ŞORAY UZUN ?OYUNCULUK MACERAM OTOBÜSTE BAŞLADI?
Cine5 ekranlarının sevilen programı ?İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme?nin dün akşam yayınlanan bölümüne ekranların sevilen ismi Şoray Uzun konuk oldu. Bulgaristan?da başlayan hayatını ve oyunculuk macerasını anlatan Şoray Uzun bilinmeyenlerini samimiyetle paylaştı.
“Bulgar askeri rahmetli dedemi Türkçe konuştuğu için süngülemiş”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de çocukluk günlerini anlatan Şoray Uzun Bulgaristan’da doğmuş “Bulgaristan’da doğdum. Geçen sene Ramazan’da gittim. En son 1977 yılında gitmiştim. Köy her köy gibi boşalmış. Amcamın oğlunun torunu var biz geldikten sonra doğmuş adını Şoray koymuşlar. Gittim sordum.Bedriye hala vardı vakumlu öperdi. Çok yaşlanmış. Orayla ilgili hatırladığım anım Todor Jjifkof zamanında. Adı sosyalizmdi ama çok ciddi faşizm vardı. Çocuğu sünnet ettirmek Türkçe isim koymak, Türkçe konuşmak yasaktı. Çocuğunu sünnet ettirirken yakalanırsa iki yıl hapis yatardı. Bulgar askerlerinin mezar taşlarını kırdıklarını hatırlıyorum. Rahmetli dedem Türkçe konuştuğu için süngülenmiş iz kalmıştı dedemin göğsünde benim parmağım giriyordu. Benin sünnetimden babamın annemin haberi olmadı. Sünnetçi üç çocuk için geliyor, ben onüçüncüyüm sünnet olan. Babaannem duyunca kolumdan tutup götürüyor. Kimsenin haberi yok. Bir odaya giriyorsun sünnet. Türkiye’ye gelince gönül koydum arabanın üzerine bindiriyorlar kıyafet giydiriyorlar filan. Padişah kıyafeti. Biz habersiz gittik.” diyerek anlattı.
“Paramız bitince Adana’da kaldık”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de Şoray Uzun Türkiye’ye göçlerini de anlattı. “Bulgaristan’ı net hatırlamıyorum. 1951 babamın gerçek annesi amcama evlatlık vermişler. Babam annesinin Maraş’ta olduğunu öğrenince kara trene atladık yola çıktık. Edirne’de birkaç gün karantinada kaldık . Hala çiçek aşısının izi vardır. Sonra Maraş’a giderken Adana’da paramız bitti. Babaannemin anneannesi Adana’daydı. Adana Yavuzlar Mahallesi. İyiki oraya yerleşmişiz. Dünya üzerinde mutlu olduğum yerdir. Hayatı çok çabuk öğrendim. Mahalledeki tek sarışın bendim. Bizim ev sınırdı, diğer mahalleye Conolar derlerdi. Kıyaslamak gerekirse buranın Kasınmpaşa Dolapdere’si Yavuzlar’ın yanında Etiler kalıyordu.” dedi.
“Hayalim jet pilotu olmaktı”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de çocukluk hayalini de anlatan Şoray Uzun jet pilotu olmak istiyormuş. “Kıbrıs Barış harekatı zamanı karanlıkta yaşıyoruz, karartmalar oluyor. 18 km ilerde İncirlik Hava Üssü, jet sesiyle yukarı çıkıyorum. F100’ler vardı . F104’ü çok beğenirdim. Babam merakımı gördü yurtdışından havacılık dergileri getirdi. Bende obsesif bir şekilde ilk uçuşlarını ne zaman, yapmış özellikleri neler bakardım. Ben jet pilotu olacağım dedim. Başka hiçbir hayalim yoktu. Lisede matematik bölümüne geçtim ki Hava Harp Okuluna gireyim diye. Girdim de. Ama gözlerim 1.25 bozukmuş bozuk olduğunu bilmiyordum. O zamanlar 0.25 bile girmiyordu. Beni şimdi alsalar alsalar 4 yıl okutsalar jet pilotu yapsalar bütün kariyerimi feda ederim. Bütün herşeyi bırakıp askeri jet savaş pilotu olmak için hazırım. Çocukluktan kalma bir şey. Pervaneli uçaklarla uçup lisans almak mümkün ama jet uçağı kullanmak başka bir şey. Askeri havacılıkta kalktıktan sonra görevler başlıyor. Galiba oyuncu olma sebebim pilotluk.” diyerek paylaştı.
“Çocukluk arkadaşlarımın yarısı yaşamıyor”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de Adana Yavuzlar Mahallesi’nde geçen çocukluğunun hayatı erken öğrenmesini sağladığını anlatan Şoray Uzun o günlerden izleri taşıyor. “Kalabalıklar içinde yalnızdım. Ben Razgrad da doğdum ama orada hiç yaşamadım. Dogduğum kültürün içinde hiç olmadım bambaşka kültüre gittim. O da Yavuzlar’dı orada da değişiktim. Tip değişikti, muhacirdim. Kuralları sert öğreniyorsun. Kafam sekiz yerden kırık, üçü dikişli. Bir kol iki yerden, diğeri bir yerden kırık. Kaba etimde sivri bir nesnenin saplanma izi var. Benim çocukluk arkadaşlarımın yarısı yaşamıyor. Terörün en acımasız zamanı jiletle göğsüne karşı partinin ismini yazarlardı hatta ailenin bir kısmı bu yüzden Bursa’ya kaçtı.” diyerek anlattı.
