ZERRİN ÖZER: AZ DAHA TÜRKİYE?Yİ TERK EDECEKTİM!
Zerrin Özer türküleri caz yorumuyla söylediği ?Ve Böyle Bir Şey? adındaki yeni albümüyle dönüyor. Ülkeyi terk etmek üzereyken TMC?nin albüm teklifiyle hayata yeniden başlamış gibi hissettiğini söyleyen ünlü şarkıcı, Pir Sultan?dan Yunus Emre?ye birçok türküyü yeniden yorumluyor...
Zerrin Özer, son yıllarda yaşadığı olaylardan çok etkilenmiş. Ünlü yorumcu ile sanat ve özel hayatı üzerine Sabah Gazetesi?nden Bülent İpek konuştu...
* Yılların popçusu olarak neden böyle bir türkü albümü yaptınız?
Öncelikle ben bu türkü albümü fikrini yıllardır içimde taşıyorum. Türkülerimiz bizim öz kültürümüz. Bu albüm için biraz zaman geçmesi gerekti demek ki... Biraz yaşamışlıkla alakalı. Kendi kültürümüz için ne yapabilirim düşüncesi senelerce şekillendi. Fakat karşıma çıkan müzik firmalarına bunu anlatamadım. Çünkü onlara göre ticari bir iş olmayacaktı. Benimle aynı pencereden bakmayan insanlardı. Şimdi kendimi ilk defa müziğe girmiş gibi hissediyorum. Ben Türkiye?den gidiyordum gerçekten. Ta ki TMC ve Mustafa Karahan ile tanışana kadar. Hayata dair görüşlerimiz birbirine o kadar uydu ki... Yıllardır tasarladığım projeyi, kendileri bana teklif etti. Bu yüzden çok mutluyum.
* Bir türkü furyası var, siz de albümünüzü bunun için mi şimdi çıkarttınız?
Bunu kabul etmiyorum. Türküler yüzyıllardır yapılıyordu ve insanlar zaten dinliyordu. Muzaffer Sarısözenler, Neşet Ertaşlar, ta Pir Sultan Abdallar?a Karacaoğlan?a kadar birçok değerli insan, türküleri yaşata geldi. Şimdi türküye sarılma konusu bu zamana kadar türkü söyleyenlere saygısızlık olur. Bu albüm için 500?e yakın türkü dinledik. Mustafa Karahan ile tesadüfen aynı türkülerin olması gerektiğini düşünmüşüz. Bu müthiş bir uyum.
* İlk defa mı bu kadar rahat bir albüm yapıyorsunuz?
Geçmişte tabii birtakım zorluklar yaşadık, üzüntülerimiz oldu. Çünkü zor bir dünya. Ama geçmişe dönmeyelim. Çünkü ben kendimi yeni doğmuş gibi hissediyorum. Ticari kaygı olmaksızın tamamen yüreğimizden gelen bir işi yaptık.
* Bu başlangıçsa bundan sonra artık türkü mü söyleyeceksiniz?
Evet benim için bu albüm bir milat ama buna halk karar verecek. Senelerce Zerrin Özer?i onlar bir yere getirdiler. Ben bundan böyle türkü söylemek çok isterim ama ilgiye bağlı.
DOĞU-BATI HARMANI OLDU
* Caz, pop ve arabeskten sonra şimdi de türkü... Müzik tarzınız neden bu kadar çeşitli?
Ben her türlü eleştiriye açık bir insanım... Evet zamanında arabesk de söyledik; o zamanki yapımcılarımızın istekleri o yöndeydi. Kişisel isteklerimizi çok ortaya koyamıyorduk. Bu albümde 30 yıldır yurtdışında yaşayan Erdal Kızılçay ile çalıştık. Güzel bir Doğu-Batı harmanı oldu.
* Yeni şarkılardan albüm yapmayanlar için hep eleştiriler gelir, yeni bir şey bulamamıştır şeklinde... Sizin durumunuz biraz farklı ama...
Pop müzik adına böyle bir eleştiri gelse kabul ederim. Ama benim yaptığım farklı. Bunu asla kabul etmem. Türkülerimizi sıkışıp kaldığı Anadolu?dan çıkartıp başka yerlere, değişik kitlelere, belki yabancılara dinletirim, diye düşündüm. Çünkü o dizeleri dünya öğrenmeli bence.
