ZAGA?YA KONUK OLAN GURBETÇİ POPÇU ÖNDER, TÜRKİYE?DE GENÇLERE YETERİNCE ŞANS VERİLMEDİĞİNİ AÇIKLADI...
Müzik dünyasına ?Welcome to İstanbul? albümüyle katılan gurbetçi popçi Önder, geçtiğimiz Cumartesi Zaga?ya konuk oldu. Yeni albümünün ikinci klibi olan ?Çak Kardaş? şarkısını yorumlayan Önder, Türkiye?de gençlere yeterince şans verilmediğini belirtiyor...
Zaga?nın geçtiğimiz hafta konukları, Altan Erkekli, Fikret Kuşkan, Azra Akın, Özgü Namal ve genç popçu Önder?di...
Türkiye?de ilk albümüyle emin ama güvenli adımlarla yol alan Önder, Okan Bayülgen?den de büyük destek gördü. Kuliste genç popçu ile yakından ilgilenen Okan Bayülgen, Önder?in, gençlere Türkiye?de yeterince şans verilmediği sitemi üzerine, ZAGA?nın her zaman gençlere kapısını açtığını ifade etti...
Programda kendi çektiği ikinci klibi ?Çak Kardaş?ı seslendiren Önder, stüdyoyu dolduran Zaga hayranları tarafından da büyük ilgi gördü...
Önder, 1980 Almanya doğumlu? Ortaokulu Türkiye?de, Lise öğrenimini ise Almanya?da tamamladı. 1996 söz yazarak müziğe başladı.
Önder, müziğe karşı çocuk yaştan itibaren, içinde bir tutku olduğunu söylüyor...
?İstiyordum ama nasıl yapabileceğimi bilmiyordum. Aletler alıp küçük bir ev stüdyosu kurdum. Ev stüdyosu ve müzik programları hakkında eğitim alıyordum. Almanya?da müzik piyasasını çok iyi bilen bir kişiden eğitim alıyordum. Daha sonra bir demo hazırladım. Demo albümü Tai?ye dinletirken Xaiver Naido?nun orgçusu da yanındaydı. Sesimi çok beğendi. Müzik sektöründe bir çok isim tanıdığını, bu prodüktörün 1998 yılında Tuğce San?ın Albümünü yaptıklarını ve onlara gidip sesimi dinletmemi söyledi. Bana adreslerini verdi ve bir randevu aldım. Her şey bununla birlikte başladı...?
Önder, müzikal eğitime önem verdiğini ve Şan dersleri aldığını. Piyano derslerini ise işleri nedeniyle bitiremediğini belirtiyor.
ÖNDER:MÜZİK DÜNYASINDA STAR HEGOMONYASI VAR!..
Bir hayaldi, istek oldu. Bir istekti, amaç oldu. Bir amaçtı, çaba oldu. Bir çabaydı emek oldu. Bak sonunda gerçek oldu.
Önder, müziğe şimdi gönül veren gençlerin, 20-25 yıl öncesi kadar şanslı olmadığını, müzik dünyasının bir kaç ünlü sanatçı ve yapımcının hegemonyasında olduğunu savunuyor...
?80li 90lı yıllarda şöhreti yakalamış kişiler eğer bugün çıkış yapmış olsalardı belki de birçoğunu görememiş olacaktık. Bugün her şey daha zor. Sanat camiası birkaç kişinin elinde. Onlar istemedikleri zaman kimse bir şey yapamıyor. İnsanların becerilerine göre not aldıklarını zannetmiyorum. Müzik piyasasında birçok şey maliyete bağlı. Önünüze koyulan şeyi kabul ederseniz olmasını dilediğiniz şeylere tam olarak ulaşamıyorsunuz. Kabul etmezseniz de hayallerinizi kaybediyorsunuz.
