YAPIYORUZ BİR ŞEYLER AMA OLMUYOR! DEMET?TEN BEBEK İTİRAFI!
Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu, Demet Akalın?ın ağırladığı Tvem?deki programın perde arkasını köşesine taşıdı.. Ali Eyüboğlu?nun moderatörlüğünü yaptığı, Nurettin Soydan, Uğur Güneri, Yaşar Çakmak ve İdil Çeliker?in yorumcu olduğu programda konuşan Akalın samimi itiraflarda bulundu.
DEMET AKALIN’DAN MÜTHiŞ iTiRAFLAR
‘Magazin Meydanı’ programına konuk olan Demet Akalın, şarkı seçme konusunda kendini üstat görüyor. Şarkıcı, “Hiç aranjesiz, müziksiz ‘Yıldız Tilbe usulü’ eliyle vura vura tempo tutarken bir şey anlatıyorsa, bir şeyler hissettiriyorsa o şarkı benimdir” diyor.
‘Magazin Meydanı’nda bu hafta Demet Akalın’dı konuğumuz.
Tvem’de saat 21.00’de başlayan canlı yayın 23.00’te bitti.
Çünkü magazin gündemi yoğundu, Akalın’la konuşulacak çok mevzu vardı.
Biz merak ettiklerimizi sorduk Akalın da her zamanki gibi dobra dobra yanıtladı.
Akalın, bugün kanlı bıçaklı olduğu insanla ertesi gün barış çubuğu tüttüren biri.
Guinness Rekorlar Kitabı’nda ‘Ünlüler arası küsme ve barışma rekoru’ diye bir kategori olsa, Akalın çoktan liste başıydı orada.
‘Saman alevi’ bile ‘uzun metraj’ kalır onun yanında.
O denli hızlıdır bu konuda.
Bugün küs, yarın kanka!
“Nasıl oluyor da oluyor bu?” diye sorduğumuz Akalın’ın verdiği yanıt şuydu:
“Karakterim bu, kin tutamıyorum. Ne yapayım? Kötü bir şey mi?
Ece Erken’le kavgalıydık, özür diledi, barıştık. Ece gerçekten deli bir kız. Okan (Eşi Okan Kurt) bile ‘Allah aşkına şu kızı biraz uzak tut’ diyor. Çünkü sevgi arsızı. Sürekli dibimizde. Koltukta otururken elimi tutan bir tip. Gerçekten seviyorum onu ve samimi buluyorum. Uzun bir arkadaşlığımız var. Melek Baykal’a gelince Allah’tan şahidim var, Okan yanımdaydı. Koluma yapıştı, ‘Seni çok seviyorum’ dedi, inandım ve programına katıldım.”
“İTİRAF EDİYORUM! ÇOK ŞIMARMIŞTIM”
“Hande Yener’le konuşmadığım zaman bile olduğum ortamda onun hakkında laf söyletmedim. Ben o kızı seviyorum, gün gelir onunla barışırım diyordum. Hande’nin arkadaşlığına, dostluğuna sonsuz inanıyorum.
Evet, şımarık bir dönemimdi. İtiraf ediyorum, gerçekten çok şımarmıştım, şarkılarımın arka arkaya patladığı dönemde. Eski haberlere bakıyorum densiz densiz açıklamalar yapmışım. İşte çok yukarıdayım, aşağıdakileri göremiyorum falan bile demişim kıza.”
“ÇOCUK İSTİYORUZ, AMA İKİ HAMİLELİK TESTİ NEGATİF ÇIKTI”
“Okan da ben de elbette ki çocuk düşünüyoruz. Düşünmeden öteye de gittik. Yapıyoruz bir şeyler, ama olmuyor işte. Size bugün müjdeli bir haberle gelmek istiyordum aslında ama yine negatif çıktı. (Kahkahalar)
Okan’a bakayım. (Stüdyoda kameraların arkasında oturan eşiyle göz göze geliyor) Gülüyor, tamam-dır, söyleyebilirim. Bugün baya-ğı bir kustum, ama galiba erikle kahveyi karıştırdım. Tuğba’yla eczaneye gittik, aldık, baktık yine fıs. Yine derken bu ikinci yapışım zaten.”
“TWITTER’DEN PARA KAZANMADIM, AMA TEKLiF GELiRSE DÜŞÜNÜRÜM”
Demet Akalın, iki saatlik canlı yayında sadece bu çarpıcı açıklamaları yapmadı.
Son zamanlarda hakkında çıkan bazı haberlere de açıklık getirdi. O konulardan biri de Twitter’dan para kazanıp, kazanmadığıydı.
Twitter’da 1 milyon 700 bine yakın takipçisi olan Akalın, “Oynadığım reklamların tabii ki Twitter’da reklamını yapıyorum. Şöyle oldu, böyle oldu diye tweet yazıyorum, ama şirketlerden gizli gizli para alıp, onların reklamını yapan tweet’ler atmıyorum. Amerika’da varmış bu, Türkiye’de de birkaç arkadaşımın adı geçiyor, ama daha bana henüz bir şey gelmedi. Gelirse düşünürüm” dedi.
“ŞARKI SEÇME KONUSUNDA ÜSTAT GÖRÜYORUM KENDİMİ”
“Biraz ukalalık olacak, ama şarkı seçme konusunda kendimi üstat olarak görüyorum. Evet, söz yazamıyorum, beste yapamıyorum, öyle bir yeteneğim yok. Öyle yeteneklerim de olsa hiç çekilmez olurdum zaten. (Kahkahalar)
Gülben de (Ergen) öyledir. Elimden kaçırdığım şarkılar Gülben’e gitmiştir. Onun da hırsına, çalışkanlığına şapka çıkartırım.
Bana o kadar çok teklif geliyor ki inanamazsınız. ‘Menajerini değiştir, seni kurumsal yapalım. Şuradan Twitter’ını ver. Sen şöyle yaşa, şuralarda gözükme’ diye. Bana ‘kulüp çıkışı röportaj verme, reklam teklifi gelmez’ dediklerinde tersini yaptım, reklam geldi.
Şarkı işinde de bu böyle. Ne isimlere gidiyorum. ‘Buradan sana içecek reklamı gelir’ veya ‘şarkının bu sözünden sonra deterjan reklamı gelir’ dediklerinde ben uzuyorum. İşin içine matematik, ticari hesap girdiğinde sihiri, büyüsü bozulur, bana göre. Mümkünse hiç aranjesiz, müziksiz ‘Yıldız Tilbe usulü’ eliyle vura vura tempo tutarken bir şey anlatıyorsa, bir şeyler hissettiriyorsa o şarkı benimdir. Ondan sonra daha onu dolduracaksın, aranje yapacaksın. Okuyacaksın. Hemen hızlı düşünüyorum, bu nerelerde çalar diye. Şarkıyı ilk kez en dandik teyplerde dinlerim.”