Yeşim Salkım, Günaydın'a verdiği röportajda oldukça ilginç açıklamalarda bulundu... 
"Kimseye kendimi sevdirmek için uğraşmıyorum, sadece diyorum ki herkes ikinci bir şansı hak eder! 21 yılda üç senenin bedeli bu kadar ağır olmamalı" diyen Yeşim Salkım, kadın-erkek ilişkilerindeki altın kuralı şu sözlerle açıkladı:Bazen dikbaşlı ol bazen göğsüne yat!

Olaylı bir-iki evliliğin ardından insan silkelenip böyle mi hissetmeye başlıyor?
Ben çok dolu bir hayat yaşadım, 20 yaşında anne oldum. Bir anne, 14 yaşında bir erkek kardeş ve bir kız çocuğuna baktım, çalıştım, evin erkeği oldum. Ailemi ve kendimi ayakta tutmaya çalıştım. Sağlığım da elvermiyordu ama hep çabaladım. Sonra karşıma çıkan bir insan ayaklarımı yerden kesti, ki bu çok normaldi! Her kadının ayaklarının yerden kesileceği gibi... Şimdi baktığımda bütün güçlüklerden daha bir güçlenerek çıktığımı gördüm. Keşke bir beyaz gömlek giyip, basın toplantısı düzenleseydim ve insanların karşısında ağlasaydım!

* Bu bir gönderme mi?
Hayır değil; Türkiye'nin acı gerçeği...

* Acı gerçek derken?
İnsanların size acımasını sağlayacaksınız! İnsanlar acıdıkları insana merhamet duyuyor, daha dikkatli davranıyor, canını çok yakmamaya çalışıyor. Ama her şart altında çıkıp 'ben çok güçlüyüm' dediğinizde merhamet duygularını bir tarafa atıyorlar.

* Güçlü olduğunuz için mi sevilmiyorsunuz, inanılır bulunmuyorsunuz yani?
Evet, güçlü olduğum için! Ben bunu psikoloğumla keşfettim.

* Bu kadar basit mi yani?
İnan bu kadar basit, hayattaki tek sır bu! Hayatındaki insana kendini dünyanın en cici kızı gibi tanıtmak kadınların en büyük hatası! Hayır bütün kusurlarınla, en pis halinle de görecek seni! En güzel halini ara sıra göster.

* Taktik bu mudur?
Tabii ki, 'vay be ben kimle berabermişim' dedirtmek! Kendinde olan özgüveni karşı tarafa geçirmek ve 'istediğim anda çeker giderim, zannetme ki sen bana ömür boyu sahipsin' demek. Kimse kimsenin sahibi değildir.

* İyi de bir röportajda "Bir kadın olarak biraz daha sahiplenir hale gelmek, kendinizi vahşi atlar gibi göstermekten vazgeçmek, boyun eğmek güzel bir duygu" demişsiniz...
Bazen biz çalışan kadınlar evin erkeği gibi davranıyoruz. Bir anda adamın kendine olan özgüveni gidiyor. Biraz dikbaşlı, dikbaşlılıktan sonra da göğsüne yatan kadın olmalısın. Değişik kadınları oynamak erkeği cezbeder.

* Siz oynuyor musunuz bunları?
Tabii.

* İşe yarıyor yani?
Yarar! En başta özgüven ve dürüstlük... İlişki yürürken de içinizdeki küçük kadınlar çıkmalı ortaya. Kimi zaman 'benim senin parana ihtiyacım yok' dersiniz, kimi zaman da 'bana şunu al' dersiniz.