Bir dönem bütün kapıların kapandığını da gördüm. Ama hiçbir zaman inancımı kaybetmedim. Sonra başka kapıların açıldığını da gördüm. İnsanlar bir yere gelecekse mutlaka bir şekilde gerçekleşiyor. Yeter ki inanmak gerek. Bu yüzden biraz kaderci bir yapımın olduğunu söyleyebilirim. Bundan sonra neler olur tam olarak bilemiyorum. Başarılı da olabilirim başarısız da olabilirim. Ama şu anda ben kendimle gurur duyuyorum. Buraya kadar gelebilmek bile büyük bir başarı. İnancım beni bu noktaya kadar getirdi. Müzik piyasasında başarılı olayım olmayayım ben ileride kendimle gurur duymaya devam edeceğim. Çünkü çok mücadele verdim..
Müzik piyasası hakkında düşüncelimde de inşallah yanılıyorumdur. Kimseyi korkutmak istemiyorum. Yapmak isteyen herkes mutlaka içine girmeli. Herkesin kendi görmesi en iyisi.
HAYAL KIRIKLIKLARI YAŞADIM...
Önder?in Welcome to İstanbul adını taşıyan albümündeki parçaların bütün söz müziği kendisine ait... Albümdeki bestelerin yarısını kendi aranje eden genç popçu, prodüktörlüğünü de kendisi üstlendi... İlk albüm yapma projesinin kendisi için hayal kırıklığı olduğunu belirten Önder, ?Yapımcılar yoğun oldukları için benimle çok fazla ilgilenemediler. Benim işlerim yolunda olduğu için albümü bana devrettiler. Türkiye?deki plak şirketleriyle görüştüm fakat buradaki çalışma stili bana uymadığı için kendim her şeyi kendim ele almak zorunda kaldım. Çünkü, Avrupa?da müziğe gönül veren insanların, Türkiye?deki bir çok müzik şirketine karşı güvensizlik duygusu var. Ben de bir çok sefer gelip gittim Türkiye?ye. Ama aradığımı bir türlü bulamadım. Görüştüğüm kişiler de bana güven vermedi. Kapılarda bekleyen kişileri gördüğüm zaman şevkim biraz kırmıştı. Bir anlaşma imzalarım ve verilen sözler yerine getirilmez diye korktum ve herhangi bir anlaşma yapmadım. Almanya?ya geri döndüm. Bir klip çekmeye karar verdim?diyor...
RAFET EL ROMAN?DAN DESTEK GÖRDÜ...
Önder, albümünü Türkiye?de piyasaya çıkarmak için yoğun çaba harcamış. Ancak yaşadığı hayal kırıklıkları, Rafet El Roman?ın tanıdıktan sonra, umuda dönüşmüş. Önder, menajerinin aracılığıyla Rafet El Roman?ı tanıdıktan sonra, kendisini müzikal anlamda ifade etmek için yeniden çalışmalarına hız verdiğini belirtiyor..
?Almanya?ya döndükten sonra bir klip çekmeye karar verdim. Menajerim, Rafet El Roman?ın menajerini tanıyordu. Beni dinledi ve hoşuna gitti. Klibi Rafet El Roman ile birlikte çektik. Ben de 3 yıl kadar bir grupta dans etmiştim. Ama herhangi bir dans eğitimi almadım. Klipte 2 dans grubu ile çalıştım. Bu gruplardan birisi 2 yıldır Free Style dans kategorisinde 2 yıldır Almanya birincisi olan ?2.5? grubu. Diğer dans grubu da bir müzik grubu olan ?Funky Diamonds?. Almanya?da bir zaman liste başı olan gruplardan biriydi.?
Önder, Rafet El Roman?ın yönettiği ?Ver Kalbimi? klibini, Frankfurt havaalanında termina l2?de çekti. 17 saat süren çekimler sırasında, Rafet El Roman?dan her zaman büyük destek gördüğünü, moral aldığını belirten genç popçu Önder, Rafet El Roman için ?O, benim en iyi dostlarımdan biri, manevi desteğim, akıl hocam? ifadesini kullanıyor...
