Devlet Bakanı Beşir Atalay, 2002 yılında çıkarılan yasanın bazı maddeleri için Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunulduğunu, yüksek mahkemenin bunu haklı gördüğünü ve önce yürütmesinin durdurulduğunu, daha sonra da iptal edildiğini belirterek, ancak iptal gerekçesinin geç yayınlandığına işaret etti.

RTÜK ve Hükümet olarak, yasanın tümü üzerinde kapsamlı bir değişiklik yapılmasının düşünüldüğünü, bu konudaki hazırlıkların da sürdüğünü belirten Atalay, "Özellikle sayısal yayıncılığa geçiş konusunda ciddi bir çalışma yürütülüyor. Hem kamu kurumları hem de özel televizyon yayıncıları derneği ile bu çalışmaları yürütüyoruz. Türkiye'de sayısal yayıncılığa geçiş, dünyadaki gelişmelere paralel olarak büyük ihtiyaçtır. Bu yılın sonuna kadar tamamlanması planlanıyor" diye konuştu.

Anayasa Mahkemesinin yasada iptal ettiği ancak, belli bir tarihe kadar yeniden düzenlenmesi gerektiğine dair süre vermediği bazı maddeler bulunduğuna işaret eden Atalay, ancak denetim ve ceza alan programlarla ilgili 6 ay süre verdiğini söyledi. Kurumsal denetim konusunda boşluk olmaması gerektiğini kaydeden Atalay, daha önce Yüksek Denetleme Kurulunun denetimine tabi olan RTÜK'ün, Sayıştay denetimine alındığını söyledi.

Atalay, 2 maddelik değişikliğin zorunluluk gereği ayrı bir tasarı olarak Meclise sunulduğunu belirterek, "Uzun sürmeyecek. Umuyoruz kısa sürede yasanın diğer boşlukları ve geneliyle ilgili tasarıyı sunmuş olacağız" dedi.

ŞİDDET VE CİNSELLİĞİ ELEŞTİRDİLER

AKP Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, tasarı üzerinde görüşlerini dile getirirken televizyon yayınlarını eleştirdi. Üstün, "2-3 ay önce bir programcı, programına katılan bir kişinin pantolonunu indirerek müstehcen görüntü oluşturmasına rağmen, başka bir programda çıkmaya başladı. Bu durum, yasanın ilgili maddesiyle engellenebilirdi" dedi.

RTÜK'ün, eleştirdiği başka yönleri bulunduğunu vurgulayan Üstün, sabah programlarının seviyesiz olduğunu,şiddet içeren programların yayınlarının sürdüğünü, eğlence programlarında sunucuların "Türkçeyi katlettiğini", ancak bunlara duyarsız kalındığını söyledi.

Müzik kliplerinin denetimsiz bir alan olduğunu vurgulayan Üstün, "Tüm cinsel fanteziler ve olmayacak yatak sahneleri insanlara seyrettiriliyor. Kimse buna dur diyemiyor. RTÜK görevini yapmıyor. Bu alanı otokontrolle, medya şirketlerinin patronlarına bıraktı. Ama onlar sonuçta ticari kuruluş. Onların kendi kendilerini denetlemesini bekleyip kanun hükümlerini uygulamayacaksak sıkıntıya düşeriz" diye konuştu.

AKP Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün, televizyonlarda "Biri bizi gözetliyor, gelin-kaynana, seviyesi düşük sabah programları, pantolon indirilen şov programları, çete-mafya dizileri gibi Türk kültürünü yansıtmayan programlar" yayınlandığını ifade etti.

"Kurtlar Vadisi" adlı dizinin yayından kaldırılması için defalarca RTÜK'e başvurduğunu ancak, sonuç almadığı gibi tatminkar bir yanıt da verilmediğini belirten Akgün, "Şiddet içeren diziler insanları etkiliyor. İnsanlar, devlet adına cinayet işliyor. RTÜK, tedbirler konusunda daha ciddi çalışmalar yapmalı" dedi.

"RTÜK BELİRLİYOR"

RTÜK Başkanı Zahid Akman, milletvekillerinin sorusu üzerine, programlarla ilgili ceza süresi ve kimin sorumlu olduğunun RTÜK tarafından belirlendiğini belirterek, ihlallerde etkin rol oynadığı belirlenen kişilerin ceza süresi içinde o programda veya başka bir programda görev alamayacağını kaydetti.

Konuşmaların ardından tasarı kabul edildi. Tasarıyla, daha önce Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunun denetiminde olan RTÜK, Sayıştay denetimine tabi tutuluyor. Ayrıca, cezaya yol açan fiilde sorumlulukları belirlendiği takdirde programın yapımcısı ve varsa sunucusu da ceza süresi içinde hiçbir ad altında başka bir program yapamayacak ve sunamayacak.