HABER SPİKERİNDEN MEDYA PATRONUNA SALVO!
Deneyimli haber spikeri Burçin Şimşek, FOX TV?nin sahibi ünlü medya patronu Rupert Murdoch?ın ?Fransa?daki terör saldırısından Müslümanları da sorumlu tutmak gerekiyor? sözlerine tepki gösterdi.
Internetajans.com'dan Yavuz Oymak'ın söyleşisi..
Kendinizi güzel buluyor musunuz? Nerelisiniz? Hangi okuldan mezunsunuz?
-Elbette buluyorum... Her insan kendini güzel bulur aksi olsa delirir. Siirt’liyim şükürler olsun. Siirt Arabıyım. İstanbul Üniversitesi’nden Turizm ve İşletme Bölümü’nde okudum.
Hangi takımı tutuyorsunuz? Tribünde küfür eder misiniz? Edenlere tepkiniz ne olur?
-Tabii ki Fenerbahçe’liyim. Tribün diye ayırt etmeyelim ben kızınca küfür ederim. Bu konuda yalana dolana lüzum yok. İnsanların onurlarını hedef almadığı müddetçe herkese de tavsiye ederim zira küfür etmenin insanları rahatlattığı bilimsel olarak da kanıtlı. Bir de bunu yaparken yalnız olmayı tercih ederim mesela araba kullanırken ve arabada yalnızken. Siz “Hayır etmem” diyeceğimi var sayarak, “Edenlere tepkiniz ne olur” demişsiniz ama sanırım o sorunun cevabını verdim.
Neden gazeteci oldunuz? Pişman mısınız? Gazeteci olmasaydınız ne olurdunuz?
- Oyuncu olurdum. Tiyatro benim sevdamdı ama olmadı. Mesleğim için sorduğun soruya gelince pişman falan değilim şahane İnanılmaz bir meslek hayatım oldu, güzel insanlar tanıdım,sevdim,sevildim,seyircim tarafından kabul gördüm..Bir zamanlar her şey güzeldi. Ben tam zamanında bıraktım Ağustos 2014’de. Eğer devam etmeye kalksaydım yaptığımın adı gazetecilik değil başka bir şey olurdu. Ortam malum. Habercilik yapmak mümkün değil.
Habercinin kadını – erkeği olur mu sizce? Hayatta çok isteyip de asla yapamadığınız veya zaman ayıramadığınız bir şey var mı?
-Ben her röportajımda söyledim bunu. Bozulan bozulsun istisnalar dışında, ki o istisna Şebnem Sunar Küçük’tür benim için. Ana Haber erkeğe yakışıyor. Benim algım bu. Üzgünüm. Mesleki anlamda haberden,sağlık programına kadar ne varsa yaptım. Yok öyle bir hayalim. En büyük hayalim her daim Dünya’yı gezmek olmuştur onu da son on yıldır yapıyorum. Şimdi Şubat’da Hindistan var, heyecan dorukta.
Mesleğinizde neyi asla unutamıyorsunuz?
-Kanal6 ve Show TV günlerimi. Orada yaşanan dostluklar TV dostukları gibi değildi,gerçekti.. Hepsi ile hala görüşüyorum ve onları çok seviyorum. Her iki ekipte efsaneydi.
Hiç canlı yayın kazası yaşadınız mı? Hangi canlı yayını asla unutamıyorsunuz?
-Çok büyük bir şey olmadı Allah’a şükür ama ufak tefek şeyler olmadı değil. Ben iki partnerim ile yaptığım yayınları asla unutmam. Biri Serhan Başbahçıvan diğeri Caner Karaer. Çok eğlendik ve çok başarılı olduk. Youtube’a girince görürsün videoları hepsi ayrı bomba. Bir gün ben haber okurken Caner krize girdi. Ben gülmeden okumaya çalışıyorum ama patlayacağım. VTR girince “ne gülüyorsun …” dedim. Yayına çıkmış sesim seyirci epey kafa geçti bizimle...
Bir yandan habercilik maratonu, bir yandan kadın olmak yani güzel kalmak. Ve anne olan habercilerin yaşadıkları… Ne dersiniz?
