Türk basını dün acı bir ölüm haberiyle sarsıldı. SÖZCÜ Gazetesi'nin kurucu ekibinde yer alan ve haber müdürlüğü görevini üstlenen meslektaşımız, çalışma arkadaşımız, ağabeyimiz Baki Avcı, İstanbul'da dün hayatını kaybetti. 56 yaşındaki Avcı, bir süredir çeşitli sağlık sorunları nedeniyle hastanede tedavi görüyordu. “Koca yürekli” Avcı'nın ölümü herkesi derin üzüntüye boğdu.

Biricik eşi Ümran Avcı'yla…

ÇEKİRDEKTEN YETİŞTİ

Avcı, gazeteciliğe 1977 yılında Son Havadis Gazetesi'nde polis adliye muhabiri olarak başladı. Harçlıklarıyla biriktiği parayla satın aldığı fotoğraf makinesiyle gecesini gündüzüne kattı, haber peşinde koştu.

Fotoğraf makinesini hiç bırakmadı.

Son Havadis'ten sonra Günaydın Gazetesi'nde bir süre daha polis muhabirliği yapan Avcı, ünlü polis merkezlerinden Sirkeci'deki Sansaryan Han'da onlarca gazeteci yetiştirdi. Avcı, Genel Yayın Yönetmenliği'ni Rahmi Turan'ın yaptığı Günaydın Gazetesi'nde İstihbarat Şefi oldu, merhum Behiç Kılıç'ın yardımcılığına yükseldi. Uzun yıllar istihbarat şefliği yaptı, Meydan, Gözcü ve Hürriyet gazetelerinde çalıştı.

Baki Avcı, koyu bir Galatasaray taraftarıydı. Sarı-kırmızılı takımın hiçbir maçını kaçırmazdı. Onun Galatasaray'a olan sevdası centilmenliğinden bir şey eksiltmedi hiçbir zaman… Rakip takımların başarılarını da alkışlamayı bilirdi.

BAKİ AĞABEYE VEDA

Yüzünden eksik olmayan gülümsemesi, hoşgörüsü ve meslek aşkıyla basın camiasında her daim hatırlanacak bir yer edinen Avcı bugün son yolculuğuna uğurlanacak. Avcı’nın cenazesi ilk olarak öğle saatlerinde SÖZCÜ Gazetesi'nin Halkalı'daki merkez binasına getirildi.

Sevenlerinin ve meslektaşlarının katılımıyla burada düzenlenen törenin ardından Ataşehir Mimar Sinan Camii'ne uğurlanan cenaze ikindi namazını müteakip kılınan namazın ardından defnedilmek üzere, Küçükbakkalköy Mezarlığı'na götürüldü.

Oğlu Baran da eşi Ümran da tabuta karanfil bırakırken “seni çok seviyoruz” diye sarıldı… Eşi Ümran Avcı “Mavi mavi parlayan gözleri ve gülen bir Baki…” derken oğlu Baran ise “Babadan çok arkadaş gibiydi” diye konuştu.Yeditepe Üniversitesi’de Mimarlık okuyan oğlu Baran “Babamla Galatasaray maçlarına gitmek en büyük zevkimizdi… ” dedi

“MAVİ KAPAK BİRİKTİRİRDİ”

Eşi Ümran Avcı eşini şu sözlerle anlattı: “Baki benim dünyada tanıdığım  en iyi insandı. Öyle bir insandı ki temizlik işsine de iş adamına da aynı Baki’ydi. Sokakta çiçek satan roman arkadaşları vardı.

Doğada canlı ne varsa onu sever. Kimse için kötü bir şey söylediğini duymadım. Art niyetli düşünmeyi hiç bilmedi. Acayip sabırlı neşeli komik ama komik olduğunu bilmeyen biriydi.

Sır vermezdik Baki’ye içinde tutamıyor diye. Mavi mavi parlayan gözleri ve gülen bir baki geliyor gözümün önüne. Mavi kapak biriktirirdi… Arabasının bagajını açarsın bir sürü mavi kapak bulursun biriktirip tekerlekli sandalye alırdı ihtiyaç sahiplerine. Sokak hayvancanlarını sahiplendirmek için uğraşırdı. Her yer kedi köpek maması doluydu.”

Yeğeni Merve Özbey ise “Biz enişte değil baba bildik Baki abimi. Yüreğindeki sevgi kimsede yoktu. Keşke tüm insanlar onun gibi merhametli sevgi dolu olabilse.” diye konuştu.

Hababam deyince onun için akan sular dururdu

Baki Avcı, Türk Sineması'nın ölümsüz eseri Hababam Sınıfı'nda da rol almıştı. Avcı, geçen yıl kaleme aldığı bir yazıda şu satırları yazmıştı: “Biz ara sıra da olsa buluşur, sohbet ederiz, fırsat bulursak birkaç kadeh de parlatırız. Ama 41 yıl önce nasılsak, bugün de öyleyiz. Gerçek okulumuzdan kimseyle görüşmeyiz ama Hababam Sınıfı dedin mi akan sular durur. Birimiz Amerika'dayız, bir başka arkadaşımız bir başka ülkede… Bazılarımız da il bazında dağılmıştır ama toplandık mı adeta yumak olur çıkarız.”

Meydan Gazetesi yıllarından…

Koyu bir Galatasaraylıydı

Baki Avcı, koyu bir Galatasaray taraftarıydı. Sarı-kırmızılı takımın hiçbir maçını kaçırmazdı. Onun Galatasaray'a olan sevdası centilmenliğinden bir şey eksiltmedi hiçbir zaman… Rakip takımların başarılarını da alkışlamayı bilirdi.

HABABAM SINIFI’NDAN BİR YILDIZ DAHA KAYDI

Türk halkının gönlünde taht kuran Hababam Sınıfı’nın öğrencilerinden olan Avcı’nın ölümü rol arkadaşlarını üzüntüye boğdu