YENİ YILA KARANTİNADA GİRECEK! RIZA KOCAOĞLU OMİCRON VARYANTINA YAKALANDI
Son olarak ’Çukur’ adlı dizide ’Aliço’ karakterini canlandıran oyuncu Rıza Kocaoğlu, koronavirüse yakalandı. Ünlü isim, Covid-19’un Omicron varyantına yakalandığını Twitter hesabından yaptığı paylaşımla duyurdu.
Daha önce 'Çukur', 'İçerde', 'Kuzey Güney' ve 'Kaybedenler Kulübü' gibi birçok projede yer alan Rıza Kocaoğlu'nun koronavirüs testi pozitif çıktı. Omicron varyantına yakalanan 42 yaşındaki Kocaoğlu, 2022 yılına karantinada girecek.
Haberi Twitter hesabından yaptığı paylaşımla duyuran ünlü oyuncu, gönderisine; "Omicron, selam aleyküm..." notuyla duyurdu.
Aralarında ünlü oyuncu Gonca Vuslateri'nin de olduğu pek çok sosyal medya kullanıcısı, Kocaoğlu'na "Geçmiş olsun" mesajları yağdırdı.
OMİCRON VARYANTI NEDİR?
Omicron varyantı Afrika'dan geldiği bilinen mutasyona uğramış SARS COV-2 virüsüdür. Dünya Sağlık Örgütü tarafından kaygı uyandıran varyantlar listesine eklenen beşinci varyant olmuştur. Afrikada vaka sayılarında düşüş seyri gözlenirken tekrar bir yükseliş gözlendiğinde yeni bir dalga olarak Omicron (Nu) varyantının bu artışa neden olduğu anlaşıldı. Daha önce Avrupa, Asya ve Avustralya'da da çeşitli şehirler ve ülkelerde ortaya çıkan Omicron varyantı Türkiye'de de tespit edildi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), üye ülkelere Omicron (B.1.1.529) varyantı konusunda bilgilendirme metni yayınladı. Metinde, “Omicron'un küresel düzeyde daha fazla yayılma potansiyeli yüksektir” denildi. DSÖ’nün yayınladığı bilgilendirme metninde, Omicron’un çok sayıda mutasyona sahip olan farklı bir varyant olduğunun altı çizilerek, bağışıklık sisteminden kaçma ve yüksek seviyede bulaşıcı olabilme potansiyelinin endişe verici olduğu aktarıldı.
Omicron Varyantı Belirtileri Nelerdir?
Omicron varyantına sahip kişilerde; kuru öksürük, yüksek ateş, gece terleme, vücut ağrısı, tat ve koku alma hissinin kaybedilmesi görülüyor. Ayrıca aşırı halsizlik gibi olağandışı semptomlar da bu varyantla ilişkili semptomlar arasında yer almaktadır.
Omicron Varyantı Nasıl Bulaşır?
Omicron varyantı, daha önce tespit edilen Delta ve Mu varyantlarına benzer şekilde, virüsün hedef hücrelere tutunmasını sağlayan “spike” (diken) proteinlerinin yapısında ve çoğalma kabiliyetinde değişime neden olan bazı mutasyonlar sonucuyla ortaya çıkmıştır. Aşıların hedef aldığı spike proteinlerinde değişime neden olması sebebiyle Omicron varyantı, diğer varyantlara göre daha kolay bulaşma kabiliyetine sahip bir hal almıştır. Virüsün bulaşması ise salgının ilk başladığında olduğu gibi solunum yoluyla, hasta kişilerden temas yoluyla ve hastaya ait vücut sıvılarına temas yoluyla gerçekleşmektedir.
Omicron Varyantı Tanısı Nasıl Konuluyor?
Yaygın olarak kullanılan PCR testleri, diğer varyantlarda da gördüğümüz gibi, Omicron enfeksiyonu da dâhil olmak üzere COVİD-19 enfeksiyonlarını tespit edebiliyor. Hızlı antijen tespit testleri de dahil olmak üzere diğer test türleri üzerinde herhangi bir etkisinin olup olmadığını belirlemek için ise çalışmalar devam ediyor.
Her Yeni Çıkan Varyant Daha mı Tehlikeli Olacak?
Virüsün genetik yapısı tüm parçalarını kodlamaktadır. Varyantlarla birlikte ortaya çıkan değişikliklerin virüsün hangi bölgesinde olduğu çok önem taşımaktadır. Omicron varyantında ortaya çıkan başlıca değişiklik virüsün vücutta yapıştığı bölgeyle ilgilidir. Bu virüsün vücutta daha kolay yapışmasına yol açtı. Böylece Omicron varyantının virüsün önceki versiyonlarına göre daha bulaşıcı bir hastalık tablosuna yol açabileceğine dair endişeler oluştu. Omicron’ın neden olabileceği can kaybı oranıyla ilgili uzun vadeli bir çalışma henüz bulunmasa da COVİD-19’un diğer varyantlarında olduğu gibi özellikle aşısız kişilerde tehlikeli ve ölümcül sonuçlar ortaya çıkarabileceği bilinmektedir. Dolayısıyla her yeni çıkan varyantın daha tehlikeli olacağına dair bilimsel bir veri de mevcut değildir.
Aşılar Koruyucu mu?
Omicron varyantı, aşı ile oluşan antikorlardan kaçmasını kolaylaştırabilecek birden fazla mutasyona sahip. Ancak aşılara karşı direnci henüz araştırma aşamasındadır. Mevcut vakalara bakıldığında, aşıların ciddi hastalık ve ölüme karşı etkili olmaya devam ettiğini, ağır hastalık ve can kayıplarının azaltılmasında kritik rol oynadığını söyleyebiliriz.