* Türkiye?yi terk etmeyi düşündüğünüzü söylediniz, ne oldu da bu karara vardınız?
Her insanın hayatında birtakım zorluklar olur. İnsanlar bir gün önce yaptıklarını beğenmeyebilirler. Artık geçmişi pek konuşmamaya kararlıyım. Bundan sonra artık farklı ve yeni bir Zerrin Özer var. Geçmişe bakmıyorum. Herkes Zerrin Özer?in gözyaşı dökmesini konuşmuştur. Ama asla pişman değilim. Yüreğim ne istediyse ona göre hareket ettim.
* Yıllardır sesiniz ve yorumunuz takdir ediliyor. Hak ettiğiniz yerde olduğunuza inanıyor musunuz?
Hak ettiğim yer neresi, ona kim karar verecek? Öyle bir yer var mı? Bence yok! Zaten ?ben oldum? derseniz orada biterseniz. TMC, 15 yıl önce karşıma çıksaydı mesela, çok farklı olurdu.
?Ortadan kaybolmaktan çok korkuyorum?
* Müzik dünyasını nasıl buluyorsunuz; artık daha az albüm çıkıyor...
Hayır, az albüm çıkmıyor. Ben yine her gün birilerinin bu iş için umutlandığını görüyorum. Ama daha ilk şarkısını dinlediğimde, kalıcı olup olmayacağını anlıyorum ve üzülüyorum. ?İşte bir dahaki albümünde hüsrana uğrayacak ve çok üzülecek birisi daha çıktı? diye bakıyorum. Çünkü bu işi tadıp bırakmak çok zor. Bir elek var ve eleme sürüyor. Başarılı olanlar kalıyor.
* Şöhreti tadınca bırakmak çok mu zor?
Maalesef hayatın gerçekleri var. Bunu kaldırmak için bir altyapısı olmalı. Birçoğu bunu kaldıramıyor. Bu işi hafife alanlar da var. Bir tarafta da ıstırap çekenler var. Mesela ben şunu iddia ediyorum; Türkiye?deki hiçbir ünlü insan yurtdışında yaşayamaz. Çünkü orada ünlü değiller. Ben Almanya?da yaşıyorum, huzur veriyor. Sıraya giriyorum, metroya biniyorum. Şöhretin burada sunduğu ayrıcalık var; mesela doktor randevusunu hemen alırsınız, beklemezsiniz.
* Sizin de unutulma korkunuz var mı?
Evet çok korktuğum bir şey ortadan kaybolmak. Bu sanatçı için çok zor bir durumdur. Ama gerçek sanatçılar da unutulmaz. En azından jenerasyonu onları unutmaz.
3 aşkım var!
Aşk çok önemli benim için. Aşk bence acı çekmektir. Şu an hayatımda kimse yok. Zaten olsa bunu herkes duyar. Şu anda klasik olacak ama benim aşkım yeni albümüm ve iki tane köpeğim, onlar... Üç tane aşkım var yani. Yemin ederim size, bunlar bana şu an yetiyor.
Çocuk sahibi olmayı düşündüğüm zaman, vakit geçti gitti. Çünkü hayatım boyunca kendimi hep farklı yönlendirdim. Hep ?işim var, şu an çalışıyorum? dedim. Konserlerden stüdyolardan artan zamanlarda çocuğumu büyütmek istemedim. Çocuğum olsaydı bırakın televizyonlara çıkmayı, belki albüm yapıyor olmazdım. Çünkü bir insan yetiştiriyorsunuz. Onu düşünmelisiniz; nasıl büyütürüm, kötülüklerden nasıl korurum diye...
Kaçak elektrik kullandığıma ilişkin çıkan haberler yüzünden çok üzüldüm. Ben böyle bir şey nasıl yaparım ki... Zaten insanlar da inanmadı. Sonra özür dilediler. Bir yanlışlık olduğu belli oldu. Geçti gitti...
Ben gece hayatını hiç sevmiyorum. Bizler çok çalıştık çok yorulduk. 15 yaşından beri sahnelerdeyim. Evimi özlemişim. Köpeklerimle ilgileniyorum. Yeni bir hobiye başladım. ?Avrupa Yakası?nda Hümeyra?nın bütün takılarını ben yapıyorum. Kendime boncuklar yapıyorum. Artık hayatın küçük şeylerinden zevk alıyorum.
Kaynak:BÜLENT İPEK/Sabah