YENİ BİR SAUND:MULTİ-CULTY!
Önder, Welcome to İstanbul albümünde RAP, Techno, Balade, Country, Soul, R&B karışımıyla yeni bir saund oluşturduğunu, bu saunda ise Multi-Culty olarak adlandırdığını ifade ediyor...
?Yazdığım bestelerde herkese bir şeyler vermek istiyorum. Yitirilen değerler, aşk acıları, arkadaşlıklar ve zaman zaman komiklikler. Aynı Cowboy Hanzo?da olduğu gibi. Olduğu yeri görmeyen ve kendini daha uç yerlerde zanneden, aslında hiçbir şey olamayan birini anlatmaya çalışıyorum bu şarkıda.?
Almanya?dan müzik dünyasına katılan son isimlerden biri olan genç yorumcu Önder, şarkı sözlerini yazmadan, klip hikayelerini zihninde canlandırdıktan sonra, beste yapmaya başladığını belirtiyor...
Gurbette yaşamak, herkes gibi Önder için de bir dezavantaj olmuş her zaman... ?Almancı olarak görünmek başlı başına bir dezavantaj. Biz yaptığımız müzikle kendimizi ifade etmeye çalışıyoruz. Herhalde en büyük avantajımız Almanya?daki yaşamı da Türkiye?deki yaşamı da görmüş olmam ve bunun tecrübesidir? sözleriyle, yaşanan dengesizlikleri dile getiriyor ve gençlere mutlaka fırsat tanınmasını savunuyor...
AVRUPA?DA YETENEKLİ ÇOK GENÇ VAR
?Avrupa?da da Türkiye?de de çok yetenekli Türk gençlerinin olduğuna inanıyorum. Ama birçoğunun kendi emellerini gerçekleştiremeyeceğine inanıyorum. Fırsat tanımıyorlar. Popstar?ın sadece medyayı yücelttiğine inanıyorum. Gerçek anlamda yetenekleri ortaya çıkarttıklarını düşünmüyorum. Bence en iyi en yetenekli müzik adamı müzik piyasasının içinde olmayan insandır. Bir söz yazarı düşünün, birçok söz yazmış ama bir türlü fırsat tanınmamıştır. Hayata küsüp kendi yoluna gitmiş. Bunun gibi birçok örneğin varolduğuna inanıyorum. Bu yüzden müzik piyasasında olmayan birçok kişi olduğuna inanıyorum. Çok iyi çok zeki insanlar var keşfedilmemiş...?
Önder, ilk albümünde yer alan şarkılarının dışında Pop kategorisinde 60-70 bestesi bulunduğunu, halk müziği, arabesk kategorisinde birçok bestesinin de hazır olduğunu belirtiyor
BAŞARIYI, KENDİME ÖRNEK ALDIM...
Avrupa?da yola çıkarken kendime örnek aldığı bir sanatçı olmadığını, başarıyı kendisine model kabul ettiğini sözlerine ekliyor... ?Ben sadece başarıyı örnek aldım. Benim için en büyük referans hep başarıydı. Şahıs hiç düşünmedim. Ben sanatsal başarıları örnek aldım hep. Başarıyı örnek almak derken başarısızlığı boş vermemek gerekir. Başarılı olamamış ve keşfedilmemiş kişileri de örnek almak lazım. Yazdığım şarkıları bestelerimi özellikle okumasını istediğim kişiler yok. Herkes okuyabilir. Takıntılı olduğum şahıslar yok. Bu benim hayat felsefemde var her halde. Çocuk yaşlı herkes olabilir.?
Zaga?nın geçtiğimiz hafta konukları, Altan Erkekli, Fikret Kuşkan, Azra Akın, Özgü Namal ve genç popçu Önder?di... Okan Bayülgen, genç popçu Önder ile yakından ilgilendi...