TİYATRO VE DİZİ OYUNCUSU ŞAHNAZ ÇAKIRALP, POLİTİKANIN SAHNELERİNİN EN GÜZEL YÜZÜ OLDU...
Türkiye, son CHP Olağanüstü Kurultayı?ndan sonra bu genç oyuncuyu konuşmaya başladı. Tiyatro ve oyunculuktaki başarısını kanıtlayan Şahnaz Çakıralp, politika sahnelerinin yeni ve pırıl pırıl en güzel yüzü oldu... CHP Parti Meclisi?ne seçilen tiyatrocu Şahnaz Çakıralp: ?Siyasette gençlerin, kadınların olmasını istiyorum, o nedenle katıldım. Benim için sanat birinci, siyaset ikinci planda. Başbakan olmak gibi hayallerim yok? dedi... CHP Parti Meclisi?ne yeni seçilen sanatçı Şahnaz Çakıralp, PM?nin ilk toplantısına Antalya?da avukatlık yapan babası Mehmet Çakıralp?le geldi.
POLİTİKADA HEDEFLERİM YOK DİYEN ŞAHNAZ?A, DENİZ BAYKAL BÜYÜK DESTEK VERİYOR...
Baykal, güzelliği ve şıklığıyla dikkat çeken Çakıralp?le fotoğrafları çekilirken gazetecilere ?Gözünüz hep onda? diye espri yaptı.
CHP Parti Meclisi?ne seçilen tiyatrocu Şahnaz Çakıralp: ?Siyasette gençlerin, kadınların olmasını istiyorum, o nedenle katıldım. Benim için sanat birinci, siyaset ikinci planda. Başbakan olmak gibi hayallerim yok?
CHP?nin 13. Olağanüstü Kurultayı?ndaki o çirkin görüntülerin arasından tek güzel fotoğraf çıktı: O da tabii ki herkesi şaşırtarak CHP Parti Meclisi?ne seçilen tiyatrocu Şahnaz Çakıralp?ti. Gazeteler de, birbirlerinin kafasını yaran adamlar arasında böyle güzel bir kadının fotoğrafını kullanmayıp ne yapsınlar...
Gerçi birinci mi oldu yoksa 40?ıncı mı; o kargaşada tam olarak anlaşılamadı ama şurası gerçek ki bu gencecik (29) kadın o kadar kerli ferli ve de tecrübeli adamın arasından sıyrılıp seçildi. Gözler de haliyle onun güzel yeşil gözlerine döndü. İyi ama nasıl oldu da Şahnaz Çakıralp bize böyle bir sürpriz yaptı? Tabii bu soruyu ona sormak gerekti.
Aslında buluşmamız biraz zor oldu. Çakıralp birden üzerine dönen ilgiden öyle ürkmüştü ki, soruları ya e-posta yoluyla yanıtlıyor ya da röportaj kabul etmiyordu. Ve deee siyaset röportajı istemiyordu. Neyse ki, ?Biz bu röportajı Milliyet Pazar?da kullanacağız. Fotoğrafsız olmaz? diyerek kendisini ikna ettik.
?Kurultaydaki görüntüler ortaya çıkınca üzüldüm. CHP?yi şiddetle ele geçiremeyeceklerini gördüler?
Siyasete girdiniz ya. Daha ciddi görünmek için mi böyle giyindiniz? (Siyah pantolon ceket)
Beni salaş bir şekilde görmeniz mümkün değildir. Spor kıyafeti de sevmem. Hep bakımlı ve klasik bir çizgiye sahibimdir.
-Şimdi siz CHP Parti Meclisi listesinde birinci mi oldunuz 40?ıncı mı? Bir şey anlamadık!
Ben de gazeteden gördüm. 658 oyla birinci oldum. Sonradan tekrar bakılmış, bu sefer ikinci sıraya düşmüşüm. Sinop milletvekili birinci olmuş. Sonucu bilmiyorum. O kadar önemli değil. Sonuçta çok iyi bir oyla girmişim. Ben kendi adıma çok sevindim ve heyecanlandım.
-Seçilmeniz ?ilginç?, ?sürpriz? olarak nitelendirildi. Sizce neden?
Benim için de sürpriz oldu. Ve sevindim. Bunda benim sanatçı kişiliğimin ve Cumhuriyet?te haftada bir yazdığım köşe yazılarının etkisi var. Beni tanıma fırsatını buldular bu yazılardan. Siyasette gençlerin ve kadınların daha çok olması gerektiğine inanıyorum.
-Seçilmek için ne yaptınız? Kulis çalışması filan...
Yok hayır, ben hiçbir şey yapmadım. Beni CHP?den aradılar. ?Parti Meclisi?ne senin de adını veriyoruz? dediler. ?Peki? dedim. Zaten o gün ben kurultayda bile değildim. Çekimim olduğu için Antalya?daydım. Sabah uyandım, seçilmişim.
-Siz siyasette sadece vakit mi öldürüyorsunuz, yoksa ciddi misiniz?
Benim için siyaset şu anda ikinci planda. Siyasette bir hedefim, amacım, gelmek istediğim bir yer yok. Benim bütün amacım sanat yaşamımla ilgili.
-Milletvekili, parti başkanı, başbakan filan olmak istemiyorsunuz yani, öyle mi?
Yok hayır. Hiç öyle başbakan olayım gibi hayallerim yok. Hiç öyle bir hedefim yok.
Başka bir partiden bana teklif gelseydi kesinlikle, mesela AKP?den girmezdim. Bana AKP?den teklif gelseydi asla kabul etmezdim. CHP çok farklı bir parti. Kurulduğundan beri ayakta olan tek parti. Hepsi silindi. Atatürk?ün kurduğu bir parti. CHP?den asla ayrılmam. Partimi değiştirmem.
?Cumhuriyet?e bir röportaja gitmiştim, ardından köşe yazarlığı teklif ettiler?
-Cumhuriyet gibi bir gazetede köşe yazmaya başlayınca olunca ne oluyor? Daha entelektüel olma gereği filan mı duyuyor insan?
Ben hiçbir şeyin gereğini duymam. Bunu entelektüel olma adına yapmıyorum. Gazeteleri açtığınız zaman bir sürü yazar aşk ve seks hayatlarından, bugün şu restorana gittim, asansördeki bekçiye şu kadar bahşiş verdim gibi konulardan söz ediyor. Ben güncel konularla ilgili yazıyorum. Başka gazetede olsaydım da o tür konular yazmazdım ama Cumhuriyet?te olduğum için ekstra dikkat de ediyorum tabii. Okuru çok seçkin bir gazete.
-Nasıl yazar oldunuz peki Cumhuriyet gazetesine?
Cumhuriyet?e bir röportaja gitmiştim. O röportaj yapıldı. Cumhuriyet?teki yazarlar o röportajı beğendi ve bir teklif geldi. ?Ben yazı yazmayı çok severim. Denerim? dedim. Haftada bir yazıyorum. Haftanın güncel konularıyla ilgili... Cumhuriyet?e yazı yazmak kolay değil tabii. Çok önemli yazarların olduğu bir gazete. Çok dikkatli bir şekilde, çalışarak hazırlıyorum yazılarımı. Aslında benim için çok iyi oldu. Yazdıkça insan kendini geliştiriyor.
Kaynak:ELİF KORAP-Milliyet Pazar