TUĞBA EKİNCİ YİNE MEYDAN OKUDU...
Buzda Dans Yarışmasının başladığı günden bu yana gündemden düşmeyen Tuğba Ekinci, konuşmaya devam ediyor... ?Buzda Dans? yarışmasının kavgacı finalisti Tuğba Ekinci, ?Bu yarışmadan ancak kendi isteğimle ayrılırım? diyerek jüriye meydan okudu. İşte, ?Asi Kız? Tuğba?nın şok sözleri... TIK?layınız...
Onların puanını beklemem
Jüri bana baştan ters gelmişti. Ama dediler ki "Jüri yalnızca bir renk. Oylama telefon mesajlarıyla yapılıyor"... Hakikaten de öyle oldu. Bundan sonra şöyle bir gerçek var: Son ikiye kalırsam, koreografimi yapmayacağım. Onların puanına kalmaktansa oynayacağım, zıplayacağım. Böylece kendi isteğimle ayrılmış olacağım oradan, jürinin isteğiyle değil.
Birinci olmam çok zor
Bu programda birinci olmam çok zor. Zaten kaset çalışması yapıyorum. Haftaya da çıkış şarkımda dans edeceğim. O zaman ne yapacaklar, çok merak ediyorum. Ayrıca diğer yarışmacılar benim gibi değil. Bütün yapımcıların peşinden koştuğu ve stres altında olan benim. Bu durumda insan yarışmaya zaten konsantre olamaz.
Tuğba Ekinci, "Buzda Dans" yarışmasının en sivri karakteri... Her hafta jüri üyeleriyle tartışan Ekinci, "Son ikiye kalırsam, koreografimi yapmayacağım. Onların puanına kalmaktansa oynayacağım, zıplayacağım. Böylece kendi isteğimle ayrılacağım oradan" diyor.
"Buzda Dans"la bir anda gündeme geldiniz. Katılmadan önce bu kadar ön plana çıkacağınızı tahmin ediyor muydunuz?
- İnanın tahmin etmiyordum. İnsanlar bu programa katılmak için çok para aldık zannediyor ama öyle bir şey yok. Spor yapma amacıyla kabul ettim ben teklifi...
Poponuzu vurgulamak için mi çabalıyorsunuz?
- Ben ne zaman şarkı söylemeye başlasam, sanki milyonlarca insan benden bunu bekliyor. İnsan bir şey için çok fazla alkış alınca yapmadan duramaz. Ben de öyle bir alkışı hisseder gibi oluyorum. İşini güzel yapan alkışlanır diye yapıyorum. Seyirci bir şeyi çok istiyorsa yapmak zorundasınız.
Seyirci size "Soyun Tuğba" dese yapacak mısınız?
- Popo sallama hareketini daha önceden klibimde yapmıştım. Dikkat çekti. "Klipte böyle oldu. Bundan sonra da böyle gidecek herhalde" dedim. Bunu kendime yakıştırmak zorundayım. "Rahatsız oluyor musun Tuğba?" diye sorduklarında, "Hayır olmuyorum. Siz kendinize bakın" demek zorundayım.
Neden hemen savunmaya geçiyorsunuz?
- Bu yarışmaya katılmakta teredüt etmemin tek nedeni jüriydi. "Hasbelkader oldu" da deseler ben bu ülkede şarkıcıyım. Birçok TV dizisinde şansımı denedim, sunuculuk yaptım. Pek çok yerde ezildim, kovuldum, sıra bekledim... Türkiye'de ünlü olmak, Amerika'daki kadar zor! Televizyon sihirli bir kutu. İnsanları sıkıntısından arındıranlar daha çok tutuyor. Bunun için de tek şarkı söylemek yetmiyor. Sorunuzun cevabına gelince... Jürinin karşısında durup puan beklemek yapıma ters!
Ancak yarışmanın konsepti baştan belliydi. Katılmayabilirdiniz.
- Bana jüri olayı zaten ters gelmişti. Ama sonra dediler ki "Tuğba, jürinin olması yalnızca bir renk. Oylama telefon mesajlarıyla yapılıyor..." Hakikaten de öyle oldu. Çok tınmadım. Tınmadığımı da belli ettim. Bundan sonra da şöyle bir gerçek var: Son ikiye kalırsam, koreografimi yapmayacağım. Onların puanına kalmaktansa oynayacağım, zıplayacağım. Böylece kendi isteğimle ayrılmış olacağım oradan, jürinin isteğiyle değil.
Koreografilerinizde başarılı olduğunuza inanıyor musunuz?
- Bu programda birinci olmam çok zor. Zaten kaset çalışması yapıyorum. Haftaya da çıkış şarkımda dans edeceğim. Buzun üzerinde durabilmek çok zor. Ben bir şarkıcıyım. Bir sürü konser veriyorum. Arada TV programlarına katılıyorum. Haftanın beş günü antrenman yapıp, altıncı günü yayına çıkıyorum. Oradaki tipler için geçerli değil bu. Zeynep Tokuş ev kadını, çocuğu var. Diğerlerinin yaşantısı belli. Benim gibi değil hiçbiri. Ben oradaki tek şarkıcıyım. Pınar Aylin çok fazla kasetiyle ilgilenen, kaset çıkarmak üzere olan ya da bundan önceki albümüne ağırlık vermiş biri değil. Yapımcıların peşinden koştuğu ve stres altında olan benim. Böyle olunca da insan yarışmaya konsantre olamaz.
Neden geçen programda sarı peruk taktınız?
- Koreografiye karışamıyorum. Beş yıldır beş ayrı ülkede bu işi yapan Fransız öğretmenler var. Onlar bana bunu layık görmüşler. O peruğu takınca insanlar "Ayşe Arman'a inat olsun" diye takmış yorumunu yapınca, "Sarı saçtan nefret ediyorum" demek zorunda hissettim kendimi.
Hiçbir şey söylemeseydiniz olmaz mıydı?
- Ben çıkar çıkmaz Ayşe Arman'ı gösterdiler ekranda. İkimiz de sarışın olduk diye bunu yaptılar zannettim. Bir yandan da monitörden takip ediyorum çünkü.
Çok konuşmak iyi midir sizce?
- Okan Bayülgen gibi Türkiye'nin çok konuşan, en itici insanı bu kadar tepkiyle 15 yıldır şov hayatına devam ediyorsa, ben de edebilirim diye düşünüyorum. Eğer tartışma yoksa reyting de yok.
Reyting uğruna her şey yapılmalı mıdır?
- Hayır. Ama sonuçta insanlar sıkıntılarını unutmak için televizyon izliyor.
Kaynak:Pınar Yılmazerler/Kelebek