Evinde düşen ve kaburgaları kırılan, ardından hastaneye kaldırılan, burada da 16 yıldır tedavi gördüğü kaçış sendromu hastalığı tetiklenen ve yoğun bakımda tedavisi süren Mehmet Ali Erbil’in son durumunu kardeşi Prof. Yeşim Erbil açıkladı. NTV’ye konuşan Erbil, şöyle dedi:

Mustafa Erbil, Yeşim Erbil ve Mehmet Ali Erbil

‘VÜCUDUN CEVAP VERMESİNİ BEKLİYORUZ’

“Kaçış sendromu hastalığı uzun süredir aylık aldığı serumlarla kontrol altındaydı ama böyle bir travma geçirince o hastalık da tetiklendi. Açıkçası hastalığın durması için bütün tedbirler alınıyor ve beklemedeyiz. Vücudun kendini toparlamasını ve cevap vermesini bekliyoruz. Kaçış sendromu çok bilinen, dünyada yaygın görülen bir şey değil. Toplam 30 kişide vardı. Bununla ilgili özel serumlar var. Onlar veriliyor. Durum ciddiyetini koruyor. Ağabeyimde, nedeni bilinmeyen bir şekilde, kan damarlarında ve bütün kılcal damarlarda da plazma kısmı doku içine kaçıyor. Kaçış sendromu bu. Farklı bir hastalık olduğu için 24 saattte de, 48 saatte de yanıt verebilir. Süre uzayabilir de… Zamanı kestiremiyoruz.”

YASMİN ERBİL'DEN DUYGUSAL MESAJ

Yasmin Erbil'den, sosyal medya hesabından, yoğun bakımda olan babası Mehmet Ali Erbil hakkında duygusal bir mesaj paylaştı

'BAŞKALARINI DÜŞÜNMEKTEN HASTALANDI'

Mehmet Ali Erbil'in kızı Yasmin Erbil, ünlü sunucu hakkında sosyal medya hesabından duygusal bir mesaj yayınladı. Babasıyla çekildiği bir fotoğrafı paylaşan Yasmin, şu notu yazdı:

"En mutsuz olduğun anda bile babamı görünce unutur ve tebessüm edersin çünkü onun güzel enerjisini herkese geçirebilmek gibi bir yeteneği var. İnsan ayırmaz, herkesi sever kimse için kötülük düşünmez. Zaten hep başkalarını düşünmekten hastalandığını düşünüyorum çünkü insanlar işinden dolayı anlamasa da tanıyabileceğiniz en hassas ve duygusal insanlardan biridir babam. Filmlerde, şarkılarda bile gözü dolar.

Belki bunu söyledim diye kızacak bana ama kızamaz. Kimseye kıyamaz çünkü. Çok kişi yanlış yaptı ona belki o da çok yanlışlar yaptı ama hiç bir zaman niyeti kötü olmamıştır. Çok güzel affeder, affetmeyi bilir, kin tutmak nedir bilmez. Ama en güzel sevmeyi bilir, en çok da bizi, çocuklarını.

Küçükken zor şeyler yaşamış onda iz bırakan. Onlardan biri de dedem sert bir adammış çok sevgisini gösteremezmiş, babam da hep bunu kendine dert edip söz vermiş benim çocuklarım olduğunda ben onlara hep sarılacağım, sevgimi göstereceğim diye. Öyle de yapıyor. Ben babama sarılınca bütün dertlerim gider öyle içten sevdiği için.

Seni bilen, sayan, kalbinin güzelliğini gören herkes dua ediyor sana. Bence böyle bir devirde hepimizin sana daha çok ihtiyacı var. Benim zaten sana düşkünlüğümü biliyorsun babişim.

Çok yakında okuyacaksın bunu bütün güzel enerjilerim seninle özel ve güzel adam. Yine beni bu fotoğraftaki gibi güldüreceksin."