TÜRK SİYASETİ RENKLİ İSMİNİ KAYBETTİ! KAMER GENÇ HAYATINI KAYBETTİ
Eski Tunceli milletvekili Kamer Genç tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bugün kamer Genç’i hastanede ziyaret etmişti. Kamer Genç Türkiye siyasetinde renkli kişiliği ve siyasi tartışmalarıyla tanınıyordu. Pankreas kanseri nedeniyle uzun süredir hastanede tedavi gören CHP eski milletvekili Kamer Genç, 76 yaşında hayatını kaybetti.
4 GÜN ÖNCE VASİYETİNİ AÇIKLAMIŞTI!
CHP Tunceli eski Milletvekili Kamer Genç , ölümünden 4 gün önce “Bana bir şey olursa, beni Türk bayrağına sarın ve Tunceli’ye gömün” vasiyetinde bulunmuştu.
Kamer Genç için yarın öğleyin Kartal Cemevi'nde tören düzenlenecek. İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden CHP eski Tunceli Milletvekili 76 yaşındaki Kamer Genç'in vasiyeti üzerine memleketi Tunceli'nin Nazımiye İlçesi Ramazan Köyü'nde toprağa verilmesi bekleniyor.
KAMER GENÇ KİMDİR
Kamer Genç, 23 Şubat 1940'da Tunceli Nazimiye'de doğdu. Babasının adı Ali, annesinin adı Hadice'dir.
Vergi Denetmenliği, Danıştay Tetkik Hâkimliği ve Savcılığı; Ankara İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisini bitirdi. Yüksek lisansını Paris Uluslararası Amme İdaresi Enstitüsü'nde tamamladı.
Danıştay Tetkik Hâkimliği ve Savcılığı görevlerinde bulundu. Serbest mali müşavir olarak çalıştı. İki kitabı yayınlandı.
Danışma Meclisi Tunceli Üyesi oldu. 1983'de Danışma Meclisi Üyeliğinden istifa etti. Danışma Meclisi Başkanlık Divanı Kâtip Üyeliği görevinde bulundu.
18, 19, 20, 21 ve 23. Dönemde Tunceli Milletvekili seçildi. 20 ve 21. Dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekilliği görevini yürüttü.
İyi düzeyde Fransızca bilen Genç, evli ve 2 çocuk babasıdır.
EŞİ, KAMER GENÇ’İ BÖYLE ANLATMIŞTI
Kamer Genç’in eşi, emekli öğretmen Sevim Genç, 2011’de Hürriyet’e verdiği bir röportajda ünlü siyasetçiyi şöyle anlatmıştı:
“Siyasi hayatımız 1981’de Danışma Meclisi üyeliğiyle başladı. Bir gün arabada gidiyoruz. Radyoda haberler var. ‘Mehmet Ali Ağca’nın idam dosyası oylamasında 149 kabule karşılık bir ret oyu çıktı’ denildi.
‘Hangi akılsız Ağca’nın idamına ret oyu verdi’ dedim. Eşim ‘Ben’ dedi. Eşim tüm idamlara karşıydı, Ağca’ya mahsus değildi bu tepkisi. Askeri dönemde de çok çıkışları oldu ve Danışma Meclisi üyeliğinden istifasını vererek ayrıldı. Bir albayla konuşurken eşimin askerlere çıkışından çok endişe ettiğimi söylemiştim. ‘Askerler cesur insanları sever, hiç merak etmeyin’ demişti. Çok da takdir görmüştü o dönem. Sonra milletvekili olarak girdi TBMM’ye.
Bir keresinde uçakta rahmetli Alparslan Türkeş ile ihtilaf olmuş aralarında. Bir sürü ölüm tehditleri aldık. Çok endişeye kapıldığım anlar oldu. Telefon geceyarısı da gelse hiçbir zaman kapatmadık. Hemşerilerimizi evde ağırladığımız da olmuştur.
Bir keresinde kadının biri Almanya’ya gidecek, hırkayla gelmiş, montumu giydirip göndermiştim. Ben de severim insanları, kimseyle kırgınlığımız olmadı, hep memnun ayrılmışlardır. Ama terör olayları nedeniyle ben Kamer’le birlikte hiç gidemedim Tunceli’ye. Kamer istemedi daha doğrusu. Orada PKK yüzünden ev yapmayı da düşünmedik.
Eşime ‘Siyasete girme ya da yeter bırak’ demedim hiç. İnsanlara faydalı olmayı seviyor. Ailede özveri daha çok kadınlara kalıyor. İki çocuk ve bütün evin sorumluluğunu yıllardır ben taşıdım, hâlâ da öyle. Gel ocağı yak desen yakamaz. Herhalde ben de fırsat vermedim ev işleriyle ilgilenmesine.
Tatillere de hep çocuklarımla gittim. Eşimle doğru dürüst tatil yapamadık. Hatta çocuklar küçükken ‘Anne, babam da olsa aile oluruz değil mi’ diyorlardı. Şimdi kız ABD’de, oğlan burada. Hâlâ evlenmediler. Eşimin milletvekilliği bize insanların saygısını, sevgisini kazandırdı. Milletvekili eşleri tanıtılırken ‘Kamer Genç’in eşi’ dendiğinde en fazla alkışı ben alırdım.”