-Uuuu çok acıklı bir konuya değindin ama. Zor iş o. Ben iki sene ara verdim Aslı doğunca ama döndükten sonra çok zorlandım manevi açıdan. Her çalışan annenin dramı bu.Bir de ben genelde hep anormal saatlerde çalıştım ama annem ve yardımcılar sağ olsun. Büyüttük kızımızı şükür. Güzel kalmaya gelince özel bir şey yapmadım hayatımda hiç. Sadece çabuk mutlu olabilen, neşeli biriyim asla kimseyi kıskanmam ve hırslı değilim sanırım bunlar etkili insanın iyi görünmesinde.
Dizi izliyor musunuz? Reyting ne anlam ifade ediyor sizin için? İzlenmek mi yoksa işini iyi yapmak mı mesele?
-Evde annem dizi olarak ne izlerse o açık olur. Kadıncağız “Bırak odama gidip izleyeyim” diyor ama izin vermem. Akşam herkes aynı yerde oturacak. Dolayısı ile özel izlediğim bir şey yok. Annem sayesinde izleyip sevdiğim bir tek O Hayat Benim var. Rating benim için kabus demek. Çok pis bir strestir o. Sabah kalkarsın saat 10.00 civarı gelir rapor ve günün geri kalanında moralinin nasıl olacağına o rapor karar verir.
Gazetecilik mesleğinde kurumlar arasında; torpil ve adam kayırma konusu yıllardır hep konuşulur. Gazetecilikle alakası olmadığı halde bu meslekte çok iyi yerlerde olanlar var mı?
-Bu soruya “hayır” diyecek biri varsa ona anca gülerim. TV’de eskiden beri işler böyle yürür. Eskiden kriter uzun bacak, dolgun göğüs vs iken şimdi “hangi taraftan olduğuna” bağlı kaderin.
Ölümden korkuyor musunuz? Kimin yokluğuna asla dayanamazsınız?
-Asla korkmuyorum aksine çok merak ediyorum. Esas filmin o zaman başlayacağına inanıyorum ama bu klasik ahiret inancı değil. Gidip dönen yok bilmiyoruz neyin ne olduğunu. İnsanoğlu herşeye dayanır Allah kimseyi evladı ile sevdikleri ile sınamasın.
Habercilikte mi daha iyisiniz aşçılıkta mı? Yemek yapmayı biliyor musunuz?
-Yaşım 43 ama toplamda 4 yemek yapmamışımdır. Sevmem, uğraşmam. Annem ve yardımcılar yapar sağolsun. Açlıktan öleceğimi bilsem yemek yapmam kendime. Ekmeğin içine peynir koyar doyarım. He kızım isterse ne yapar ne eder doyururum karnını o ayrı mesele. Tabii ki haberciliğim daha iyi. Bu konuda hiç mütevazı olmam.
En sevdiğiniz ve sevmediğiniz yemek hangisidir?
-Asla yemem dediğim bir yemek yok. En çok sevdiğim yemekler ise elbette kitel ve bumbar. Arap yemeklerimiz.
Evli misiniz? Çocuğunuz var mı? Sizce aşkın ömrü kaç yıldır?
-Bekar bir anneyim. Kızım var 15 yaşında. Aşk sadece elde edene kadar “sandığımız” süreçtir. Yok öyle bir şey. Tüketim devri devri.
Mevcut şartları düşünerek genç gazeteci adaylarına ne tavsiye ediyorsunuz?
-Ahh öğrencilerimi de yiyorum bu konuda. Allah rızası için cahil kalmayın. Okuyun, öğrenin sadece gündemi değil yakın tarihi de bilin. Aç ekranı izle, etraf cahil spiker kaynıyor. Önüne yazılı soru koymazsan soramazlar. Editör kulaklığa fısıldamazsa öyle bakar konuğun yüzüne. Bir de bu cahillerin korkunç bir güven duygusu var. Nasıl çıkıyorsun evladım sen oraya? Ya ani bir olay patlarsa yayın esnasında? Editör falan yok orda. Anlık bağlantılar var. Saatlerce yayın var. Önünde tek metin olmadan götür bakalım götürebilirsen.
Mesleğinizde özgür müsünüz? Kurumunuzdan ‘bu haberi asla yapmayacaksın’ tavrı gelirse, sizin tavrınız ne olur?
-Özgür olamadığım için terk ettim. Kurum bu haber yapılmayack derse yapılmaz. Ya bunu kabulleneceksin ya da benim gibi gideceksin. Biz yılar boyunca böyle çalıştık. Şunun haberi yapılmayacak, bunun adı anılmayacak vs.
