MUSTAFA HOLOĞLU HAYATINI KAYBETTİ
Gazeteci ve şair Mustafa Holoğlu’ndan acı haber geldi. Holoğlu tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yumdu.
Gazetecilik mesleğinin duayen isimlerinden biri olan Mustafa Holoğlu, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Gazeteci kimliğinin yanı sıra yazar ve şair olan Holoğlu'nun cenazesi (20.05.2020)çarşamba günü ikindi namazına mütakip Eyüp aile mezarlığına defnedilecek
Uzun yıllar Bahçelievler Belediyesi Basın Danışmanı olarak da çalışan Holoğlu bir süredir akciğer kanseri hastalığıyla mücadele ediyordu.
Mustafa Holoğlu www.magazinci.com da Rüzgarın Oğlu adlı köşe yazılarıyla okurlarıyla buluşuyordu.
Milliyet'ten Ercan Güven Holoğlu'nun son kitabı hakkında şu satırları yazmıştı:
Trabzon Of’da doğmuş olsa da Mustafa Holoğlu’nu tanımayan İstanbullu var mıdır acaba?.. Hele orta yaş civarındaysa.
Aslında gazeteci… Ama valilere, sanatçılara, Büyükşehir de dahil pek çok İstanbul ilçe belediye başkanına yaptığı basın danışmanlığında “ekol” olmuş Holoğlu, “tek taş pırlanta gibi” yeni bir şiir kitabı armağan ederek sevdalısı İstanbul’la aşk tazelemiş şimdi.
Sevmeyi sevenlere selam olsun diye başlıyor “Sevdam İstanbul”.
“İstanbul’u satın aldım bu gece
Yedi tepesinde ne varsa,
Hepsine el koydum”
Dizeleri ile kolunuza girip İstanbul’u lunapark sizi çocuk yapıyor. Okumaya doyulmuyor; ellerine sağlık Holoğlu.
ÖLÜMÜYLE BÜYÜK ÜZÜNTÜYE NEDEN OLAN YAZARIMIZ MUSTAFA HOLOĞLU İÇİN “DUYGULANDIRAN” VEDA MESAJI: ÇOK ÜZGÜNÜM ÇOK !
Ölümü nedeniyle medya dünyasında büyük üzüntü yaratan gazeteci-şair, iletişim danışmanı ve magazinci.com yazarı Mustafa Holoğlu’nun ardından dostları duygulandıran veda mesajları yayınladı. Bunlardan birini de gazeteci ve TV yorumcusu İdris Akyüz kaleme aldı. İşte, İdris Akyüz’ün, “Mustafa Holoğlu için kaleme aldığı “ÇOK ÜZGÜNÜM ÇOK!” başlıklı veda mesajı.
Kardeşim gibi sevdiğim bir delikanlıydı... Duyguları pik noktada yaşayan İnanılmaz bir yüreği vardı...
O'nun adı Mustafa Holoğlu idi...
Bizim mesleğin en çok hasret duyulan hasletlerine sahipti...
1984 yerel seçimlerinde, Eyüp Belediye Başkanı Eyüp Uçak'ın basın danışmanı olmuştu... 1989'da, Fatih Belediye Başkanı Yusuf Günaydın'ın Basın danışmanı oldu... 1994'de Bahçelievler Belediye Başkanı Saffet Bulut ile çalıştı... Sonra, Osman Develioğlu ile devam etti ve buradan emekli olud... Belediye Muhabirleri Derneği'nin kuruculuğunu yaptı...
Bunların hepsi, yaşamın aş alanına dönük iş dünyası...
Ama Mustafa'nın benim için bir başka yönü vardı... Mustafa bir şairdi... Ortak dostumuz çok sevdiğim Fatih Kısaparmak, (Holoğlu ile eküri gibiydiler... yağmur yağmasa bile bir araya gelip duygu denizine öylesine dalar ve sırılsıklam olurlardı ki bazen onları kurutacak ateş bulmakta sıkıntıya düşerdim... )
Yanılmıyorsam geçen yıl bugünlerde aramıştı beni Mustafa... İptal edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinden bir hafta önceydi... Halk TV'deki Ombudsman programına Yalçın Doğan'ı konuk edecektim o pazar günü... Dedi ki; "Yalçın Abi'me söyle, İmamoğlu en az 500 bin oy farkıyla kazanır. Holoğlu söylüyor de !" demişti...
Haklı da çıktı hem de fazlasıyla...
Sonra da dedi ki "Ağabey rahatsızım, tedavi oluyorum"
Epey zaman geçmişti... sanırım ekim ayına gelmiştik... Birgün Sevgili Fatih aradı (Kısaparmak) "Ağabey, Holoğlu'nun durumu iyi değil" dedi...
Rahatsız olduğunu biliyordum ama o kötü hastalığı yakıştıramıyordum... Meğer öyleymiş...
Aradım Mustafa'yı...
Tedaviye devam ettiğini söyledi... Bu arada ikinci şiir kitabı "Sevdam İstanbul"u bitirdiğini söyledi... Hatta bir de şiir gönderdi bana...
Pulları hiç aramadım
Kalemlere, kelamlara
Sığınmadım
Duygu denizinde damla olmuşum
Seni tufanlara, kasırgalara
Bırakmak istemedim
Ve her şeyin üzerine
Yeminler olsun
Kahrından çatlasa da gururum
Kuş kanatlı ömrün
Sonbaharın da olsan,
Bil ki,
Ben hep seni sevmişim !
--------------
Ben de merhum Yusuf Hayaloğlu'nun "Ah Ulan Rıza" şiirini uyarlayarak seslenmek istiyorum sana...
Vay be Mustafa !
Sonunda sen de düşüp gittin Azrail'in peşine!
Dün, boşuna günahını almışım,
Ne olur, kızma bu kardeşine!
Öğlen telefonla söylediler, Holoğlu öldü, dediler
Ne kolay söylediler!
Sanki dev bir taş ocağını
Kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler!
-------------
Umarım gittiğin yerde aradığın sevgiyi, aşık olduğun aşkı bulursun ey güzel insan. Sen, Rize'deki kayalar üzerinde sevgili Türkü Baba Fatih Kısaparmak ile birlikte, üçümüz ayaklarımızı suya sarkıttığımız kayalar üzerindeki Mustafa olarak kalacaksın iç dünyamda... Hep aramızda olacak ve seni hiç unutmayacağız. Mekanın cennet ruhun şad olsun!