"Hayat hem yeterince zor, hem de ağır. Şu an benim hayatımdaki en büyük imtihanın başlangancındayım, biliyorum. Hayat, her zaman kolay ve güzel değil. Bazen hayatın getirdiği büyük acılar ve büyük üzüntüler bizi daha da güçlendirir. Ama ben bu yıkıcı ve yıpratıcı, bir o kadar da utanç verici süreci atlatabilecek miyim?..

KALBİM, BURUŞTURULMUŞ, FIRLATILMIŞ BİR MEKTUP GİBİ
 "Bilmiyorum. Çünkü artık kendimi güçlü hissetmiyorum, hissedemiyorum.

Kalbim buruşturulup fırlatılmış bir mektup parçası gibi, yerinde tarifi mümkün olmayan sancılar var. Lütfen sadece biraz vicdanınızın sesini dinleyin. Hatta yalvarıyorum.

"Benim fazlasıyla tutucu annem, babam ve bir ailem var. Arkadaşlarım, dostlarım, her şeyden önemlisi bir hayatım var. Ali'nin ise bir kariyeri, karısı ve çocukları var. Sadece birazcık merhamet istiyorum."

Hayatta her şey raslantı buna inanıyorum ve bunu yaşıyorum... Bu bir sınama, kendimi böyle avutuyorum ve tanrının bana yardım etmesi lazım. Çünkü tek başına başaramam...

HER ŞEY BİR FANTEZİ İLE BAŞLADI...

"Olay, Nisan ayın da oldu. Bu çekimden ikimizin de haberi vardı. Bir tür fantezi...

Ama, bana son zamanlardaki davranışı ruhuma olduğu kadar, bedenime de zarar vermeye başlamıştı. Bir gün, eve geldiğimde, aynanın karşısına geçtim ve kendi vücudumu tanıyamaz oldum. Her tarafım morarmış ve çürümüş bir vaziyetteydi. "Nasıl bunu yapar" diye çektiğim bedensel acılarım, ruhumun acıları ile birleşince, gözümü karartıp hukuksal yola başvurmaya karar verdim.

Ama utanıyordum. O görüntülerin tamamını kullanamazdım. Sadece bana şiddet uyguladığı bölümü almak için bir Pazar günü Taksim'de bir intenet kafeye girdim. İnternette bunu yapabileceğim programı çalıştırmayı başaramadım. Yan taraflarda adının Kemal olduğunu söylediği, uzun saçlı, uzun boylu, 25-26 yaşlarında biri bana yardımcı olabileceğini söyledi.

Ben de, "Elimde bir görüntü var, ama o görüntünün sadece bir kısmını, ayrı bir yere kaydetmek istiyorum"dedim. İnternet sitelerinden bir başka program buldu. "Bu işinizi görür ama zor, siz yapamazsınız" dedi. Ben de, "Özel bir görüntü benim yapmam lazım" dedim. O da "Görüntüye bakmadan da yardımcı olabilirim" dedi. Ben de yanındaydım, bilgisayar başında bişeyler yaptı.

Başka bir açıklaması yok, aklıma gelen başka şey de yok. O sırada görüntüleri sanırım farkettirmeden aldı, kaydetti. Çünkü ben -nerelere gönderilmişse bu görüntüler- o görüntüleri gönderen kişi değilim.

Çünkü, dava açtığımda adım duyulacak diye, bundan vazgeçen ve defteri kapatan biriyim. 

Sizlere yalvarıyorum. Lütfen, hem benim için, hem de Ali için vicdan gösterin."

ÖNEMLİ NOT:

Magazinci.com mahreci ve kaynak belirtilmeden kullanılamaz.