Neyden asla vazgeçmezsiniz? Asla affetmeyeceğiniz şey nedir? Bıktım bu meslekten dediniz mi hiç?
-Kitap okumaktan Allah beni kör etmediği müddetçe vazgeçmem. Geri kalan herşeyi terk edebilirim. Elbette ailem hariç. Yalanı affedemiyorum. Ben de yalan söylerim ama başkasına zarar verecek türden değil.
Sosyal medyanın etki gücüne inanıyor musunuz? Fuat Avni sizce kim?
-Sosyal medya bence en büyük güç,bunu yadsımak imkansız. En küçük olayda görüyoruz ne denli etkili olduğunu. Fuat Avni’nin kim olduğunu elbette bilmiyorum ama tahminim paralel yapının organize bir çalışması.
En beğendiğiniz gazeteciler kimler? (Eskilerden - Yenilerden) Flash TV’nin sizdeki anlamı nedir?
-Eskilerden var. Yenilere bakmıyorum bile. Flash TV benim için “Havanız nasıl olursa olsun sizin havanız iyi olsun” kanalı. Dünya yansa orda eğlence var. Bunu kınamıyorum zira toplumun büyük bir bölümünün kafası böyle. Onlar için iyi bir alternatif bence. Bir de bunun bir tepki olduğunu düşünüyorum. Alttan alta tatsız gündeme nazire yapan bir tavır.
Hangi gazeteleri okuyorsunuz? Sürekli takip ettiğiniz internet siteleri hangileri?
-Hürriyet ve Milliyet. Milliyet kendi yazdığım gazete olduğu için elbette yeri ayrı bende. Haber sitesi var sürekli takip ettiğim sevgili dost Hadi Özışık’ın başında olduğu www.gazeteoku.com.
Sizce Türkiye'de ve Dünyada son 1 yılın en önemli olayı hangisidir?
-Bence son yılların gelmiş geçmiş en büyük olayı; gezi olaylarıdır.Ezber bozmuştur. Algı değiştirmiştir. Net. Dünya’da en son yaşanan geliyor aklıma Charlie Hebdo saldırısı. Mide bulandırıcı bir saldırı ile çok değerli sanatçıları kaybettik maalesef.
Hükümet ile Cemaat arasında bir süredir ciddi bir gerilim var. Bir gazeteci olarak bu işin sonunu nasıl görüyorsunuz?
-Filler tepişir çimenler ezilir. Kimsenin tarafında değilim ama objektif bakma yetim hala var. Bu işin faturası her zaman olduğu gibi halktan çıkar.
Dünya'nın, Türkiye'nin ve İstanbul'un en güzel yeri sizce neresi?
-Dünya’nın en güzel yeri benim için Beyrut. İstanbul’da ise doğup büyüdüğüm için olsa gerek Bağdat Caddesi ve sahil kesimi.
Sizce; Türkiye’de adalet var mı? Sunarken içinizi paramparça eden bir haber hatırlıyor musunuz?
-Adalet var mı. Yok tabii ki. En büyük handikap bu değil mi zaten? Basını ve yargıyı özgürleştirmediğin sürece gelişmen mümkün değil. Bunu farkına varmaları gerekiyor ama sanırım bu hayal olarak kalacak. Eski Genelkurmay Başkanlarının, şanlı şerefli askerlerin terörist olarak suçlanıp adi suçlu muamelesi gördüğü bir ülkede adaletin adı bile abes kaçıyor. Çocuklar ile ilgili her haber yaralar beni. Ve yıllarca okumak zorunda olduğum şehit haberleri. Allah bir daha yaşatmasın.
Dünya medya devi Murdoch bir Tweet attı, ortalık karıştı. Kendi çalışanları bile kendisini eleştirdi. (Fatih Portakal gibi) Siz ne düşünüyorsunuz o tweet hakkında?
-Densiz adam. Ahlaksızca ve düşüncesizce konuştu. Hakkı yok bunu yapmaya. Koskoca İslam alemini sen üç beş ruh hastası ile aynı kefeye koyamazsın. Fatih Portakal mertçe, korkusuzca söyledi bunu. Helal olsun.
Benimle ilgili samimi düşüncelerinizi rica ediyorum. Sonuna kadar her türlü sert eleştiriye açığım.
-İşini iyi yapan ve yapmaya çalışan her meslektaşıma saygım sonsuz. Siz de onlardan birisiniz. Yolunuz açık olsun. Başarılar.