Yaz sezonunda Türkiye genelinde açıkhava sahnelerinde "Söz&Müzik: Tan Taşçı" turnesine devam eden Tan Taşçı, Armağan Çağlayan'la yaptığı söyleşide "Tan'ı nakavt etmenin en güzel yolu sinirlendirmek, düşürmek hatta kötü kelimeler kullandırtmak. Çünkü büyük ihtimalle o gün detone şarkı söyleyeceğim, enstrümanımın aranjesi bozulacak, bedenimin ve ruhumun da bir şekilde akordu var. Bunlar bozulacak ve o gün muhtemelen kötü şarkı söyleyeceğim. Çok basit. Konserlere giderken falan arabayı kullanmamaya çalışıyorum. Yardım alıyorum, sağa oturuyorum. Sessiz sessiz kendimi motive ediyorum, öyle çıkıyorum sahneye. Çok deneyimledim bunları. Trafikte kavga etsem kime yararı var. 1 saat sonra sahnede aşktan bahsedeceğim. Seyirci inansa evren inanmayacak. Sahne varsa, o gün küfür orucu tutuyorum, kötü kelimeler sarf etmeden bir gün geçiriyorum diyebilirim." diyerek konser günlerinde kendini nasıl motive ettiğini anlattı.

"Acı çekmek çok keyifli!"

Armağan Çağlayan'ın ilk albümü yapana kadar çok zorluk çektiniz mi sorusuna ise Taşçı; "Doğru yolu aradığınızda, samimiyetinizi bir şekilde karşıya geçirdiğinizde bugün Hollywood yıldızı olabileceğinize inanıyorum. Sadece doğru bir şekilde savaşmak gerekiyor bu konu ile ilgili. Öyle enteresan sıkıntılarım, acılarım olmadı. Aksine piyasaya çıktıktan sonra daha çok yorulmuş olabilirim.Onlar da çok işime yaradı. Extra destek almamak beni daha güçlü yaptı, daha güzel şarkılar yapmak, daha iyi şarkı söylemek zorundaydım. Bunlar beni geliştirdi. Konservatuar zamanı barlarda şarkı söylerken sanat yapmanın ne kadar zor olduğunu, başka kavramlar içinde sıkışıp kaldığını gördüm. El bebek gül bebek gitmiyor. Bu anlamda acı çekmek çok keyifli. Tadını çıkarmak lazım. Geliştiriyor insanı. Rahat rahat da pek keyifli olmuyor." şeklinde cevapladı.