadesine de yer verilmişti.
'ŞAHSIMA YÖNELTİLEN İDDİALARIN HİÇBİRİ GERÇEK DEĞİLDİR'
Ahmet Kural, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Üzerime zorla yapıştırılmak istenen ‘kadına şiddet uygulayan adam’ yakıştırmasını reddediyorum. Daha önce söyledim, bugün mahkeme huzurunda ve sizlerin önünde bir kez daha söylemek isterim ki; Ben “şiddet” uygulamadım. Şahsıma yöneltilen iftiraların hiçbiri gerçek değildir. Zaten tüm suçlama iddiaları bilimsel raporlarla tek tek çürütüp, mahkemeye sunduk.”
'İFTİRAYA UĞRADIĞIMI TÜM TÜRK HALKINA KANITLAYACAĞIM'
“Vicdanen rahatım” diyen Ahmet Kural, “davasının ve haklılığının sonuna kadar takipçisi olacağını”, “iftiraya uğradığını tüm Türk halkına kanıtlayacağını” belirterek, Yüce Türk adaletine güvendiğini söyledi.
'İDDİALARI BİLİMSEL RAPORLARLA ÇÜRÜTÜP MAHKEMEYE SUNDUK'
Ahmet Kural’ın avukatı Sibel Aydın da, bugünkü duruşmada savunmalarını yaptıklarını ve müşteki tarafın tanıklarının dinlendiğini belirtti. Bir sonraki celsede kendi tanıklarının mahkemeye gelerek ifade vereceğini bildiren Sibel Aydın, müvekkiline yöneltilen tüm suçlama iddialarını bilimsel raporlarla tek tek çürütüp, mahkemeye sunduklarını söyledi.
Müştekinin, “kafasının duvardan duvara çarpıldığı”, “45 dakika dayak yediği” gibi gerçek dışı ve akıl almaz iddialarla müvekkilini suçladığını hatırlatan Sibel Aydın, özel bir hastaneden 2 gün sonra alınan raporun usule aykırı olduğunu kaydederek, “İ.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Bölümü’nün konuya ilişkin yazısı da iddiaların bir kurgu ve hayal mahsulü olduğunu açıkça ortaya koymuştur.” dedi. Sibel Aydın, “Yandaki evde, bir kısım sesler duyduğunu ifade eden şahidin, bu sesleri, üstelik ayırt edilebilecek derecede duymasına imkan ve ihtimal olmadığı Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi-Makine Mühendisliği bölümünden alınan bilimsel mütalaa ile çürütülmüştür.” diye konuştu.
Olaydaki boşluklar ve çelişkilerin müşteki tarafınca da fark edildiğini belirten Sibel Aydın, her fırsatta “konunun medyaya taşınmaya çalışıldığını”, “yargıdan umulmayan neticenin, medya vasıtasıyla toplum önünde alınması gayretine girişildiğine” dikkat çekti.