Posta'dan Alev Gürsoy Cimin’e konuşan Ekinci, “Zengin bir kadın mısınız?” sorusuna, “Ruhen çok zenginim. Ayağımı yorganıma göre uzattım hep. Hiçbir zaman maddiyatçı olmadım. Oturduğum yerde kalırım, yıllarca aynı eşyayı kullanırım. Her markadan mutlaka bir şeyim vardır. Özel günlere saklarım. Çantaya verilen parayla reklam yapmak büyük görgüsüzlük. Zenginlik nedir, görgüdür. Fakirlik görgüsüzlüktür. Görgüsüzse insan, sonradan parayı bulduğunu anlarlar” diyerek yanıt verdi.

Türk erkeği taciz etmez.

“Tacize uğradınız mı hiç?” sorusunu ise ünlü şarkıcı, “O konu çok yalan. Türk erkeği asildir. Kadınlar yüz vermeden hiçbir Türk erkeği taciz etmez. Olsa bana olurdu. Durup dururken bu yaşıma kadar kimsenin tacizini görmedim. Onu söyleyen kadınlar emin ol ki o adama yüz vermiştir” ifadelerini kullandı.

Tuğba Ekinci: Tacizle ilgili ben kendi sanat çevremden bahsettim.

Tuğba Ekinci, kendi evinde çektiği bir video ile eleştirilerek cevap verdi. Yanlış anlaşıldığını vurgulayan güzel sanatçı, ‘’Taciz olaylarıyla ilgili kendi sanat çevremden bahsettim ama insanlar toplumsal bir olaymış gibi algıladı’’ dedi.

Tuğba Ekinci’nin o açıklamaları…

‘’Ben kendi sanat çevremden sanat ve etrafımdaki görüştüğüm çevremdeki insanlardan bahsediyorum. Sanat hayatında böyle bir şey başıma gelmedi, demek istiyorum yani ben bir çevre sahibi olduğuma göre dışarıdaki toplumsal olayları karıştırmayacağım bu röportajda mantık istiyor anlamak için demek ki bizim insanımız tacizle şahsi bir tacizle tecavüzü toplumsal bir olayı karıştırabilecek bir IQ’de anlaşılıyor yani baya net. Tecavüz diye adlandırılan kişisel haklara zarar veren rahatsızlıklar kişisel hakların insan haklarının aykırı olan hareketlerin yapabilen şahsiyetlerin varlıkları benim röportajımla alakalı değil, o tamamen her toplumda ne yazık ki karşılaşabilecek çok derin hasarları olan insanların yapabildikleri hastalıklardan biridir. Bunun toplumsal değerde toplumsal farkındalıkta tacizle durup dururken yakın çevrenizden göreceğiniz tacizle alakası yoktur. Ben tamamen röportajımda mantıken kendi hayatımdan bahsediyorum, toplumsal sorunlardan bahsetmiyorum. Toplumsal sorunların temeline inmek zorunda değilim. Anlatabiliyor muyum muhatap olduğum karşıma aldığım zekasına güvendiğim çevremdeki insanlardan bahsediyorum. Bu yaşamı kadar, bunu da çarptırmak isteyen çarptıra bilir. Ben açıklamamı yapayımda bundan sonrası sizin anlama kabiletine bağlı.’’