?ZEKİ MÜREN?İN YEVMİYESİ,HESABINDAN ÇOKTU...?
Sahnelediği her tiyatro oyunu büyük ilgi gören usta oyuncu Ali Poyrazoğlu, son dönemin en çok ilgi gören oyunlarından biri olan ?Ben Eskiden Küçüktüm?de henüz beş yaşındayken yemek masasının altında başlayan tiyatro serüvenini anlatıyor. Poyrazoğlu, ?Örneğin, Erol Simavi?den kendi meslektaşlarıma kadar... Zeki Müren, Kerem Yılmazer, İsmet Ay gibi isimlerle ilgili bölümler var.? diyor.
Ali Poyrazoğlu, ?Ben Eskiden Küçüktüm? adlı oyunu ile İstanbul?daki fırtına ve karı bile alt ederek kapalı gişe oynadı. Usta oyuncu, yakın dostu Sezen Aksu için yazdığı bir yazının, oyununun çıkış noktası olduğunu söylüyor: Metni sonradan okuduğumda bana başka ilhamlar vermeye başladı. Karda yürürken iz bırakan sanatçılardan söz ediyordum. Oyunum böyle oluştu.
Sahnelediği her tiyatro oyunu büyük ilgi gören usta oyuncu Ali Poyrazoğlu, son dönemin en çok ilgi gören oyunlarından biri olan ?Ben Eskiden Küçüktüm?de henüz beş yaşındayken yemek masasının altında başlayan tiyatro serüvenini anlatıyor. Arkadaşlarıyla başından geçen öyküleri de içine kattığı oyunuyla hem güldüren, hem de hüzünlendiren usta oyuncu; Yeşil Kabare anılarını hatırlıyor, Yıldız Kenter?in bayarak şarkı söylediğini, Ayla Algan?ın yayarak oynadığını, Zeki Müren?in masaya hesap gelmezse yevmiye istediğini anlatıyor seyircisine... Poyrazoğlu, Sezen Aksu için gazetede yazdığı bir yazıdan yola çıkarak oluşturduğu oyunun bir bölümünde şöyle diyor: "Hepimiz uçmak isteyen tek kanatlı serçeleriz / Ancak birbirimize sarılarak uçabiliriz / Var mı ötesi / Düş gücü denizlerinin / Korsanıdır oyuncular seyirciler / İstedikleri limana demir atar / Satıyorum bayanlar baylar, sahnenin tozunu satıyorum!"
* ?Ben Eskiden Küçüktüm? adlı oyununuz, Türkiye?deki tiyatronun serüvenini de içine alan bir oyun. Neden böyle bir oyun yaptınız?
Ben projelerini gerçekleştirebilen bir tiyatrocuyum. Bunu yazmak için iki yıl uğraştım. Bu oyunda başrolü kar oynuyor. Benim yaşamımda önemli olaylar hep lapa lapa kar yağarken gerçekleşti. Kar yağarken büyük acılarla karşı karşıya kaldım. Kar yağarken büyük sevinçler yaşadım...
* Ne gibi acılar yaşadınız kar yağarken?
Yakınlarımı kaybettim. Sevgililerimden ayrıldım. Hep kar yağdı nedense... Hep böyle karlı günlerde oldu. Meslekte çuvalladığım anlar oldu. Ne bileyim, hep kar yağdı. Kar yağışlarından yola çıkarak ülkemizin yakın geçmişine yolculuk yapıyorum. Kâh geçmişe giderek, kâh günümüze gelerek yaşadığım heyecan verici olayların, öykülerin içine yolculuk yapıyorum. Ama bu yolculuk sadece benim geçmişime yaptığım bir yolculuk değil. Ülkenin geçmişine yaptığım bir yolculuk... Bir parça bugünkü kültürel çölleşmeden, uygar, çağdaş, modern yaşam biçiminin tehlikeye girmesinden, yaşam biçimlerine yapılan saldırılardan, ülkenin üstüne örtülmeye çalışılan kara örtülerden çok rahatsız olduğum için yaptım bu yolculuğu... Bütün bunlardan ortaya çıkan ruh halini bir parça hafifletmek için, farklı düşünen insanların ne kadar çok ve güçlü olduklarını hatırlatmak için yaptım bu oyunu diyebilirim.
AZİZ NESİN, HALDUN TANER..
* Kimler var oyunun içinde, kimleri anlatıyorsunuz?
Beraber olduğum insanlarla yaşadığım öyküleri anlatıyorum. Örneğin, Erol Simavi?den kendi meslektaşlarıma kadar... Zeki Müren, Kerem Yılmazer, İsmet Ay gibi isimlerle ilgili bölümler var. Almanya?da esir kamplarında sıkışıp kalmış Büyükadalı bir kız olan Monic ile ilgili bir bölüm var. Haldun Taner, Aziz Nesin, Suavi Sualp var. Müjdat Gezen, Ayla Algan gibi birçok insandan söz ediyorum. Bir de temel malzeme olarak karla ilgili bir metin yazdım. Bu metni ben Sezen Aksu için yazmıştım. Aslında Sezen Aksu için yazdığım bir metinden yol çıkarak oyunu yazdım. "Karda serçe izleri" diye bir köşe yazım vardı benim. Bir gece önce kendisini sahneye çıktığı bir kabarede izlemiştim. Çok iyi dostumdur benim. Yazı çıkınca Sezen ağlayarak telefon etti; çok beğenmişti. Sonra da "Beni kandıramazsın, bu yazıyı sadece benim için yazmamışsın, kendin ve bütün sanatçılar için yazmışsın" dedi. "Bir parça öyle" dedim ben de. Sonra metni yeniden okurken bana başka ilhamlar vermeye başladı. Karda yürürken iz bırakan sanatçılardan bahsediyordum. ?Ben Eskiden Küçüktüm? için çıkış noktası oldu. Sezen?e yazdığım yazı, oyunun anahtarı oldu yani...
?KIŞ KIYAMET DİNLEMEDİLER?
* Geçen haftalarda da İstanbul?a iki-üç gün boyunca kar yağdı, o zaman neler yaşadınız?
Bu seferki karda iyi şeyler oldu. Çok kar vardı ama biz her gün oynadık ve oyun tıklım tıklım doluydu. Bir sürü tiyatro, sinema kapalıyken biz tam dolu salona oynadık. Hiç seyirci kaybına uğramadık. Sağolsunlar kış kıyamet demediler...
* Sizin tiyatronuz anayol üzerinde. Anayollar hep açık tutuldu o yüzden olamaz mı?
Yok, ilgisi yok. Beyoğlu, Taksim ana yol üzeri değil mi? Oralarda her yer kapalıydı. AKM kapalıydı yahu! Taksim?in göbeğinde...