“Bülent Oran sayesinde ödül aldım”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de gazetecilik yaptığı günleri anlatan Şoray Uzun’un pilotluk hayali gerçekleşmeyince gazeteci olmaya karar vermiş.Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde okuyan Uzun’un hayatında Selim İleri’nin yeri ayrı. “Sarayburnu’nda arkadaşımla bakıyoruz ne olacak bizden diye hocamızın büyük bir basım firması var iş istemeye gitik. Kovmadı bizi iş için gönderdi. Çalıştığım yerde Kültür Sanat Dergisi Editörü Selim İleri, aynı yayın grubunda müzik dergisinde 80’lerin yönetmeni Müfit Can Saçıntı, Müzik dergisi Editörü Soner Olgun. Diğer muhabir de Kadir Çöpdemir. Ben de Editör Yardımcısı sıfatıyla gazetecilik yapıyordum. Selim İleri tabii bir derya birikimi hayat algısıyla ufkunuzu açıyor. Rehber abi yol göstericiydi oyuncu olmamda büyük destekti. Selim Abi Bülent Oran’ın binin üzerinde senaryosu var dedi. Asla sessiz bir yerde senaryo yazamazdı. Bülent Abiyle röportaja Ortaköy’e gittik. Çay bahçesinde daktilosu var orada yazıyor biz de röportaj yaptık. Selim Abi sevgili Özler Aykal’a vermişti işi, direkt benim işim de değil. Röportaj yaptım, kayıt cihazını aldım iki gün uğraştım yazdım. Bülent Abi’ye götürdüm, hoşlanmadığı bir şey varsa çıkarırdı. Bülent abi baktı, röportajı yırttı. “Sen yarın gel yarın bu röportajı yazıp sana vereyim” dedi. Tek satırını okumadan Selim Abi’ye götürdüm. Selim Abi “bu bugüne kadar okuduğum en güzel röportajlardan biri dedi. O yıl “Yılın gelecek vaadeden gazetecisi” ödülünü aldım ama o röportajın tek satırı gerçek anlamda bana ait değil.” diyerek anlattı.
“Oyunculuk maceram otobüste başladı”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de oyunculuğa başlama öyküsünü de anlatan Şoray Uzun’un hayatını bir otobüs yolculuğu değiştirmiş. Otubüste Yönetmen Bilge Olgaç ile yanyana yolculuk eden Şoray Uzun’un oyunculuk macerası başlamış. “Bilge Olgaç, Yılmaz Güney’i sinemamıza kazandıran yönetmen. Evimiz Bahçelievler’de okul Dolapdere’de. Ogün yorgundum ayakta gitmemek için öbür otobüsü bekledim. Bilge Olgaç’la yan yana oturduk, elimde Albert Camus’nun “Düşüş” kitabı var. “Sen bunu mu okuyorsun” dedi, “evet” dedim. Sonra konuştuk, durağımı geçip Sefaköy’de indim. “Sen oyunculuk yapmalısın evladım” dedi aklımın köşesinde yoktu. Tuncay Özinel’e gönderdi beni. Anadolu turnesine çıktık, yurdu dolaştık.” diyerek paylaştı.
“Ölümden korkmadığımı anladım”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de ölümden korkmadığını söyleyen Şoray Uzun tesadüf eseri damarlarındaki tıkanıklık farkedilince anjiyo olmuş. “Bir yemeğe katıldım. Yemeğe Dr. Fehmi Bey de gelmişti. Göğsüm yanıyor dedim. Fehmi bey vicdanından hekimlik refleksinden hemen “gel gidelim bakalım” dedi. Gecenin birinde Çapa’ya götürdü. Damar yüzde 99 tıkalıymış.Çok hoşuma gitti anjiyo, ölümden korkmadıgımı farkettim. Yüzleşmek hoşuma gitti, bilmiyordum. Kaçınılmaz ise yapacak bir şey yok tartışmaya kapalı bir mevzu her canlı ölümü tadacaktır. Bunun yeri ve zamanının bilmiyorsunuz yapacak hiçbir şeyimiz yok.”diyerek anlattı.
“Neşet Ertaş ile çocuklarıma anlatacağım bir anım oldu”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de Neşet Ertaş ile anısını da anlatan Şoray Uzun “Bu fakirin rahmetli Neşet ustayla anısı var. Kuşak programı yapıyordum. Neşet Ertaş Almanya’da yaşıyor. Çocuklarıma anlatacağım bir anı olsun istiyorum lütfen programıma gel dedim. Yarım saat sonra telefon geldi dediler. Açtım inanamadım “ya ben kimim ki beni çağırıyorsun. Ben görmedim, yengen görmüş o söyledi ben yarın geliyom dedi. Tamam abi bekliyoruz dedik bir iki nazımızın geçtiği sanatçıyı aradık dogrumu acaba diye. Neşat abi geldi. Uçak biletini bile almadı. Zengin değildi Neşat usta belki o parayı zor ödedi. Kabul etmedi davetliniz olarak gelmişim para alınır mı ne ayıp dedi. Programdan sonra İzmir’e kardeşine gitti. Bizim sanatçı milleti nazlı olur bazısı geliyorum der gelmez konuksuz kalırsan beni ara gelirim dedi. Müslüm Gürses bir gün konuktu. Ben hala evde yatıyorum yayına üç saat var gelmiş ben gelmeden. Canlı yayın trafik olur sorun olur erken geldim dedi. “diyerek paylaştı