TEOMAN?DAN İLGİNÇ AÇIKLAMA: ?VÜCUDUMDA MUTLULUK HORMONU YOK!?
Rock müziğin usta yorumcusu Teoman, kendisini hiçbir şeyin mutlu etmediğini belirterek, şöyle dedi: 30 yaşına kadar açlıktan ölme sınırlarına geldim. Şimdi param var yine de mutlu değilim. Kafam ölüm, aşk ve sekse işliyor.
Geçtiğimiz ay ?En Güzel Hikayem? isimli altıncı albümünü çıkartan Teoman, kendisi ile ilgili bilinmeyenleri ve iç dünyasını AKŞAM?a anlattı. Kafasının sürekli ölüm, aşk ve seks konularına işlediğini belirtenTeoman, ?İnsan içerisinde olan duyguları işliyor. Düşünmediğim ve benim için birşey ifade etmeyen şeyleri şarkılarıma yansıtamam? dedi. Hayatının başlangıcından beri ölüm temasının kafasını kurcaladığını da vurgulayan Teoman, sözlerini şöyle sürdürdü:
?Benim ölüm, aşk ve sekse kafam işliyor. Daha sosyal temalara kafam işleseydi şarkılarıma onları yansıtırdım. Bende ölüm korkusu var. Kendimden çok arkadaşlarımın ve sevdiklerimin ölümüyle ilgiliyim. Ölüm kaybının ne olduğunu çok iyi bilirim. İki yaşındayken babam öldü. Daha sonra annenannem, ardından amcam ve kuzenim. Küçücük yaşlarda ölüm kayıplarıyla tanıştım ve büyüdüm. Çocuk yaşlarda o acıları daha farklı daha derinden hissediyor ve dünyayı algılaşıyınız değişiyor.?
SIKICI BİRİYİM
12 yıldır da psikoloğa gittiğini belirten Teoman, vücudunda mutluluk hormonları olmadığını belirterek, ?12 yıldır dönem dönem psikoloğa mutlu olmak için giderim. Mutluluk sağlayan kimyasallar benim vücudumda yok. Beni hiçbir şey mutlu etmiyor sanırım yapacak bir şey yok. Beni para da şöhret de mutlu edemiyor. 30 yaşına kadar açlıktan ölme sınırlarına geldim. Elektriğim olmadığı, sularımın kesik olduğu, yiyecek yemeğimin olmadığı zamanlar oldu. Ama bu durum hiç de umrumda olmadı. Beş kuruş param olmadan uzun yıllar yaşamaya çalıştım bu durumu hiç de problem etmedim. Şimdi param var yine de mutlu değilim, şu bir gerçek para mutlu da etmiyor mutsuz da? dedi.
Kendisini sıkıcı biri olarak tarif eden Teoman, ?Normal hayatta konuşkan değil aksine sıkıcı biriyim. Bazi insanlar animatör gibi yaşarlar, sabahtan akşama kadar durmadan konuşurlar. O tarz bir insan asla olmadım. Ben sıkıcı bir tipim. Herkes de beni kasıntı olarak bilir. Mimiklerim soğut, suratım ruhsuz, gözlerim ise donuktur. Bu da insanın içindeki biyolojik ve kişilik yapısıyla alakalı? diye konuştu.
Özlem UÇAR